HAKSÖZ HABER
Türkiye’de Atatürk tapıcılığı devlet eliyle hayatın neredeyse her zerresine taşınmış halde. Okullarda, resmi dairelerde, meydanlarda… neredeyse her yerde Mustafa Kemal size nezaret etmekte. Kamusal alanın tamamı, özel alanın ise büyükçe bir kısmında bu ülkenin sahibinin, banisinin, yöneticisi ve kısacası rabbinin Mustafa Kemal olduğu her vesileyle halka hatırlatılmakta.
Devlet Kemalist ideolojiyi, heykellerle, masklarla, Mustafa Kemal’in imzasıyla, resmiyle, sözleriyle bu ülkede yaşayan herkesin adeta gözüne sokmakta, kafalara çakmakta.
İşte Ankara Bilkent’te bulunan Şehir Hastanesinin duvarlarını süsleyen bu ülkenin Ulu Önderi, biricik kurtarıcısı ve sahibine ait bir vecize:
“Ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.”
Mustafa Kemal’in 1933 yılında Cumhuriyet Bayramı töreninde yaptığı açılış konuşmasında sarfettiği bu sözler Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ankara Şehir Hastanesinin duvarına Mustafa Kemal’in maskıyla beraber asılmış. Böylelikle herhalde hastaneye gelen herkesin huşu ve bağlılıkla okuması isteniyor olmalı!
Neymiş! T.C.’nin Ulu Önderi ayet, dogma vs. bırakmamış, akıl ve bilimi esas almış, takipçilerine de bunu vasiyet etmiş! Yolunu sürdürmek isteyenlerin bunu yapması gerekiyormuş!
Tipik bir 19. Yüzyıl pozitivist-rasyonalist zihin ürünü bu sözlerin manası açık. Bu ifadelerle vahyin, Kur’an’ın, İslam’ın geçersizliği, hurafe olarak tanımlanan dini inançların artık terk edilmesi ve bundan böyle sadece bilimsel ve rasyonel yaklaşıma tabi olunması gerektiği tezi vurgulanıyor.
İyi de Sağlık Bakanlığı bu şekilde kendisine başvuran hastalara hangi mesajı vermiş oluyor? “Şifayı Allah’tan beklemeyin, Mustafa Kemal size ne yapacağınızı bildirmiş, ona tabi olun” mu denilmek isteniyor?