Askeri harekâtı diplomatik baskıyla bloke edebilirler mi?

Kenan Alpay, Türkiye'nin olası Suriye'nin kuzeyine yapılacak harekatına karşı yükseltilen seslerin etkisi ve boyutunu yorumluyor.

Amerika’dan gelen yüksek itiraz ve tehditlere rağmen Türkiye askeri harekât için hazırlıklarını hızla sürdürüyor. Amerikan Dışişleri Bakanı Antony Blinken “İŞİD’e karşı bizimle beraber savaşan partnerlerimizi (PKK/PYD) tehlikeye atacak hiçbir şey görmek istemiyoruz” mealinde endişe dolu uyarı mesajları yayınlıyor ardı ardına. Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın aynı süreçte Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a “mevcut ateşkes hatlarını koruyun, istikrarın bozulmasından kaçının ve gerilimi tırmandıracak hareketlerden geri durun” taleplerini tekrarlıyordu.

Blinken ve Sullivan’ın vurgularıyla birebir paralelleşen cümleler kurarak General Mazlum Kobani de komutanı olduğu SDG adına “yeni bir askeri operasyonun insani krizi yaratacağı ve İŞİD’e karşı mücadeleyi zayıflatacağı” gibi seçilmiş kurgulanmış hususları vurguluyordu. Peki, tehdit ve şantaj boyutuna varan Amerika merkezli bu tür uyarılar Türkiye nezdinde askeri harekâtın ertelenmesi veya iptal edilmesi gibi bir karşılık görür mü?

Yazının devamı...

Gündem Haberleri

“Şam fehedildiyse Kudüs'ün de fethi yakındır"
Bahçeli'den DEM Parti’nin İmralı ziyaretine destek
2025 bütçesi TBMM'de kabul edildi
IŞİD ile TSK'yı özdeşleştiren Özlem Gürses gözaltına alındı, ilk sahip çıkanı CHP
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Suriye halkına mektup