Kenan Alpay’ın yorumu:
Ata/Türk, Törenler ve Nutuklar Cumhuriyeti
Kökleri ve hedefi monarşik bir cumhuriyet değildi ama demokratik bir cumhuriyet de hiç değildi. Daha sonra özel bir kanunla soyadı Atatürk olarak kabul edilen, otoriter ve totaliter karakteriyle maruf Mustafa Kemal’i kültleştiren askeri bir cumhuriyet olarak tanımlayabiliriz en iyi ihtimalle. Üstelik 27 Mayıs cuntasının asker-aydın bileşenleri tarafından bütün tarihi gerçekleri inkâr ederek ileri sürüldüğü gibi kuruluşunda hiçbir surette “laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti” iddiası yoktur, asla olmamıştır.
Konjonktürel gelişmelere uygun olarak geriye dönük tarih yazımı özellikle siyasal iktidarlar açısından son derece elverişli bir trend olarak ilgi görse de hakikatle inatlaşmanın bedeli her zaman ağır olmuştur. Batıcı Atatürk, Batı karşıtı Türkçü Atatürk, Batı karşıtı Avrasyacı Atatürk modellerini açıktan reddedemeyip imal ettiği Kurtarıcı ve Kurucu Gazi Paşa modeline sıkı sıkıya sarılarak çıkış yolu bulabileceğini zanneden muhafazakâr-dindar siyasal refleks de tarihi hakikatle inatlaşmanın ağır bedelini ödüyor esasen. Toplumsal meşruiyetinin olanca genişliğine, teknik ve iktisadi gelişmişliğinin giderek yükselmesine rağmen en çok öncelemesi gerektiği halde bir türlü ideolojik ve siyasal meşruiyetinin farkına varamıyor çünkü. (…)