HAKSÖZ HABER
CHP Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu Meclis’te yaptığı konuşmada Ayasofya’nın müze olarak “korunması” gerektiğini ifade edip 1930’ların kafasıyla Sultanahmet’i de müze yapma teklifinde bulundu.
Kabaoğlu’nun geçmişi düşünüldüğünde şaşırtıcı olan bir şey yok: Hukukçudur ama ilerleme ve aydınlanma adına hala Kemalist despotizmi savunur. “Özgürlükler Hukuku” üzerine koskoca bir kitap yazar ama başörtüsünün öğrenim ve kamusal hayatta asla bir hak olamayacağını ileri sürer. Laik-Kemalist toplum davasındaki yakın arkadaşı Türkan Saylan’ın Çağdaş Yaşama Destekleme Derneği’nden CHP’ye görev aldığı her yerde şimdiye dek İslam düşmanlığını tırmandırmanın mücadelesini vermiştir.
Kaboğlu şimdi de Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada “Ayasofya’nın müze olarak kalması yetmez Sultanahmet de müze olsa ne güzel olur” mealinde konuşuyor. Neden? Çünkü “onlar bizim şeyimiz değil” diyor.
Meclis ve ülkenin böyle alanında uzman, yetişmiş komik figürlere de ihtiyacı var elbette. Despotik karakterlerini, zorbalık ve çirkinlik dolu karakterlerini sergileyecek güçten yoksun olunca işte böyle rezil ve zelil komiklikler sergiliyorlar.
Geliştirdikleri “Ezan okunmasın, namaz kılınmasın, hutbe verilmesin ki ... “ söylemi Kemalist despotizmin korkunç karakterini saklamak üzere üretilen argümanlardan başka bir anlama gelmiyor.
Yine de bu tiplere şunu sormak gerekiyor: Ayasofya, Sultanahmet veya cami, kilise, havra olarak kurulmuş başka bir ibadethane tüm insanlığa mal olabilmesi için neden müze olması gereksin ki? Müze yani seküler bir kimlik evrensel oluyor da İslami bir kimlik neden evrensel olamıyor?
Acaba İbrahim Kaboğlu'nun müze yapılacak camiler listesinde Sultanahmet’ten başka hangi camiler var? Süleymaniye, Selimiye, Ulu Camii, Hırkai Şerif ... de var mı listede?