Hollandalı bir gazeteci olan ve 6 yıldır Türkiye'de yaşayan Frederike Geerdink diken.com.tr'de tepkiye neden olan bir yazı yazdı. Türkiye'den çeşitli ajanslara haber geçen sözde insan hakları ve özgürlük savunucusu Geerdink'in yazısında çözüm süreci kapsamında silahların bırakılması ile ilgili "PKK’nin Türkiye’yi hala rehin tutan bu açık insan hakları utancına son verilmeden kalıcı ateşkes ilan etmesi beni hayal kırıklığına uğratır" ifadeleri tepki çekti.
'Hayal kırıklığı'
Geerdink 'PKK kalıcı ateşkes ilan ederse hayal kırıklığı yaratır' başlıklı yazısında gündeme ilişkin konuları çözüm süreci kapsamında değerlendirdikten sonra 'Hayal kırıklığı' bölümünde ise şiddeti destekleyen şu ifadelere yer veriyor:
"Şu an PKK ve barış süreçleri hakkındaki bildiklerimden yola çıkarak, yakın zamanda kalıcı ateşkes ilan edileceğini düşünmüyorum. Herhangi bir barış sürecinde önce hakların garanti altına alınması, sonra silahsızlanma gelir.
PKK’nin Türkiye’yi hala rehin tutan bu açık insan hakları utancına son verilmeden kalıcı ateşkes ilan etmesi beni hayal kırıklığına uğratır. Çünkü bu, insan haklarının PKK için esasında o kadar da önemli olmadığı, hatta Kürtlerin bir tür sigortaya ihtiyaç duyduğu fikrini bile geride bıraktığı anlamına gelir.
Bunca yıldır konunun üzerine eğildikten, Kürtler ve Türklerin yanı sıra meslektaşlarım ve akademisyenlerle konuştuktan, elime geçen her şeyi okuduktan sonra hala PKK’nin ne olduğunu anlamamış olacağım için, böyle bir durumda, kendimi de hayal kırıklığına uğratmış olurdum."
Propaganda yapmak suçlamasıyla gözaltı
Diyarbakır'da yaşayan ve özellikle Kürt sorunu çerçevesindeki yazılarıyla bilinen Hollandalı gazeteci Geerdink, diken.com.tr sitesinde yer alan son yazısından sonra Terörle Mücadele Şubesi tarafından ‘terör örgütü lehine propaganda yapmak’ suçlamasıyla gözaltına alındı.
Avrupa'da bu ifade suç
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereğince AB ülkelerinde kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması gibi durumlarda ifade özgürlüğü sınırlandırılabiliyor. Avrupa'da açıkça şiddet çağrısı ise yine ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiyor.
Yeni Şafak