Ateşkes sürecinde yaşananlar Siyonistleri çılgına çevirdi...

Ahmet Varol, Kassam'ın başarılı örnekliğinin Siyonist işgalciyi çok öfkelendirdiğini aktarıyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

Siyonist işgalci savaşa değil vahşete devam ediyor

İşgal rejimi ateşkesin kalıcı hale getirilmesi konusunda yapılan teklifleri kabul etmediğinden Gazze’de vahşi katliamlarına ve insanlık dışı saldırılarına kaldığı yerden devam etmeye karar verdi. İşgal hükümeti yetkilileri her ne kadar Hamas’a karşı bir savaş verdiklerini ileri sürseler de onların hedefinde Filistin halkının bütün kesimleri yer alıyor. O yüzden de sürdürdüğü katliamlar gerçekte bir savaş değil soykırım niteliği taşımaktadır. 

İşgalci siyonistler yaptıkları katliamların ve vahşi uygulamalarının gün yüzüne çıkmasından dolayı kendilerini haklı gösterebilmek amacıyla bir yandan da propaganda savaşı yürütüyorlar. Bu savaşta doğrular onların işlerine yaramadığından adeta makine gibi sürekli yalan üretiyorlar. Bu propaganda savaşlarında medya alanında kendileriyle göbek bağı olan adamlarının üretilen yalanları geniş bir kitleye yaymaları için yönlendirme yapacakları kesindir. O yüzden işgalci siyonistlerin bu propaganda savaşlarına karşı dikkatli olunması ve yalanlarının etkisiz hale getirilmesi için çalışmaların artırılması gerekmektedir. 

İşgalciler Gazze’ye yönelik insanlık dışı saldırılarının birinci aşamasında da sürekli yalan üretmeye ve kamuoyunu yanıltma amaçlı söylentileri yaymaya çalıştılar. Ancak bunların tutarsızlığı kendini çok belli ettiğinden ve ateşkes sürecinde gün yüzüne çıkan gerçekler de onların iddialarını geçersiz hale getirdiğinden yeni saldırı sürecinde biraz daha ustaca ve insanların zihnen tereddüt etmelerine sebep olacak iddiaları gündeme getirmeleri mümkündür. 

Ateşkes sürecinde serbest bırakılan esirlerle ilgili görüntüler siyonist işgalcileri ciddi şekilde rahatsız etti. Çünkü Kassam mücahitlerinin esirleri serbest bırakırken yaptıkları güzel muameleler ve bırakılan esirlerden medya organlarına açıklama yapma fırsatı bulabilenlerin, kendilerine esaret sürecinde gayet iyi muamelede bulunulduğunu söylemeleri işgalci siyonistlerin hiç hoşuna gitmedi. Şimdi onun etkisini ortadan kaldırmak amacıyla, işgal hükümetinin sözcüsü “rehineler” olarak nitelendirdiği kişilere Hamas tarafından psikolojik ve bedensel işkence yapıldığı iddiasında bulundu. İnsanların gözlerinin içine baka baka yalan söylediğinin farkındaydı ama doğrular onun işine yaramadığından böyle kuyruklu yalanları ileri sürmeye de büyük ihtiyacı vardı. Çünkü özellikle esir takası esnasında ortaya çıkan manzaralar ve Filistinli çocuk esirlerin kolları kırılmış halde dışarı çıkarılmalarına karşılık Hamas mücahitlerinin bıraktığı esirlerin onlarla vedalaşarak ve gülümseyerek ayrılmaları siyonist işgal rejiminin ciddi bir prestij kaybına neden olmuştu. 

Bu bir örnektir. İşgalci siyonistlerin propaganda savaşlarında kim bilir daha ne kadar kuyruklu yalan piyasaya sürülecek, siyonistlerin sözcülüğünü yapan medya organları ve elemanları da bu yalanları yaymak için ellerinden geleni yapmaya çalışacaktır. İşte bu propaganda savaşının etkili olmasını önlemek için herkese görev düşüyor. 

Gerçekleri öğrenmek için biraz çaba sarf etmeyi ve akıl yürütmeyi zahmetli bulup işgalcilerin yalanlarına dayanarak siyonist vahşeti meşrulaştırmak, bu vahşete maruz kalanları ise suçlu göstermek amacıyla ortaya atılmış yalanları tasdik ederek toplumda yaymanın da bir sorumluluğu olduğunu unutmamak gerekir. Yüce Allah iftirayı dillere dolamanın tehlikesine dikkat çekerken şöyle buyurmaktadır: “Hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızla söylüyordunuz ve onu önemsiz bir şey sanıyordunuz. Oysa o, Allah katında büyüktür.” (Nur, 24/15)

Ayrıca Yüce Allah’ın şu uyarısını hiç aklımızdan çıkarmamalıyız: “Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun aslını araştırın. Yoksa bilmeden bir kavme sataşırsınız da yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurat, 49/6)

Filistin halkı tarihte birçok yalan ve iftiranın mağduru oldu. Şimdi de savaşın sıcaklığından yararlanılarak piyasaya sürülen iftiraların mağduru edilmesine ve siyonist vahşete gerekçe oluşturulmasına fırsat vermemek gerekir.

Yorum Analiz Haberleri

Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”
Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası