“Askeri Çözümde Diretseydik Savaş 40 Yıl Daha Sürerdi”

Barış süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, “Eleştiriler, FARC’ı askeri yöntemle ortadan kaldırmamız gerektiği yönünde. Bu, 30-40 yıl daha savaşın devam etmesi demek.” ifadelerini kulandı.

Yarım yüz yılı aşan bir savaşın ardından Kolombiya hükümeti ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) arasındaki barış görüşmelerinde tarihî bir aşamaya gelindi ve çatışmalar sonlandırıldı.

Euro News tarafından konuyla ilgili Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos’la Paris’te yapılan röportajı ilgilerinize sunuyoruz:

Kolombiya’dan çok iyi haberler var. Peki, barış anlaşmasının üzerinde imzaların mürekkebi kururken bunun yansımalarını da görebiliyor musunuz?

Evet, çok önemli şeyler oldu. FARC’ın elindeki silahların tamamı Birleşmiş Milletler’e (BM) teslim edildi. Bu gerçekten FARC’ın sonu demek. Çünkü silahlı grup, tamamen silahlarından arındırıldı. Bir gerilla grubu olarak artık yoklar. Bundan sonra politik parti hâline gelecekler. Legal alanda kalacaklar ki bu da barışın özü.

Silahların yüzde 100’ünü bırakacaklarını nereden biliyorsunuz? Bundan nasıl emin olabilirsiniz?

Bunu kimse bilemez. Fakat grubun tüm üyeleri kayıt altına alındı. Bir daha asla ellerine silah almayacaklarını taahhüt edecekler. Tüm silahlarının da envanteri tutuldu.

Çok ciddi bir süreç. FARC ile geliştirdiğimiz bu barış sürecini dünyadaki benzer diğer barış girişimleri ile karşılaştırırsanız bizimki muhtemelen silahların kontrol altına alınması anlamında en ayrıntılı ve ciddi olanıdır.

Sizi eleştirenler FARC’a silah bırakmalarının sağlanması ve bunun yöntemi konusunda çok fazla tolerans verdiğinizi söyleyecekler. Ne diyorsunuz?

Eleştiriler, FARC’ı askeri yöntemle ortadan kaldırmamızın gerektiği yönünde. Bu, 30-40 yıl daha savaşın devam etmesi demek. Ya da şimdi FARC üyelerine 40 yıl hapis cezası verelim diyorlar. Adamlara 40 yıl hapis cezası öngörsek asla silah bırakmazlar. Bir barış sürecinde daima barış ve adalet arasında bir hat çekmelisiniz.

Biraz ironik değil mi, dünyanın barış sürecini ve uygulanması gereken yöntemi tanıdığını söylüyorsunuz. Ancak kendi ülkenizde popülariteniz hızlı bir biçimde geriliyor. Bunu nasıl açıklıyorsunz?

Barışı sağlamak, düşmanlarınızla oturup bunun için müzakere yapmayı gerektirir. İnsanlar son 50 yılda giriştiği işler, zulümler yüzünden FARC’tan hoşlanmıyor. Onlara karşı askeri olarak saldırıda bulunmuşlar. Şimdi bu yapıyla oturup konuşmak, karşılıklı anlaşmaya çalışmak çok da popüler bir şey değil.

Savaş istemek her zaman en popüler ve en kolay yoldur. Savaşın, barıştan çok daha iyi olduğunu söylememe izin verin. Kolombiya, bu barış sayesinde hiç olmadığı kadar gelişecek.

Bunu söylüyorsunuz ancak hemen önümüzdeki yıl seçimler var. Muhalefet ise bu barış anlaşmasını çöpe atmak konusunda çok istekli. Sizin döneminizden sonra bu barış anlaşmasının geçerli kalacağına inanıyor musunuz?

Barış, şu anda geri dönüşü olmayan bir durum. Seçimleri kim kazanırsa kazansın buradan geri adım atamaz. FARC’ın tekrar silahlanabileceğini, dağlara çıkıp tekrar silaha sarılacağını düşünmek...

Fakat, örneğin hükümette FARC’a da yer verilebileceğinden dolayı çok öfkeliler. Bu pekala değiştirilebilir.

Anayasa bugün FARC’ın Parlamento’da olmasına izin veriyor. Fakat bu zaten dünyanın her yerindeki barış süreçlerinde olan bir durum. Kolombiya’da yaptıklarımızı diğer süreçlerle karşılaştırırsanız dünyada ilk kez silahlı bir gerilla grubu silahlarını teslim ediyor ve yargılanmayı kabul ediyor. Bu daha önce olan bir şey değil. Cezadan muaf olmaları da söz konusu değil.

Sürecin Kolombiya’nın sorunu olduğunu söylemenize rağmen, destek için uluslararası topluma da güven vermeli. Geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray’da Donald Trump’la görüştünüz. Onun sürece desteğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Basın toplantısında ve sürecin tamamında çok açıktı.

Basın toplantısında barış sürecinden bahsetmedi.

Kolombiya’yı desteklediğini söyledi. Kongre’de bir destek söz konusuydu.

Cumhuriyetçi Parti, çatışmaların bitmesinden sonraki süreçte desteğin arttırılması yönünde oy kullandı. Niyetleri konusunda daha açık olamazlar. Ne mutlu ki bizim de hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçilerle ilişkilerimiz çok iyiydi. Washington’a son ziyaretimde yaptığım da bu ilişkilerin onaylanması anlamını taşıyordu.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile uyuşturucuyla mücadele konusunda birlikte hareket etmeniz Trump’ın dikkatini barış anlaşmasından ziyade buraya yoğunlaştırdı. Kendisinin uyuşturucuyla mücadele konusuna yaklaşımı çok ilginç. Duvar örmek işe yarar, diyor. Buna katılıyor musunuz?

Uyuşturucu ticareti bir çeşit halkalar zinciri ve her farklı halkayla gerekli şekilde mücadele etmelisiniz. İnsanlara uyuşturucu temin eden ve kâr elde eden aracılara karşı çok sert davranmalısınız. Avrupa’daysa çiftçilere ve kullanıcılara karşı biraz daha yumuşak davranmalıyız. Amerika’da kullanıcılar ayrı bir problem. Bu ortak bir sorumluluk. Amerika ve Avrupa’nın üzerine düşeni yapması gerekiyor. Kolombiya uyuşturucuya karşı mücadelede etkili ve faydacı bir yol elde etmeye çalışıyor.

Duvar örmek sizce faydacı bir yaklaşım mı?

Duvar inşa ederseniz, uyuşturucu duvarın etrafında dolaşır. Faydacı bir yaklaşım daha etkili olacaktır. Bence en etkili duvar, Orta ve Güney Amerika’da yaşayan ve Avrupa ya da kuzeye, yani ABD’ye gitme eğiliminde olan insanların refah seviyesinin yükseltilmesi olacaktır. Bu ülkelerdeki ekonomik kalkınma çok önemli.

Ekonomik kalkınma konusunda kokain ticareti Kolombiya için büyük sorun. Dünyanın en büyük kokain ihraç eden ülkesi Kolombiya...

Evet, öyleyiz. ABD ve Avrupa da kokaini en çok tüketen bölgeler…

Bu konuda onlarla el birliğiyle mi çalışacaksınız?

Zaten Avrupa ve Amerika ile birlikte mücadele ediyoruz. Bu küresel bir sorun ve evrensel bir yaklaşımla çözülebilir. Sadece bir ya da iki ülkenin savaşmasıyla uyuşturucu sorunu çözülemez. Biz de Kolombiya olarak uyuşturucu trafiğine ait zincir halkasının tüm evreleriyle, çoklu bir yaklaşım tarzıyla savaşmaya çalışıyoruz.

Avrupa Birliği’nden (AB) bir çalışma ortağı olarak bahsettiniz. AB ülkeleri barışın sağlanması için size 95 milyon avro ayırdı. Bu parayı nerede harcamayı düşünüyorsunuz?

Pek çok şeye. Mayınların temizlenmesi, örneğin. Afganistan’dan sonra dünyada en fazla mayın olan ülkeyiz. Çatışma bölgelerindeki insanlara alternatif sunmalıyız, yol, hastane, okul inşa etmeliyiz. Gerilla gruplarının üyelerini normal hayata kavuşturmalıyız. Barış döneminde yapılacak çok iş var.

Daha önceki benzer deneyimlerin de gösterdiği gibi bu sürecin sizin için hiç de kolay olmayacağı çok açık. Bu açıdan zayıf ve güçlü yanlarınızın neler olduğunu düşünüyorsunuz?

İnsan olarak pek çok zayıf yönüm var, belki bazen çok sabırsızım. Belki bazen ters giden bir şeylere sinirleniyorum. Bu süreç çok mu zor? Hayır. Barış süreci çok kolay. Pek çok benzer süreci inceledik ve hepsinden Kolombiya’ya uyarlanabilecek birşeyler aldık. IRA ve Güney Afrika örneklerinden, Salvador ve Sri Lanka’dan. Çok iyi deneyimli bir danışman grubum var. Başından beri bana yardımcı oldular.

Bir hedefiniz var ve ona ulaşmak istiyorsanız inat etmelisiniz. Donanmadaydım ve denizciliği öğrendim. Bir varış limanınız olmalı. Rüzgârı bunun için kullanmalısınız. Barış sürecinde bunu yaptık.

Dünya Haberleri

Çin'den UCM'nin Netanyahu kararına destek
İtalya’da mahkeme, RAI'den “Kudüs'ün İsrail'in başkenti olmadığı” yönünde düzeltme istedi
ABD, UCM'nin Putin kararında farklı, Netanyahu kararında farklı tavır takındı
BM'den Singapur'a çağrı: Uyuşturucu kaçakçılarını idam etme
UCM Başsavcısı Han'dan, taraf devletlere Netanyahu kararına uyma çağrısı