HAKSÖZ HABER
Cumhuriyet’in Danimarka merkezli Jyllands-Posten gazetesine dayandırdığı haberine göre ana muhalefetteki Venstre Partisi, mültecilerin ‘geri dönüşü’ hakkında Esed rejimi ile diyalog kurulması çağrısı yaptı.
Merkezi sağ olarak nitelenen çizgisiyle Vensrte Partisi, bu çağrının Esed rejimini tanımak anlamına gelmediğini özellikle belirtiyor. Partinin göçmenlik sözcüsü Mads Fuglede “İnsanlar geri döndüklerinde, zulme uğramayacaklarını garanti altına alan bir anlaşma öngörüyorum. Şayet Danimarka bunu yapamayacağını düşünüyorsa, Esad yönetimini AB düzeyinde bir diyaloğa zorlamalı” dedi.
Sosyal Demokrat Parti ise bu çağrıyı tepkiyle karşıladı. Partinin göçmenlik başkanlığı sözcüsü Rasmus Stoklund “Esed’ı muhatap almamız kamuoyuna yanlış bir sinyal gönderir” dedi. Danimarka’da toplam 40 bin mülteci bulunması ise durumun trajik kısmını oluşturuyor.
Asıl dram ise Avrupa ülkelerinin Suriye konusunda tutarlı bir tavır geliştirememeleri. Meseleyi sadece göç ve göçmenler bağlamında ele alan Avrupa, Suriye’de ne yaşandığının bile farkında değil.
Şuan Suriyeliler, Esed rejiminin işgali altında bulunan bölgelerden kurtulmak için insan kaçakçılarına sığınmış durumdalar. Sıcak savaşın devam ettiği ve direniş örgütlerinin çekildiği bölgelerde rejim, ‘kimseye zarar vermeyeceğini’ temin etmesine rağmen Suriyeliler ‘işgal edilen’ mıntıkaları terk ettiler. Yani Suriye içinde dahi rejimin hiçbir sözü güven teşkil etmiyor.
Avrupa ise “İnsanlar geri döndüklerinde, zulme uğramayacaklarını garanti altına alan bir anlaşma” gibi anlamsız ve tamamen hayali bir işle uğraşıyor. Sadece 40 bin kişiyi ülkesinden yollamak için Danimarka’nın bu kadar ucuz çözümlerden medet umması insan yaşamına ne kadar değer verdiğini gösteriyor.
Esed modern zamanların gördüğü en büyük zorbalıklara imza atmış rejimlerden birisi. En büyük gücünü ise müttefiki devletlerden ziyade onun suçlarına karşı sessiz kalan ve hala onunla bir şekilde diyalog kurulması çağrısını yapan ülke ve siyasilerden alıyor!