Aydınlar, Emperyalistleri Kobani için Yardıma Çağırıyor!

Suriye’de savaşa, silahlı mücadeleye, emperyalist müdahaleye, yabancı savaşçıya karşıyız diye 4 yıldır ortalıklarda dolaşanlar tüm sözlerini yutmuş ve tam bir yüzsüzlükle Kobani için “direnişe” çağrı yapıyor.

GÜNEY UZUN / HAKSÖZ HABER

Suriye’de Amerikan öncülüğünde oluşturulan koalisyonun, IŞİD başta olmak üzere İslami direniş örgütlerine karşı saldırıya geçtiği bu günlerde, iki yüz Türkiyeli “aydın” IŞİD zulmüne karşı başta BM olmak üzere uluslararası aktörleri Kobani'ye sahip çıkmaya çağıran bir bildiri yayınladı.1 Bildiriye imza koyan isimlerin bazıları Baas şebbihalığı, İslam düşmanlığı, müzmin muhaliflik ve PKK yandaşlığı ile bizlerinde yakinen tanığı tipler. Kaleme alıp imzaya açtıkları bildiri ise, IŞİD üzerinden İslam’a ve İslamcılığa olan düşmanlıklarının dışa vurulduğu, PKK/PYD tezlerinin dillendirildiği, Esed, Maliki zulmünün, ABD saldırılarının tek cümle ile bile kınanmadığı, Batılı güçleri PKK/PYD’nın yardımına çağrıldığı bir metin olarak ibretlik bir vesika.

IŞİD’ten “din adı altında faaliyet gösteren örgüt” olarak bahsetmişler. İnsanın, İslami referanslı bir örgütün ne adına faaliyet göstermesini bekliyordunuz diye sorası geliyor. Bölgede barış ve “demokrasi” istemenin ön koşunu IŞİD’in yaydığı barbarlık ve vahşeti birlikte ve yüksek sesle mahkûm etmekmiş. Kendi kabullenmelerinizi bize dayatmak nasıl bir “demokrasi“ anlayışının ürünü? Bir başkası da çıkıp, “hayır barışın temel şartı PKK/PYD baskı ve dayatmalarını öncelikle lanetlemelisiniz” derse ne olacak? Birazcık olsun tutarlı olmak isteniyor olsa, IŞİD’e gelene kadar onu da ortaya çıkaran Esad/Baas zulmünün, Şii Irak yönetimi, İran mezhepçiliğinin ve PKK despotluğunun mahkûm edilmesi gerekmez miydi?

IŞİD’in bölge içinden ve dışından “bazı Müslümanlardan” destek görmesi onu meşruiyet kazandırmıyormuş. Sizin meşruiyet kriterleriniz nedir? Mesela PKK/PYD de meşru mudur? Hani onlarda bölge içinden ve dışından “bazı Kürtlerden” destek görüyorlar ya! Metni yazanlar Müslümanlara din öğretmekten de geri kalmıyor. Müslümanlar tarafından neye karşı çıkılması gerektiğini belirleyip, o şeyin ne olup olmayacağına dair fetva verecek kadar ileri gidiyorlar. Bizim aydınlarımız “ulemalığı, mollalığı da” kimseye bırakmıyor. Yanı IŞİD’e karşı çıkmak farz, bunun nasıl olacağı, muhtevası ise bu aydınların “sünneti” ile ortaya konulmakta.

Bildiride; Suriye'de Esed diktasının 4 yıldır halkın üzerine varil bombaları ile saldırıp 200.000'den fazla insandan katletmesi, Irak’ta ABD işgali sonrası İran destekli Şii Maliki yönetiminin mezhepçi politikaları sonrası Sünni Halkın yok sayılması yalnızca “siyasal toplumsal kargaşa” şeklinde özetlenmiş. IŞİD, Hıristiyanları, Şiileri, Yezidileri katletmiş. Peki, Esed ve Maliki ne yapmış? Bu aydınların nezdinde, Esed’in öldürdüğü yüz binlerce insanın istatistikî değeri bile yok.

İki yüz aydın tarafından imza konulan metin yalanlarla dolu. Kara propaganda için ortaya atılan ve hepsi yalanlanan haberler doğruymuş gibi utanmadan metne eklenmiş.2 IŞİD’e karşı PKK/PYD’ye destek olmak için bildiri yayınlayanlar IŞİD’in kontrol altına aldığı yerlerde baskıcı, dayatmacı bir anlayışla hükmettiğini belirtmişler. Öncelikle, bunun doğru olup olmadığını Musul ve Rakka da yaşayan halka sormak lazım. Peki, PKK/PYD, hem Türkiye Kürdistan’ında hem de Suriye'de ilan ettiği “kantonlarında” acaba kendisi gibi düşünmeyen gruplara hayat hakkı tanımış mıdır?3 PKK, Türkiye'de adam kaçırma, öldürme, bombalama, molotoflama, tehdit, haraç alma gibi birçok eylemlerle kendisine, “biat” etmeyen başta İslamcılar olmak üzere Kürtlere karşı baskı ve şiddet uyguladı. Benzer şekilde, Suriye'de de PYD Kürtleri katlederek o övündükleri kantonların kurulma işine başladı.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!