Ateşkes direnişi dizginlemek için kullanılamaz!

Ahmet Varol, Gazze'de devam eden çatışmalarda ağır kayıplar yaşayan Siyonist çetenin ABD garantörlüğündeki ateşkes görüşmeleriyle zaman kazanmaya çalıştığını ifade ediyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

Blinken’in ateşkes taktikleri

Bilindiği üzere ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken geçtiğimiz günlerde yeni bir diplomatik atak gerçekleştirdi ve kendince yeni bir ateşkes planını gündeme getirdi. Siyonist işgalci canavar Netanyahu da bir yandan Gazze’deki vahşi katliamlarına devam ederken güya Blinken’in ateşkes planını kabul ettiğini söyledi. 

Siyonist işgal rejiminin Gazze’de sürdürdüğü soykırım savaşı 11 ayı doldurmak üzere. İşgalci siyonist rejimin bu savaşı tek başına yürütmediğini artık aklı başında herkesin biliyor olması gerekir. Zaten bizzat siyonist yorumcular de ABD desteği olmadan “İsrail”in bu savaşı sürdürmesinin mümkün olmadığını itiraf ediyorlar. 

ABD, işgal rejimine sadece araç ve para desteğinde bulunmakla kalmıyor. Bilfiil savaşın içinde ve eleman desteğinde de bulunuyor. Bu tür gerilla savaşlarıyla ilgili tecrübelerinden yararlanarak strateji ve yöntem desteğinde bulunuyor. 

10 Ağustos sabahı Gazze’nin Ed-Durrec Mahallesi’ndeki Tabiin Okulu’na, insanların sabah namazını kıldıkları sırada düzenlenen saldırıda 100’den fazla insan çok korkunç bir şekilde öldürülmüş ve cesetler tamamen parçalanmıştı. Sivil savunma ekipleri parçaları toplayıp torbalara doldurmuşlardı. Bu olaydan sonra  açıklama yapan BM’nin Filistin topraklarındaki insan hakları durumu özel raportörü Francesca Albanese, Tabiin Okulu’ndaki katliamın ABD’nin İsrail’e daha yüksek tahrip gücüne sahip bombalar verdiğine delalet ettiğini söylemişti. Albanese, Tabiin Okulu katliamının ABD’nin İsrail’e Gazze’deki savaş için sağladığı finansmanın arttığını gösterdiğini ve bunun, Tel Aviv’in cesetleri tanınmaz hale getiren daha ölümcül bombalar kullanmasına neden olduğunu vurgulamıştı.

Bir ara işgal rejimine büyük bombaları vermeme kararı alan ABD’nin bu kararının tamamen numara olduğu zaten biliniyordu. Ancak şimdi saldırıların daha sarsıcı ve göz korkutucu olması için cesetleri iyice parçalara ayıran bombalar verdiği anlaşılıyor. 

Aynı ABD’nin Dışişleri Bakanı Blinken bu sıralarda güya ateşkes girişimlerinde bulunuyor. Netanyahu da onun önerisini kabul ettiğini söylüyor. Hatta Blinken bu planın ateşkes konusunda son şans olabileceği uyarılarında bulunarak bir bakıma aba altından sopa da gösteriyor. 

Ancak Blinken’in sunduğu ateşkes önerisi kirli bir oyundur. “Ateşkes” başlığı altında Filistin halkını ve direnişini teslim olmaya zorlama, işgalci siyonistlere ise biraz ara verdikten sonra katliamlara devam etme fırsatı tanıma dışında  bir amaç taşımamaktadır. 

En başta belirtelim ki siyonist işgal rejimine teslim olmayı tercih etmek Filistin halkı ve direnişi açısından ölümü tercih etmekten daha tehlikelidir. O yüzden hiç kimse Filistin direnişinden böyle bir şey beklememeli. 

Blinken’in ateşkes planında görünüşte ilk aşamada esir takası öneriliyor. Ama asıl istenen Filistin direnişinin, elindeki “esir kartını” sürecin başlangıcında elinden çıkarmasıdır. Gazze’deki işgal güçlerinin çekilmesi, kalıcı ateşkes konusunun görüşülmesi gibi konuların ise ondan sonraya bırakılması isteniyor. 

Filistin direnişi siyonist katilleri bilmiyor ve tanımıyor değil. Ona veya arkasında duran ABD’ye güvenerek bir anlaşma yapması söz konusu olamaz. Dolayısıyla kalıcı ateşkes, işgalcilerin Gazze’den tamamen çekilmesi ve yerle bir edilen bölgenin yeniden imarı için ablukanın kaldırılması konusunda kesin bir ittifak sağlanamadan ve bu ittifak bir güvenceye bağlanmadan Filistin direnişinin de siyonist katilleri anlaşmaya zorlayan “esirler kartı”nı elinden çıkarması beklenemez. 

İşgalci siyonistlerin ve onun arkasındaki ABD’nin bugün ateşkesi yeniden gündemlerine almalarının sebebi Gazze halkının içinde bulunduğu durum değil kendilerini zorlayan siyasi, sosyal, askeri ve ekonomik sorunlardır. Bu konudaki sorunlarının ve sıkıntılarının büyüyerek devam ettiği ise bilinen bir gerçektir ve Filistin direnişi de bunun farkındadır. Dolayısıyla direniş, işgalci katillere teslim olma anlamına gelecek bir ateşkes planını değil onları dizginleyecek bir ateşkes planını kabul edecektir.

Yorum Analiz Haberleri

“Esed’in düşüşüyle Rusya 'süper güç' olmaktan çıktı”
Döktüğün kan yetmedi mi hala utanmadan konuşabiliyorsun?
"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango