Asker Cenazelerini Malzeme Yapan Kim?

Düne kadar AK Parti’yi seçim hesabıyla çatışma sürecini başlatmakla itham edenler, şimdi de cenaze törenleri üzerinden hükümeti yıpratma kampanyası yürütüyorlar.

HAKSÖZ-HABER

PKK ile çatışmada ölen askerlerin cenazeleri bir kez daha siyasi polemiklerin konusu olmakta. Geçmişte de zaman zaman başvurulan bir politika yeniden devreye sokulmuş görünüyor. Cenaze törenleri esnasında bir biçimde Hükümete yönelik suçlayıcı, lanetleyici ifadeler dillendirilip, bunları medyada öne çıkartma kampanyası yürütülmekte. Bu işi öteden beri meslek edinmiş ulusalcı basın yayın organlarına ek olarak bu süreçte Gülen medyası da işin içinde ve diğerlerine nazaran çok daha gayretkeş bir tavır sergilemekte. Gülen medyasının tam manasıyla kışkırtıcı ve aynı oranda ilkesiz tutumu göze çarpmakta.

Düne kadar çözüm sürecini kıyasıya eleştiren, şahin politikalara dönülmesi gerektiğini savunanların şimdilerde bir taraftan HDP’yi sevimli gösterecek yayınlar sergilemeleri, savaş karşıtlığı mesajları vermeleri ama aynı anda da alabildiğine milliyetçi sloganlar seslendirmeleri çok büyük bir pragmatizm, daha doğrusu açık bir ahlaksızlık değil mi?  

Akbaba misali ‘ölü avı’na çıkmış bir görünüm veren bu zihniyetin ne kadar kirli girişimlere bulaştığı geçtiğimiz günlerde Erzurum’daki bir cenaze töreninde bir PKK sempatizanının sözlerinin ‘şehit yakınının tepkisi’ diye yutturulmaya çalışılmasında ortaya çıkmıştı.

Bu çirkin ruh hali iki gündür Osmaniye’de defnedilen bir yüzbaşı üzerinden yine tam mesai yapmakta. Şırnak’ta karakola yapılan baskında öldürülen Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenazesi esnasında abisi Yarbay Mehmet Alkan’ın sözleri üzerinden hükümete yönelik tepki köpürtülmeye çalışılmakta.

Yarbay Mehmet Alkan’ın sözleri kardeş acısıyla serdedilmiş tepki olmanın çok ötesinde, acıdan ziyade siyasi mesaj içermekte. Ve bu mesaj malum çevrelerce pas kabul edilip anında gole çevrilmeye çalışılıyor. Sırtında üniformasıyla katıldığı cenaze töreninde yarbay şunları söylemiş:

“Buranın vatan evladı, 32 yaşında. Daha vatanına, sevdiklerine doymadı. Dünyaya doymadı. Bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Düne kadar 'çözüm' diyenler neden şimdi 'sonuna kadar savaş' diyor. Kendileri gitsin savaşsın.”

Ve kardeşinin tabutu taşınırken, devam ediyor Yarbay Mehmet Alkan

"Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip 'Şehit olmak istiyorum' diye bir şey yok. Git o zaman oraya git!"

Bu sözler malum medya tarafından allanıp pullanıyor, öfke seli diye kabartılmaya, köpürtülmeye çalışılıyor. Oysa kardeş acısını yansıttığı gerekçesiyle tolere edilebilecek şeyler değil, düpedüz hadsizlik, sorumsuzluk! Zorunlu askerlik kapsamında üniforma giydirilip çatışmaya yollanan er olsan hadi neyse! Karşımızdaki bir subay, yani askerliği meslek olarak seçmiş birisi!

Beyefendi siyasilere siz gidin savaşın diyor. O zaman sen ne iş yapacaksın? Asker üniformasını ne diye giyiyorsun? Kışlada yat kalk diye talimat vermek, orduevinde düğün yapıp, lojmanda oturmak, yaşını doldurup avantajlı tarifeden emekli olmak için mi? Bu sözler düpedüz “üniforma giymiş olsam da askerlik yapmaya niyetim yok” anlamına gelmiyor mu? Madem siyasete bu kadar ilgilisin, o zaman istifa et, git MHP’ye ya da Gülen medyasına, orada çalış, mesajını orada gündemleştirmeye gayret et! 

Türkiye’de askerlerin genelde askerlik yapmak yerine siyaseti dizayn etmekle meşgul oldukları dönemleri iyi biliyoruz. Şimdi bu hastalık aşıldı derken, farklı zaviyeden bu hastalığı depreşenlere asla müsamaha gösterilmemeli! 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu