"Ateşi Kesmeyen Ateşkesler"

Ahmet Varol yazısında; Suriye'de Esed ikiyüzlülüğüne, Dağlık Karabağ'da Ermeni kurnazlığına dikkat çekerek günümüzde ilan edilen ateşkeslerin "inandırıcı ve güven verici" olmadığını ifade ediyor.

Ateşi Kesmeyen Ateşkesler

Ahmet Varol / Yeni Akit

“Ateşkes” savaş dilinde, “savaş durmadı ama silahlar susturuldu” anlamına gelir. Savaşın durmaması, neden olan sorunun devam ediyor olmasından, kesin çözüme kavuşturulamamasından kaynaklanır. Sorunun kesin çözüme kavuşturulması halinde barış sağlanır. Savaş dilinde “barış” karşılıklı memnuniyet anlamına gelmez. Silahlara geri dönülmeyeceği konusunda tarafların birbirlerine söz vermeleri anlamına gelir. Bu da çoğunlukla taraflardan birinin diğerine baskın çıkması ve şartlarını ona kabul ettirmesiyle olur ki bunda bir tarafın zafer kazanması diğerinin de yenilgiyi kabul etmesi söz konusudur. Bazen de her iki tarafın birden yorulması sonucu orta bir yerde anlaşma sağlanır ki buna da uzlaşma denir. Ama tarafların karşılıklı memnun olduğu ittifaka ulaşıldığı görülmez. Dolayısıyla esas itibariyle savaşın ruhunda “barış” yoktur. Ama terminolojisinde anlaşmalara bu isim verilir.

Sıcak çatışmaların sürmesi savaşan tarafların her ikisinin de belli ölçüde zarar görmesine yol açar. Üstelik çatışmaların etkisi altındaki bölgelerde can ve mal güvenliği ortadan kalkar. Özellikle tahrip gücü yüksek silahların arttığı çağımızda bir bölgede saldırı tehdidi, can ve mal güvenliğinin tümüyle ortadan kalkması o bölgede bütün insanların psikolojik olarak etkilenmesine, kendilerini sürekli ölüm tehdidiyle karşı karşıya görmelerine neden olur. Bundan dolayı meselelerin çözümünün çok uzun sürdüğü günümüz şartlarında en azından silahların susturulmasını sağlayacak “ateşkes” de büyük önem taşıyor.

Ama ne yazık ki artık dünyaya hükmeden zihniyet son derece sahtekâr, hilebaz ve hain olduğu için ateşkeslerine de güvenilmiyor. Örneğin bir yerde çatışma yaşanıyor. Sükûnet sağlanması için müdahale ediliyor ve ateşkes ilan ediliyor. Ateşkesi sağlayan kişiler de kendilerini güvende hissederek arkalarını dönüp giderken, diğer tarafta silahları susturma sözü verenler fırsat bu fırsat diyerek o kişileri arkadan vuruyorlar. Bunun günümüzden çok ilginç örneklerini anabiliriz. Ama bu örneklerle sözü uzatmak değil son dönemdeki ateşkeslerin ihlaline özellikle dikkat çekmek istiyoruz.

Suriye’de silahların susturulması için Moskova’da uluslararası çapta bir ateşkes ilan edildiği, ardından çatışan taraflar da karşı tarafın bağlı kalması durumunda kendilerinin de bu ateşkese bağlı kalacaklarını duyurdukları halde silahlar susmadı. Baas güçleri ve ona destek için Suriye’ye giren işgal güçleri, IŞİD’in müstesna tutulmasını bahane ederek yine ülkeyi adeta kan gölüne çevirmeye devam ediyorlar. Oysa saldırıya maruz kalan bölgelerin birçoğunun bu örgütle hiçbir ilgisinin olmadığı verilen haberlerde dile getiriliyor. Bu örgütün kontrolünde olan bölgelerde de örgüt militanlarından çok sivil vatandaşlar hedef alınıyor.

Ermeni işgalinden kaynaklanan sorunun devam ettiği Dağlık Karabağ bölgesinde olaylar yeniden alevlendi. Çatışmalar, her iki tarafın da büyük kayıplar vermesine neden olduğu gibi sadece Dağlık Karabağ bölgesinde değil tüm Azerbaycan ve Ermenistan topraklarında can güvenliği endişesine yol açıyor. Savaşın şiddetlenmesi sorunun bu ülkelerin sınırlarını da aşarak tüm bölgede gerginliğe yol açacak. O yüzden kısa vadede çözüme kavuşturulması mümkün görülmeyen böyle bir sorundan kaynaklanan çatışmaların durdurulması açısından ateşkes sağlanması büyük önem taşıyor. Fakat bazen sıkıştığı zaman tek taraflı ateşkes ilan ettiğini söyleyen Ermeni tarafının bileğini güçlü gördüğü sırada yeniden silaha sarılması ve ortalığı ateşe vermesi dikkat çekiyor.

Uzun süreden beri çatışmalar yaşanan Yemen’de de fiili olarak ateşkes sağlandığı açıklandı. Ardından bir ittifak anlaşması sağlanması için BM Yemen Özel Temsilcisi İsmail Veled eş-Şeyh Ahmed’in gözetiminde Kuveyt’te görüşmeler başlatılacağı açıklanmıştı. Fakat ateşkes ilanının hemen ardından Yemen’den Suudi Arabistan tarafına füze atıldığı haber verildi. Suudi Arabistan liderliğinde oluşturulan koalisyon güçleri de Husilerin güçlü olduğu noktalara saldırılar düzenledi ve onlarca Husi militanının öldürüldüğü haber verildi.

Bütün bu olaylar ateşkeslerin inandırıcı ve güven verici olmamasına neden olduğu için bir yerde ateşkes ilan edildiğinin açıklanmasıyla silahların susturulacağı konusunda kalpler mutmain olmuyor.

Yorum Analiz Haberleri

Filistinli siyasetçi Netanyahu'ya: Esed'den sonra tek diktatör sen kaldın!
İran'ın enerji krizi, sanayilerin kapatılmaya zorlanmasıyla korkunç bir noktaya ulaştı
Suriye'nin Türkiye'den ve Arap ülkelerinden ne beklentisi var?
Adem Özköse: Suriye’de kendimi artık büyük bir hikayenin başlangıcındaymışız gibi hissediyordum
60 yıllık Baas sultasının izlerini silmek kolay olmayacak!