Eurotopics sitesi Zimbabve’deki askeri darbenin medyada nasıl yer aldığını derledi.
Zimbabve ordusu salı gecesi yönetime el koydu ve 93 yaşındaki lider Robert Mugabe'yi ev hapsine aldı. Darbenin perde arkası, Mugabe'nin halefinin kim olacağı konusunda yaşanan çatışma. Ordu yönetimi, ülke yönetimine sadece geçici olarak el konduğunu açıkladı. Avrupalı köşe yazarları, askeri darbenin ülke için bir umut olup olmayacağını tartışıyor.
HOSPODÁŘSKÉ NOVİNY (Çek Cumhuriyeti)
Mugabe klanı son anda frenlendi
Hospodářské noviny'e göre Zimbabve için umutlar belirsizliğini koruyor:
“Demokratik değerler önemseniyorsa askeri darbeye alkış tutulamaz. Zimbabve örneğindeki darbe adeta bir imdat freni vazifesi gördü. Tanrıya şükür. Ordu, Mugabe'nin karısı da dahil olmak üzere tüm Mugabe çetesini iktidardan alırsa ülkeye bir dönüşüm şansı tanımış olacaktır. Ülkenin başka biri tarafından yönetilme şansı doğdu. Bu kişi de ülkeyi muhtemelen antidemokratik ve otoriter şekilde yönetecek olsa da en azından öncekiler gibi kanlı ve çılgın bir soyguncu olmayacaktır. Örneğin Ruanda'nın lideri Paul Kagame gibi biri uygun olabilir. Gerçi Kagame de basın özgürlüğüne ve muhalefete izin vermiyor ama en azından Ruanda'da huzur ve Afrika standartlarına göre bir kalkınmadan söz edilebilir.”
FİNANZ UND WİRTSCHAFT (İSVİÇRE)
Yeni kredilerin belki önü açılmış oldu
Finanz und Wirtschaft darbenin, enkaza dönmüş bu ülkedeki ekonomik durumu düzelteceğini umuyor:
“Çoğu kişi ... hiperenflasyon zamanlarının geri dönmesinden endişeli. Değersiz ulusal paranın 2009'da tedavülden kaldırılmasının ardından ABD Doları kullanılmaya başlandı. Oluşan döviz açığı da ihracatın dibe vurmasına yol açtı. Yaşanan gıda ve akaryakıt darboğazı daha birkaç hafta önce insanların ülke çapında panik içinde alışveriş yapmasına neden oldu, eşzamanlı olarak da fiyatlar ciddi oranda artış gösterdi. Hükümet ekim ayındaki Dünya Bankası ve IMF toplantısında bir kez daha borçların hafifletilmesi ve enkaza dönen ekonomiye yeni krediler katabilmek için yalvarmıştı. Ancak Mugabe iktidarda olduğu sürece, böyle bir şey mümkün değildi. Miadını çoktan doldurmuş liderin gidişinin ardından artık bu tablo değişebilir.”
FRANKFURTER RUNDSCHAU (ALMANYA)
Hemen şimdi seçime gidilmeli
Frankfurter Rundschau'nun Afrika muhabiri Johannes Dieterich son gelişmeler karşısında kararsız kalmış:
“Askeri darbe gerçekten de bazen halkın eziyetlerini bitirebilir. Tarif edilmez korkunçluktaki devlet başkanı Robert Mugabe ve kendinden korkunç karısı Grace'e yapılan darbe, Afrika'nın güneyindeki bu enkaz devletin daha da kötüye gitmesini engelleyebilir. ... Buna rağmen böyle bir çözümün beraberinde getirdiği büyük tehlikeler de var. Çünkü şimdi iktidarda olan ordu. Ve kimse orduyu, hukuku ihlal ederek kazandığı iktidarını bırakmaya zorlayamaz. Artık ülkeyi yeniden halkın gerçek temsilcilerine vermek, ülkeyi gasp eden 'hümanist' zorbaların elinde. Zimbabve hemen şimdi seçime gitmeli.”
NRC HANDELSBLAD (HOLLANDA)
Acımasız şahinler hala iş başında
NRC Handelsblad ise darbenin durumun düzelmesini sağlayacağından kuşkulu:
“Bu darbeciler öyle ya da böyle komünist askeri şahinler ve 1980 yılından bu yana bu Afrika ülkesindeki insan hakları ihlallerinden ve sınır tanımaz yolsuzluklardan sorumlular. ... Anlaşılan Mugabe'nin sağlık durumunun kötüleşmesi, onun iktidarını doğal yollardan sona erdirdi ve şimdi iki siyasi grup iktidar için mücadele veriyor. ... Muhalefet içinse bu darbe hayra alamet değil. Kaldı ki muhalefet zaten kendi içindeki sorunlar nedeniyle son derece zayıflamış halde. Zimbabvelilerin uzun vadede tek umudu, Harare'ye uygulanacak uluslararası baskı. ... Bu baskı da başta komşu Güney Afrika olmak üzere, öncelikle Afrika ülkelerinden gelmeli.”
UPSALA NYA TİDNİNG (İSVEÇ)
İntikam çılgınlığı engellenir mi?
Upsala Nya Tidning, iktidardan alınan diktatörün şimdi ne yapacağını değerlendiriyor:
“Bundan sonraki ilk sorun herhalde 40 yıldır süren rejim sırasında yakınları kötü muameleye maruz kalan, hapse atılan ya da öldürülenlerin Mugabe'den almak isteyeceği intikam olacaktır. Bu insanlar Mugabe'nin, pek çok Afrikalı diktatör gibi hayatını yurtdışında keyif içinde tamamlamasını istemiyor. Ancak muhalefet lideri Tendai Biti, bu konuda farklı görüşte ve (Mugabe çiftinin sık sık gittiği) Singapur'u ikamet yeri olarak düşünüyor. ... Guardian'ın baş yazarı Jonathan Freedland'a göre, Biti, Kaddafi öldürüldükten sonra kaosa sürüklenen Libya'nın aksine, Zeynel Abidin Bin Ali gidince demokrasinin geldiği Tunus'u örnek alıyor.”