Ateşli “Bağımsızlıkçılar” Nerelerdesiniz?

Türkiye'nin en "ateşli" bağımsızlıkçıları ulusalcılar, millici güçlerden, Mustafa Kemal'in askerlerinden neden ses seda çıkmıyor?

Amerikan merkez medyasının Hakan Fidan'a karşı başlattığı kampanyanın ulusalcıların AK Parti’yle ilgili iddialarını boşa çıkardığını ifade eden Gülay Göktürk, Bugün gazetesindeki köşesinde “Hani AK Parti bir ABD projesiydi?” diye soruyor.

***

Ateşli “Bağımsızlıkçılar” Nerelerdesiniz?

Gülay Göktürk / Bugün

Dün Amerikan merkez medyasının Hakan Fidan'a karşı başlattığı kampanyanın arka planı ile ilgili düşüncelerimi yazdım ve İsrail-ABD hattında ortaya çıkan rahatsızlığın sebeplerini özetlemeye çalıştım:

AK Parti, ABD'nin 50 yıldır gelip giden iktidarlarla kurmaya alışık olduğu ilişki biçimine uygun davranmıyor; "Uydu müttefik" rolünü kabul etmiyor; dış politikasını kendisi belirliyor; Ortadoğu'da bağımsız ve etkili bir oyuncu olmak istiyor; IMF'ye bağımlılık dönemini sona erdiriyor; milli savunma sanayiini güçlendirerek savunma gücünü bağımlılıktan kurtarıyor; kendi milli istihbaratını güçlendirip bağımsızlaştırıyor; Batı'nın İsrail konusunda sürdürdüğü çifte standardı deşifre ediyor; Birleşmiş Milletler sisteminin adaletsizliğini teşhir edip daha adaletli bir dünya talep ediyor... Ve bütün bunlar, hem İsrail'i, hem de -dış politikasında bir numaralı önceliği hâlâ İsrail'in çıkarlarına veren- ABD yönetimine, stratejik müttefikine "ayar verme" ihtiyacı doğuruyor, dedim...

Peki İsrail'i ve ABD'yi rahatsız eden bu tablonun Türkiye'de en fazla kimleri gururlandırması gerekirdi?
Ya da şöyle soralım: Bu tablo yüzünden ABD basınının hışmına uğrayan Hakan Fidan ve AK Parti hükümetine en fazla destek çıkması gereken kimlerdi?

Türkiye'nin en "ateşli" bağımsızlıkçıları öyle değil mi?

Ama bakıyoruz, Ulusalcılar'dan, Milliyetçiler'den, "Millici Güçler"den, Mustafa Kemal'in askerlerinden ses seda çıkmıyor... Olayı görmezden geliyor, gazetelerinde tek satır bahsetmiyorlar.

Neden böyle pıstılar dersiniz?

Çünkü ortaya çıkan tablo, AK Parti iktidarıyla ilgili olarak yıllardır çizdikleri tabloyu paramparça etti; bütün tezlerini, bütün argümanlarını çürüttü; ellerindeki bütün propaganda malzemesini aldı götürdü.
 
Hani AK Parti bir ABD projesiydi?
 
"AK Parti bir ABD projesidir" diyorlardı...

Radikal İslam'a karşı "ılımlı İslam"ın desteklenmesi amacıyla doğrudan doğruya ABD icazetiyle yaratılmış bir güçtü AK Parti...

Ulusalcılar'ın "ideolojik merkezi" olan Aydınlık yıllardır böyle yazıyordu. BOP'un eş başkanı Erdoğan, Ortadoğu'da "efendisinin" ona dikte ettiği plandan başka bir yol izleyemezdi... Suriye politikasında AK Parti Amerika'nın "taşeronu" olarak görev yapıyor, ABD Türkiye'ye kendi yapmadığı işlerini yaptırmak istiyordu.

Peki şimdi ne oluyor? ABD kendi projesini mi hedef alıyor? Ortadoğu politikasını "havale ettiği" müttefikini böyle hırpalaması neden?
 
Hani çözüm süreci ABD planıydı?
 
Çözüm süreci için de "ABD'nin planı" diyorlardı...

Bu plan, ABD'nin yıllardır kurmaya çalıştığı bağımsız Kürdistan devletinin Erdoğan eliyle realize edilmesinden başka bir şey değildi...

Eğer öyleyse, nasıl oluyor da şimdi ABD bu planın önemli aktörlerinden biri olan Hakan Fidan'ı uluslararası bir kampanyayla yok etmeye çalışıyor? İsrail basını açıktan ölümle tehdit ediyor?
Neden kendi planının temel direğini çökertmeye çalışıyor?

Ayrıca, AK Parti iktidarının ordu içindeki darbeci mihraklarla mücadelesine de "Amerikan operasyonu" etiketi yapıştırmışlardı. Ergenekon, Balyoz ve bütün diğer darbe davalarını "ABD'nin anti emperyalist Türk ordusunu tasfiye planı" olarak niteleyenler de bunlardı.

Şimdi ne oldu peki? Her darbeden sonra ilk iş olarak radyoya ya da televizyona çıkıp "Nato'ya Cento'ya bağlıyız" diye teminat veren darbecileri kendi eliyle tasfiye etmekle kendi kuyusunu mu kazmış oldu ABD? Yanlış böbreği alan cerrahlar gibi dalgınlıkla yanlış tarafı mı tasfiye ettiler yoksa?

CIA ve MOSSAD, yıllardır askeriyenin kontrolü altındaki MİT'le gül gibi geçinip giderken, şu anda ne oldu da MİT Müsteşarı Fidan hedef tahtasına oturtuldu? Yeni Türkiye, eski Türkiye'den daha bağımlı olduğu, MİT yabancı istihbarat servislerinin oyuncağı olduğu için mi?

 x x x

Her şerde bir hayır vardır derler ya; bu olayın hayırlı tarafı da bu oldu galiba... Amerikan derin devletinin AK Parti iktidarına karşı başlattığı kampanya, hesaplanamayan bir yan ürün olarak Ulusalcılar'ın akla ziyan saçmalıklarını da sildi süpürdü.

Geriye, onurlu ve özgüvenli duruşu ve uluslararası meselelerdeki bağımsızlıkçı tutumu tescil edilmiş bir AK Parti iktidarı tablosu kaldı.

 

Yorum Analiz Haberleri

"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye