Bir kişi zarar göreceği bir yere zorla iade edilemez ama Frontex geri iter!

AB'nin sınır dairesi Frontex yeni bir soruşturmaya göre, Mart 2020 ile Eylül 2021 arasında Ege Denizi'ndeki en az 957 sığınmacının geri itilmesi olayına karıştı.

HAKSÖZ HABER

Avrupa Birliği Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF), birliğin Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı (Frontex) hakkında Ege'de göçmenlerin geri itilmesi ile taciz ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalar nedeniyle Ocak ayında soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma devam ederken, göçmenleri Ege'ye geri itmekle suçlanan AB'nin sınır koruma birimi Frontex'in Direktörü Fabrice Leggeri'nin bugün istifa ettiği öğrenildi.

OLAF ve Frontex'ten yapılan açıklamalarda da soruşturma başlatıldığı doğrulandı ancak ayrıntı verilmemişti. Üstelik her iki kurum da soruşturma açılmasının mutlaka yasalara karşı gelindiği anlamı taşımayacağını, bu tür uygulamaların iyi yönetim için yapılan çalışmalar arasında yer aldığını belirtti.

AB'nin sınır dairesi, yeni bir soruşturmaya göre, Mart 2020 ile Eylül 2021 arasında Ege Denizi'ndeki en az 957 sığınmacının geri itilmesi olayına karıştı.

AB'nin 758 milyon avroluk bütçesiyle en çok finanse edilen kuruluşu Frontex, göçmenlerin yasadışı geri itilmesinde Yunan makamlarıyla suç ortaklığı yapıyor.

The Guardian’ın bildirdiğine göre Lighthouse Reports, Der Spiegel, SRF Rundschau, Republik ve Le Monde tarafından gerçekleştirilen ortak bir araştırma, kendi veri tabanına göre Frontex'in geri gönderme gibi görünen “geri itme” olaylarına müdahil olduğunu kanıtladı.

Ortak soruşturmaya göre Frontex, göçmenlerin Avrupa dışına itilmesi için denizde göçmen botlarını durdurup hareket noktalarına geri gönderiyor.

Frontex, tarafından “ayrılmanın önlenmesi” olarak etiketlenen 145 vaka ortak soruşturma ekibi tarafından dikkatle incelendi. Ve en az 22 olayda sığınmacıların botlarından indirildiği, Yunan sahil komutanlığının can sallarına bindirildiğini ve denizde başıboş bırakıldığını ortaya çıkardı.

Geçtiğimiz 28 Mayıs tarihinde Yunanistan'ın Midilli adasına varmış olan yaklaşık 50 sığınmacıdan oluşan bir grup, Norveçli STK’ya WhatsApp üzerinden gönderdiği fotoğraflar ve videolar ile kendilerinin Yunanistan’da mahsur kaldığını iletti. İlginç olan durum ise Midilli’deki göçmenlerin Türkiye sahil güvenlik ekipleri tarafından denizde turuncu can sallarında bulunması oldu. Bu durum göçmenlerin vardıkları yerden Frontex ve Yunan ekipleri tarafından zorla botlara bindirildiğini, denize itildiğini kanıtladı. Bu olay ayrıca Frontex veri tabanına “ayrılmanın önlenmesi” olarak kaydedilmişti.

İki Frontex kaynağı gazetecilere, Ege'deki yasadışı geri göndermelerin Jora veri tabanına “ayrılmayı önleme” olarak girdiğini oysa açıkça geri itme olarak kaydedilmesi gerektiğini söyledi. Bir Yunan sahil güvenlik görevlisi de bu olaylara ilişkin, “Neden buna sadece 'geri itme' demiyorlar ve konuyu kapatmıyorlar?” diyerek AB’ye tepki gösterdi.

İnsan hakları grupları, Ege'deki geri itmeleri “sistematik” olarak nitelendiriyor. Frontex'e yönelik yeni iddialar, İsviçre'de ülkenin AB sınır teşkilatıyla alakalı 15 Mayıs'ta yapılacak referandum planından hemen önce ortaya çıktı. 2021'de İsviçre ajansa 24 milyon İsviçre Frangı bağışlanmıştı. Üstelik hükümet bu bağışı 2027 yılına kadar 61 milyon İsviçre Frangı'na çıkarmayı planlıyordu. Ancak ajansın genişlemesine karşı çıkanlar, bunun İsviçre'yi Avrupa sınırlarında meydana gelen insan hakları ihlallerinden doğrudan sorumlu hale getireceğini belirtiyor. Ajansa ayrılan fonun kesilmesini desteklemek için 62.000'den fazla imza toplayan bir dilekçenin ardından referanduma gidildi.

Yunanistan ve Frontex, geri itme iddialarını reddediyor ve yetkililerinin insan hakları mevzuatına uyduklarını söylüyorlar. Ancak Frontex genel müdürü Fabrice Leggeri üzerinde artan bir baskı var ve iddialar araştırılırken AB, bütçesinin bir kısmını dondurdu.

Hollandalı MEP ve Frontex Scrutiny Çalışma Grubunun bir üyesi olan Tineke Strik, sınır teşkilatının Yunanistan'daki operasyonlarının askıya alınması çağrısında bulundu.

Liderlik değişikliği de dahil olmak üzere AB sınır teşkilatının "kültüründe temel bir değişikliğe" ihtiyaç duyulduğunu çünkü Leggeri'nin "temel hakları ciddiye alma konusundaki güvenilirliğini kaybettiğini" söyledi.

Strik, "[Frontex] Yunanistan'daki operasyonları askıya almalı. BM ve Avrupa Konseyi gibi yetkililerden, geri itmelerin sistematik olduğunu söyleyen çok sayıda güvenilir rapor var. Daha fazlasının yapılması gerekiyor, aksi takdirde ihlallerin ve suç ortaklarının bir parçası olursunuz ve Frontex'in karşı karşıya olduğu asıl sorun da budur.” dedi.

Frontex, tek tek ülkelerin eylemlerini soruşturma yetkisine sahip olmadığını ve "tüm sınır yönetimi faaliyetlerinde temel haklara saygı gösterilmesini sağladığını ve desteklediğini" söyledi. Ajans, “operasyonlarımızda en yüksek sınır kontrolü standartlarını sürdürmeye tamamen bağlı olduğunu ve memurlarımızın bir davranış kuralına bağlı olduğunu söyledi. Bu, operasyonlarımızın her birine getirdiğimiz standarttır.”

Frontex Scrutiny Çalışma Grubunun paylaştığı açıklamada Frontex’in sorumluluğu hatırlatılarak şu uyarıda bulunuldu: “Geri göndermeme ilkesine saygı da dahil olmak üzere temel haklar, ajansın tüm faaliyetlerinin merkezinde yer alıyor. Geri göndermeme, uluslararası mülteci hukukunun temelini oluşturan temel ilkedir: Korumaya ihtiyacı olan bir kişi, zarar göreceği bir yere zorla iade edilemez.”

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!