TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu İstanbul eski Valisi Erol Çakır'ı dinledi.
Adı 28 Şubat Valisi’ne çıkan Erol Çakır, askerlerin İstanbul’daki tüm imam hatip okullarındaki kız öğrencilerin fotoğraflarını çekerek, İl Emniyet Komisyonu toplantısında sunum yaptıklarını söyledi. Eski vali, “Biz de talimatları uyguladık ve müdahale ettik. Kızların yüzde 92’si büyük bir memnuniyetle başlarını açtılar. Yüzde 8’i direndi.” dedi. Ayrıca Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile güvenlik şirketinde ortaklık yaptıklarını kaydetti. Çakır, AK Parti’nin iktidara geldiği ilk aylarda 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın talimatıyla imam hatip okullarında kılık kıyafet genelgesine uyulmadığı için milli güvenlik dersine giren hocalarının geri çekildiğini söyledi.
“Komutanlar Okullardaki Başörtülü Kızların Fotoğraflarını Çekiyordu”
Çakır, 28 Şubat sürecinde İstanbul'daki imam-hatip okullarında kız öğrencilerin başörtüsünün açılmasının istenmesi ile ilgili bir soruyu cevaplarken, o zaman görevde olan İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey döneminde, askerlerin Milli Güvenlik dersine giren subayları kız öğrencilerin derslere başörtüsüyle girmesini sebep göstererek okullardan çektiğini anımsattı.
Daha sonrasında il güvenlik toplantısında, toplantıya katılan komutanın okullarda çekilmiş çeşitli fotoğrafları gösterdiğini anlatan Çakır, ''Askerler idareden, mevzuatın gereğini yapmalarını istiyorlardı'' dedi. Çakır, “Biz de talimatları uyguladık ve müdahale ettik.” dedi.
Çakır, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve AİHM kararları doğrultusunda bu konuda askerlerin haklı olduğunu ifade etti. Çakır, başörtüsü konusuna müdahale ettiklerini, mevzuatın uygulandığını ve sürecin tamamlandığını söyledi.
Erol Çakır, ''Toplantıda askerlerin size fotoğrafların gösterildiği bir sunum yapması normal mi?'' sorusunu cevaplarken, bütün asayiş toplantılarında bölücülük, irtica ve diğer yıkıcı faaliyetlerin ele alındığını bildirdi.
ÇETİN DOĞAN'DAN BAŞÖRTÜSÜ EMRİ
Erol Çakır, 1. Ordu eski Komutanı Çetin Doğan'ın kız öğrencilerin başörtüsüyle okullara gitmesine tepki gösterdiğini ve bunun neticesinde Milli Güvenlik derslerine giren subayları İstanbul'daki tüm liselerden çektiğini dile getirdi.
Polis panzerlerin okul bahçelerine girip başörtülü öğrenci avcılığının yapıldığı dönemlerde İstanbul Valisi olan Çakır, İl Güvenlik Kurulu toplantısında idareyi göreve çağıran askerlerin istekleri doğrultusunda okullarda başörtüsü konusunda taviz verilmediğini söyledi.
Büyük Çoğunluk Yasaktan Memnunmuş!
“Ben türban konusunda yasaları uyguladım. Anayasa Mahkemesi, Danıştay, AİHM'in kararlarını uyguladım” diyen Erol Çakır, “Ancak yüzde 8 başını açmadı. Başına açanların büyük çoğunluğu memnuniyetlerini dile getirdi” iddiasında bulundu.
Komisyon Başkanı Nimet Baş'ın, “Kim memnun olmuş, bunu size kim söyledi?” sorusuna Çakır şöyle cevap verdi: “Bana gelen bilgiler ve raporlar bu yöndeydi.”
VELİ KÜÇÜK’Ü NEREDEN TANIYORSUN?
Çakır, ''Veli Küçük'ü nereden tanıyorsunuz'' sorusu üzerine, 2003 yılında emekli olduğunu ve yeterli ekonomik gücü olmadığı için özel güvenlik kuruluşu kurmak için teklif aldığını, kendisine ortaklar arasında bir jandarma paşasının olmasının sorun olup olmayacağının sorulduğunu ve ''o kişinin adını bile duymadan mahsuru olmadığını söylediğini'' böylece Veli Küçük ile ortak olduğunu anlattı.
Çakır, “Hiç tanımadığı kişilerle bedelsiz olarak ortak olmasını doğru buluyor musunuz?” sorusuna, “Bu konu beni ve vicdanımı ilgilendirir.” cevabını verdi.
Çakır, ''Küçük'ün, gördüğüm çerçevede vatansever, dürüst, namuslu, ekonomik sıkıntılar çeken bir yapısı olduğunu müşahede ettim'' dedi. Çakır, daha sonra ekonomik sıkıntılar dolayısıyla noter aracılığı ile şirketten ayrıldığını kaydetti.
Erol Çakır, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyetin Çin'e yapmayı planladığı gezinin iptal edilmesine ilişkin bir soru üzerine, kendisinin geziye değil, geziye katılacak iş adamlarının masraflarının belediye bütçesinden karşılanmasına karşı olduğunu bildirdi.
Çakır, Çevik Bir ile birlikte Aydın Doğan'ın evinde bir toplantıya katılıp katılmadığına ilişkin soruyu, ''Böyle bir toplantı olmadı. 5 yıllık valiliğim döneminde hiç bir işadamının evine gitmedim'' şeklinde cevapladı.
Erol Çakır, Harbiye Orduevi'nde yapılan bir toplantıya katılıp katılmadığına ilişkin soru üzerine, görevi süresince Harbiye Orduevi'ne gitmediğini ve herhangi bir toplantıya katılmadığını bildirdi.
Çakır, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı'nın kapatılması için katkı yaptığı yönündeki iddialara ilişkin bir idarenin kararı olmadığını bildirdi. Çakır, hukuka başvurulabileceğini kaydetti.
“Asker-Vali İlişkileri İstanbul'da Çok Zordur”
Erol Çakır, görevde olduğu 5 yıl boyunca Orgeneraller Atilla Ateş, Çevik Bir, Hilmi Özkök, Necdet Timur ve Çetin Doğan ile çalıştığını belirterek ''Asker-Vali ilişkileri İstanbul'da çok zordur'' dedi.
Söz konusu komutanların sadece İstanbul'dan değil hemen hemen tüm Marmara'dan sorumlu olduğunu anlatan Çakır, söz konusu komutanların genellikle toplantılara bile katılmadığını bildirdi.
Çakır, bir başka soru üzerine Batı Çalışma Grubu ile temasının olmadığını ve kimseyi tanımadığını söyledi.
Serdar Saçan Problemli Bir Polisti
Konuşmasında İstanbul'da göreve başladığı dönemde şehrin suç örgütleri tarafından sarıldığını anlatan Çakır, organize suç örgütlerinin polisle işbirliği yapmadan, destek görmeden varlık gösteremeyeceğine inandığını bildirdi.
Erol Çakır, konuyla ilgili etkili bir yasa olmadığı için gizli bir genelge yayınladığını ve polislerden söz konusu suç örgütleri ile görüşmeyi kesmelerini ve görev gereği görüşülmesi gerekirse üst amire bilgi verilmesini istediğini anlattı. Çakır, emniyet teşkilatının söz konusu örgütlerle ilgili bir liste hazırladığını da vurguladı.
Organize Suçlarla Mücadele yasasının çıkmasının ardından bir başka genelge ile önceki genelgeyi yürürlükten kaldırdığını belirten Çakır, bu süreç sonrasında İstanbul Organize Suçlarla Mücadele ve Kaçakçılık Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın görevini kötüye kullandığına ilişkin haberler çıktığını ifade etti.
''Adil Serdar Saçan, problemli bir polis müdürüydü'' diyen Çakır, Saçan'ın, dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın emriyle kendisi hakkında rapor tutturduğunu evine gelerek söylediğini, bu olayın gazeteci Tuncay Özkan tarafından ''Polisten valiye korkunç tuzak'' başlığı ile bir gazetede yayınlandığını söyledi.
Çakır, Adil Serdar Saçan'ın, Tantan'dan sonraki bakan Rüştü Kazım Yücelen'e ''yol göstericilik'' yaptığını ve İstanbul ile ilgili kararlar aldığını kaydetti. Çakır, bütün bunların altında ''İstanbul Valisi'ni görevden almak ve Tantan'ın Kafkas mikromilliyetçiliğini valilikte de yaygınlaştırmak'' olduğunu söyledi.