Avrupa gaz alayım derken baskıcı rejimleri destekliyor

Avrupa, bireysel hakları ve uluslararası hukuku ihlal eden devletleri tecrit etmek yerine, ticaret anlaşmaları ile onların cezasız ve pervasız bir şekilde ‘baskı yapmalarına’ daha fazla imkan sağlıyor.

HAKSÖZ HABER

Avrupa Birliği, Mısır ve İsrail ile AB'nin, İsrail gazına bağımlılığını artıracak üçlü bir gaz anlaşması imzaladı.

AB Komisyonu başkanı tarafından “tarihi bir anlaşma” olarak tanımlanan anlaşma, insan haklarına ve uluslararası hukuka saygı söz konusu olduğunda AB'nin ve üye devletlerinin hiçbir güvenilirliğinin olmadığını kanıtlıyor.

Gaz anlaşması, AB'nin Ukrayna'da devam eden savaşın ortasında Rus petrolüne alternatifler arayışının sonucunda imzalandı. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Rus petrol ithalatına uygulanan ambargonun “savaş makinesi için büyük bir finansman kaynağını” azalttığını söylerken, İsrail gibi bir diğer “savaş makinesi” için yorumda dahi bulunmadı.

İsrail-AB anlaşması, Filistin halkının soyutlanarak silinmesine daha fazla olanak sağlıyor. İsrail’e güvence ve para veren AB her zamanki gibi ilkeleri uğruna her şeyi yapabileceğini ispatlıyor. Filistin işgalini meşrulaştırma arayışında olan İsrail’e karşı naif tavırları ile destek olan Batı, Mısır’daki Sisi diktatörlüğünü de ‘demokratikleştiriyor.’

Filistinlileri 74 yıldır aralıksız bir şekilde yurtsuz bırakmaya girişen, bariz bir şekilde uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayan, yerleşimci sömürgecileri için Filistinlilerin mülklerini yağmalayan İsrail’e ekonomik bir bağımlılık oluşturan AB, aldığı gazın altına dinamit yerleştirdiğini göremiyor!

Kendisini İsrail gazına daha bağımlı hale getirecek bir yolu benimseyerek apartheid suçuna ortaklık eden Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya’dan kaçayım derken bir başka ‘dostunun’ pençesine düşüyor.

Gaz anlaşması, İsrail ile Arap devletleri arasındaki ilişkileri normalleştirmeye yönelik ABD aracılı bir girişim olan Abraham Anlaşmalarının uygulanmasını takip ediyor. Anlaşma aynı zamanda AB'yi, yaklaşık 60.000 siyasi mahkumun ve AB'nin de normalleştirdiği yaygın insan hakları ihlallerinin bulunduğu bir diktatörlük rejimi olan Mısır'a da daha bağımlı hale getirecek.

Bu yılın başlarında Avrupa Birliği ayrıca, İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Avrupa'nın elektrik şebekelerini birbirine bağlayan bir denizaltı hattı olan EuroAsia Interconnector'a 657 milyon euro (688 milyon dolar) taahhüt etti.

Mısır ve İsrail ile ortaklık kuran Avrupa Birliği, işgal edilmiş Ukrayna konusunda ne kadar hassas davranıyorsa Filistin konusunda bir o kadar ikiyüzlü davranıyor. Filistinlilerin, Gazze deniz sahasındaki doğal gaz rezervlerini kullanmasını engelleyen İsrail’le varılan anlaşma kapsamında AB, Mısır ve İsrail'den temsilciler nezdinde 15 Haziran 2022'de Kahire'de üçlü doğalgaz anlaşması imzaladı.

İsrail, apartheid rejimini ve yerleşimci-sömürge rejimini daha da normalleştirmek için enerji sektörünü bir kaldıraç olarak kullanırken, Filistin halkına karşı suç işlerken utanmazca bir de diplomasi inşa ediyor. Kendisini askeri ve siber teknolojilerin bir feneri olarak sunan İsrail, bu teknolojileri kontrolü altındaki Filistinliler üzerinde denemekte ve test ederken, Avrupa Birliği buna göz yumduğu gibi silahların alıcısı olmayı taahhüt ediyor.

Batı her zamanki gibi kendi sömürgeci yapısını görmezden gelerek, sadece insan hakları ihlalleri kendisine veya kendisinin desteklediği ülkelere yapılınca eleştirip yaptırım uygulayarak, ‘insancıllığını’ Batı severlere kanıtlıyor.

Gündem Haberleri

THY 13 yıl sonra Şam ve Halep seferlerini başlatıyor
Mağlubiyeti sindirememiş Esedçiler mağduriyet üretme peşinde
CHP'li Muğla Büyükşehir Belediyesi Atatürk büstü olmayan tek yer bırakmayacak
Filistin için İran'ın gemisine “1000 Genç”
Ticaret Bakanlığı: İsrail mallarının Türkiye limanlarına indirilmesi müsaade edilmiyor