HAKSÖZ-HABER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Meclis Grubu’nda yaptığı konuşmada Suriye meselesine dair Esed rejimine olduğu kadar hamileri Rusya ve İran’a da önemli mesajlar verdi. Rusya ve İran’dan tehdit dozajı sistematik olarak yükselen açıklamalar karşısında Türkiye’nin geri adım atıp dayatmalara teslim olmasını telkin eden Avrasyacı-28 Şubatçı “güvenlik uzmanları” hayal kırıklığına uğradı.
Erdoğan’ın Suriye’de girişilen etnik temizlik, tehcir, yıkım ve katliamlardan Esed rejimiyle birlikte Rusya ve İran’ın da sorumlu olduğunu beyan eden açıklamaları bölge politikaları açısından ciddi bir değişime işaret ediyor. Rusya karşısında Türkiye’nin direnemeyeceğini, Esed rejimiyle muhakkak ve derhal masaya oturup uzlaşılması gerektiğini telkin edenler açısından sahada yaşananlar ve yaşanacaklara dair dikkatle takip edilmesi gereken bir süreç yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis’teki konuşmasından öne çıkan vurgular şöyle:
"Ülkemizin kontrolü altında tuttuğu yereldeki huzur ortamından rahatsız olan terör örgütleri insanlık dış eylemleriyle kana susamışlıklarını gösteriyor. Bombalı araç saldırısında aralarında çocukların da olduğu 8 kişi öldü. Benzer tacizler diğer harekât bölgelerimizdeki Sivillere de yöneltiliyor.
Rusya-İran Saldırıyor, Amerika –Avrupa Susuyor
Rus güçleriyle İran destekli militanlar sürekli sivil halka saldırıyorlar. Söze geline insan haklarını, sivil hassasiyetini ağızlarından düşürmeyenler tüm bu saldırılar karşısında derin bir sesliliğe gömülmüş durumdalar.
Herkes gözünü kapasa sırtını dönse de Türkiye bu duruma seyirci kalmayacaktır. İdlib’de rejim ve Ruslar ile rejimle birlikte hareket eden güçlerin doğrudan sivil halkı hedef aldığı gerçeğinin altını çizmek istiyorum. Amaç bölge halkını sınırlarımıza doğru harekete zorlayarak sahayı boşaltmaktır.
Hem Karada Hem Havada Cevap Verilecek
Bir süredir bu saldırılar doğrudan askerlerimizi hedef almaya başladı. Madem durum bu öyleyse biz de artık lafa değil sahadaki gerçeklere bakarak hareket edeceğiz. Karada ve sahada tereddüt etmeden ne gerekiyorsa yapacağız.
Şubat ayı sonuna kadar rejimi gözlem sınırlarımızın gerisine çekmekte kararlıyız. Hiçbir oyalanmaya meydan vermeden bunu yapacağız. Bitmez tükenmez toplantıların sonuçlarını beklemeden hemen ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız. Böyledeki muhalif gruplardan başıbozuk hareket ederek rejime saldırı muamelesi verenlere de artık tavizsiz davranacağımızı mesajını verdik. Artık kimsenin provokasyonlarına göz yumacak değiliz.
Esed Rejimini Her Yerde Vuracağız
Gözlem noktalarındaki ve diğer yerlerdeki askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde İdlib ve Soçi muhtırası sınırlarıyla bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı ilan ediyorum.
Türkiye'yi hedef alan rejim güçlerini vuracağımızı buradan bir kez daha söylüyorum. En küçük hareketi affetmeyeceğiz. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız.
Türkiye ve Suriye Halkının Güvenliği Aynıdır
İdlib başta olmak üzere Suriye halkının güvenliği insani sorumluluğumuzdur. Her türlü bedeli ödeyerek bu sorumluluğu her yerde anlatırız. Bugün Suriye’de vermekten imtina edeceğimiz mücadeleyi ayrın kendi topraklarımızda yürüteceğimizin bilinciyle tüm gücümüzü kullanacağız.
Suriye halkının özgürlük mücadelesi 82 milyon Türkiye insanının beka mücadelesidir. . Suriye güvende olacak ki biz de güvende olalım. Milletimden meseleye bu gözle bakarak desteğini sürdürerek artırmasını bekliyorum.
Suriye Ne PKK’ya Ne Rejimin Eline Bırakılacak
Eğer Suriye terör örgütlerinin ve ipi başkalarının elinde kukla rejimlerin elinde kalırsa bizim de burada güvenliğimiz tehdit altında kalır. Suriye güvende olacak ki biz de kendi evimizde rahat edelim.
Türkiye (için) “Suriye’de ne işi var” diyenler, aslında terör örgütlerinin ne için Türkiye’de değil de Suriye’de olduğundan hayıflananlardır.
Cumhurbaşkanı @RTErdogan: “Gözlem noktalarındaki veya diğer yerlerdeki askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi hâlinde, bugünden itibaren, İdlib’le ve Soçi Muhtırası sınırlarıyla bağlı kalmadan, rejim güçlerini her yerde vuracağımızı buradan ilan ediyorum.” pic.twitter.com/QKNBhj1BXD
— T.C. Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) February 12, 2020