“Ayasofya’yı camiye çevirdiniz, Gli de öldü”

Ayasofya’nın kedisi olarak bilinen Gli’nin ölümü medyada nasıl yankı buldu?

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

Türkiye, insanı her gün yeni yeni sürprizlerle baş başa bırakabilen bir ülke. Son dönem sinemada Coen Kardeşler ile özdeşleşen “kara komedi” kıvamında yaşanmışlıklar bizleri amiyane tabirle dumura uğratmaya devam ediyor.

Kara komediler, hayatın olağanlığı içerisinde yaşanan absürtlüklerin ortaya çıkardığı durumlara odaklanan yapımlar. Gündelik ilişkilerde her gün alışık olduğumuz durumların aslında birer komedi unsuru olabileceğine dikkat çeken bu tarz yapımlar modern yaşamın ortaya çıkarttığı garip durumlara eğiliyor. Buradan bakınca Türkiye pekâlâ “kara komedi galerisi” olarak nitelenmeyi hak edebilir.

Ayasofya’nın tekrardan aslı olduğu şekilde ibadethaneye çevrilmesi farklı düşünce dünyalarından insanların ilgisini çekmeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda dikkatlerin Ayasofya’ya çevrilmesi, 16 yıldır yaşamını Ayasofya’da sürdüren Gli isimli kedinin varlığından da medyayı haberdar etti. Bir süre “Gli haberleri” gazetelerin, haber sitelerinin başköşelerini doldurdu. Belli bir zaman sonra da bu ilgi sona erdi.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı duyuru ile Gli’nin ölümünü kamuoyu ile paylaşması üzerine resmi-gayri resmi, muhafazakar, solcu vs. birçok yayın organı bu durumu haberleştirdi. Bir kedinin ölümüne yönelik bu kadar ilgi gösteren basının İdlib’te bir süredir devam eden katliamları son dakikalarla geçiştirdiğine hatta bazılarının görmezden geldiğine şahit olmak ise ne yazık ki artık bizleri şaşırtmıyor bile.

Modern dünyada “hayvan sevgisi” olarak gösterilen abartılı tavır alışların tutarlılığını falan da sorgulamaya çalışmıyoruz. Daha önce bununla ilgili çalışmalarımız olmuştu ama pek faydası yok anlaşılan…

Bizim dikkatimizi çeken husus yayın organlarının haberi veriş tarzlarıyla ilgili. Bazı muhafazakâr yayın organları, “Gli öldü! Hayvanlar da cennete gider mi?” başlığıyla(!) olaya yaklaşırken, sol tandanslı bazı siteler ise sinekten yağ çıkartmak peşindeydi. Ayasofya camiye çevrilmeseydi bu vahim durum yaşanmazdı dercesine, “yaşı ilerlemiş olan Gli'nin, Ayasofya'nın müzeden camiye dönüştürülmesinin ardından yoğun ilginin getirdiği stres nedeniyle rahatsızlandığı”na  dikkat çeken yayın organları da pes dedirtti.

Ne diyeceğimizi bilemiyoruz gerçekten. Medyanın hal-i pürmelal olunca gelişmeleri oradan takip edenlere çok fazla bir şey söylemeye hakkımız olmuyor. Biz de bu haberi, HAKSÖZ HABER okuyucusu olmanın ayrıcalığına varın diye yazdık… Şimdi hepinizi Gli için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyoruz…

Yorum Analiz Haberleri

Gerçek bir lider, ‘övgü, yergi ve tehdit'lerle aslî hedefinden sapmaz!
CHP'nin ideolojik körlüğü Suriye meselesinde ayyuka çıktı!
“Suriyelilerin genelinde zalim bir diktatörü devirmenin onuru var”
Suriye'de yaşananları insani pencereden değerlendirebilmek...
Ezher'in tarihinden neler öğrenebiliriz?