Kenan Alpay'ın yorumu:
İki yıldır yürüttüğü TÜSİAD Başkanlığından ayrılan Cansen Başaran Symes uzunca bir veda konuşması yaparak kamuoyunun önüne iktisadi ve siyasi bir bilanço koydu. Küresel düzeyde liberal değerlerin sarsıntıya uğraması ve otoriter rejimlerin güç kazanması gibi konulara değindi. Zenginlik talebi gibi özgürlük arayışlarının da uzun vadede bastırılamayacağına dikkat çekti. AB ile ilişkilerden PİSA sonuçlarına değin pek çok konuyu masaya yatıran Cansen hanım iki konu üzerinde uzun uzun durdu: Ortadoğu hastalıklarından uzak durmak ve Atatürkçü laikliği (tam da Meclis’te anayasa değişiklik oylaması yapılırken) parlamenter düzen üzerinden sürdürmenin hayatiyeti.
Cansen Başaran Symes başkanlığını yaptığı TÜSİAD’ın iktisadi ve siyasi gelişmelere bakış açısını vermekten öteye sermayesini borçlu olduğu resmi ideoloji ve işleyişe bağ(ım)lılığını net bir biçimde özetledi konuşmasında. Özenle kurulduğu anlaşılan her bir cümlesi üzerinde durulabilir ve buradan hareketle Kemalist sermaye sınıfının ideolojik kimliği kadar küresel hesaplara hangi düzeyde angaje olduğu üzerinde rahatlıkla konuşulabilir. Biz birkaç vurgu ile meramımızı anlatmaya çalışalım.