Avrupa Birliği (AB), Kudüs Temsilciliği ile AB'nin Ramallah'taki misyon temsilcilikleri tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, "Kudüs ve Ramallah'taki AB misyonları, İsrail makamları tarafından Batı Şeria'nın C bölgesinin Musafir Yatta beldesinde bulunan ve AB tarafından finanse edilen Filistinlilere ait tesislerin mayıs ayı başında yıkılmasını endişeyle takip ediyor." denildi.
Batı Şeria'nın yüzde 80'ine tekabül eden "C" bölgesinin İsrail'in kontrolünde olduğuna işaret edilen açıklamada, "Bu tesislerde hayata tutunmaya çalışan 40 Filistinli evlerinden oldu." ifadelerine yer verildi.
İsrail makamlarının Filistinlilere ait güneş enerji sistemleri ile su arıtma cihazlarına da el koyduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"AB, İsrail'in Yahudi işgal politikalarına karşı güçlü muhalefetine dayanarak, yıkım, el koyma, tahliye ve zorla evlerinden çıkarma eylemleri dahil olmak üzere, iki devletli çözüm ilkesini tehdit eden İsrail'i işgal gücü olarak, uluslararası hukuk gereğince Filistinlilerin evlerini yıkma ve el koyma eylemlerine son vermeye davet ediyor."
İsrail makamları tarafından yıkılan tesislerin yeniden inşa edilmesi ve el konulan mülklerinin iade edilmesi çağrısında bulunulan açıklamada, İsrail'den Yahudi işgal birimi inşa etme politikalarına ve Filistinlilerin mallarına el koyarak Yahudilere tahsis etme eylemlerine son vermesi istendi.
Avrupa ülkelerinin desteğiyle inşa edilen El Halil'in güneyindeki Zennuta okulu da geçen ayın başlarında İsrail güçleri tarafından yıkılmıştı. İsrail ordusu, okulun "ruhsatsız olduğu" iddiasıyla yıkıldığını bildirmişti.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi de 4 Şubat'ta yayımladığı bir raporda, Doğu Kudüs ile Batı Şeria'daki "C" bölgesindeki 45 okulun yıkılma tehlikesi bulunduğunu kaydetmişti.
Batı Şeria, Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" İsrail'e devredilmiş, yüzde 61'i kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.