HAKSÖZ HABER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe Sarayı'nda, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) 16. Konferansı Açılış Oturumu'nda yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar:
Erdoğan salgın döneminde gerçekleştirilen yardımlar için, "Salgın döneminde insanı merkeze alan bir yaklaşım sergiledik. Salgınla mücadelede iş birliğinin önemine dikkat çektik. Her fırsatta insanlığa demokrasi dersi verenler kendi dışındaki sorunlara kulaklarını tıkarken biz imkanları kardeş ülkelerle paylaştık. İhtiyaç halindeki 160 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa yardım ulaştırdık. Bunun yanında 11 ülkeye aşı tedarikinde bulunduk. Yerli aşı ile ilgili süreci yakından takip ediyoruz, bir an önce neticelendirmeyi arzu ediyoruz." dedi.
İşgalci İsrail'in saldırılarına değinen Erdoğan Filistin'e tam destek verilmeye devam edeceğini ifade etti. Erdoğan, "Kudüs mübarek bir şehirdir. Filistin meselesi İslam İşbirliği Teşkilatı'nın kurulmasına da vesile olan yapı taşlarından biridir. Kudüs davası sadece bir avuç cesur Müslümanın davası değil, İslam aleminin tamamının ortak davasıdır. Kudüs'e sahip çıkmak hakka, hukuka, adalete, medeniyete sahip çıkmaktır. Filistin davası gündemimizin en üst sıralarında yer almayı sürdürüyor. Tek taraflı uygulamalar günden güne artıyor. Filistinli kardeşlerimizin sokak ortasında infaz edildiğini masum Filistinli çocuklara eli kanlı terörist muamelesi yapıldığını sıklaştığını görüyoruz. Aynı şekilde Gazze'ye yönelik haksız, hukuksuz ve vicdansız abluka da devam ediyor. Filistin'i nefessiz bırakarak haklı davasından vazgeçirmeye çalışan bu politikalar Filistinli kardeşlerimizin şanlı direnişi sayesinde hamdolsun hedefine ulaşamamıştır... Filistinli çocuklara eli kanlı terörist muamelesi yapıldığını görüyoruz. Gazze'ye yönelik abluka da devam ediyor. Filistin'i nefessiz bırakmayı amaçlayan politikalar şimdiye kadar hedefine ulaşamadı. İşgal, şiddet politikalarında ısrar etmenin kimseye faydası yok.
...Teşkilat üyesi ülkeler olarak birlik içinde hareket etmeli, Filistin davasını zaafa uğratacak hareketlerden kaçınmalıyız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'da Katar ile birlikte hareket eden Türkiye'nin faaliyetleri için, "Ne yapıyorsak Afganistan ile beraber bölgedeki ülkelerin huzur için yapıyoruz... Afganistan'ın kalıcı barış ve istikrara kavuşması ortak temennimizdir. Afgan halkına sırtımızı dönme lüksümüz yoktur. Özellikle şu anki zor kış şartlarında Afgan kardeşlerimize yönelik insani yardımların sürdürülmesi öncelik taşıyor. Devam eden siyasi süreçte içimize sinmeyen, kapsayıcılık noktasında eksik bulduğumuz hususlar elbette vardır. Bu konudaki eleştirilerimizi muhataplarına iletiyoruz. Afganistan'ın tekrar kaosa ve çatışmaya sürüklenmemesi için gayretlerimizi devam ettiriyoruz." dedi.
"Farklı kökenlerden 35 milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa'nın kardeşlerimiz için bir toplama kampına dönüşmesine izin veremeyiz" diyen Erdoğan, "Sadece koronavirüsle değil aynı zamanda giderek yükselen İslam düşmanlığıyla da mücadele ediyoruz. Özellikle Müslüman kadınlar ayrımcılığa maruz kalıyor. Günümüzde demokrasi ve insan hakları savunuculuğu yapan batı ülkelerinde nefret söylemleri günlük hayatı teslim alıyor. Avrupalı siyasetçiler toplumu zehirleyen bu hastalıklı akımlar yerine adeta ateşe benzin dökerek Müslümanları ve göçmenleri hedef gösteren söylemlere sarılıyorlar. Farklı kökenlerden 35 milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa'nın kardeşlerimiz için bir toplama kampına dönüşmesine izin veremeyiz." ifadelerini kullandı.
Avrupa'daki ırkçı saldırılar ve Suriye'de BM'nin rolü için, "Irkçıların saldırısına uğrayan Müslüman hanım kardeşimizin haberini alıyoruz. Avrupalı siyasetçiler ateşe benzin dökerek Müslümanları hedef gösteriyorlar... Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de Suriye krizinde sorumluluklarını yerine getirmeyerek büyük bir hayal kırıklığına dönüşmüştür." dedi.