İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi, Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine baskın düzenleyen ve 9 kardeşimizin şehadetine yol açan İsrail askerlerinin ateş açmasını savundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Ehud Barak'ın ardından, İsrail soruşturma komisyonuna ifade veren Aşkenazi, "Askerlerimiz, gerekli olan kişiye ateş açıp, gerekli olmayan kişiye ateş açmayarak, haklı biçimde ateş açmıştır. Operasyon ölçülü ve haklıdır. Askerler soğukkanlılık ve cesaret örneği göstermiştir. Komando timi üyelerinin hayatı tehlikedeydi ve istisnai biçimde hareket ettiler" dedi.
ASKERLERİN TÜM SORUMLULUĞUNU ÜSTLENDİ
Aşkenazi, baskının sonuçlarını tahmin etmenin imkansız olduğunu belirterek, "Operasyon başladığı andan itibaren, koşulların emsalsiz olduğu açıktı" dedi ve komutan olarak askerlerin eylemlerinin tüm sorumluluğunu üstlendiğini açıkladı. İsrail Genelkurmay Başkanı ayrıca, baskın sırasında İsrail komandolarının, sadece saldırıya uğradıktan sonra gerçek mermi kullandıklarını iddia etti.
YETERİNCE BİLGİ SAHİBİ DEĞİLLLERDİ
Gabi Aşkenazi, emekli Yüksek Mahkeme Yargıcı Jacob Turkel'in, İsrail istihbarat örgütlerinin, Mavi Marmara gemisinde İHH eylemcilerinin bulunduğu bilgisini daha önceden edinmekte nasıl başarısız olduğu yönündeki sorusuna ise İHH hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarını ve bu örgütü soruşturmadıklarını daha önce de söylediğini, İHH'nin, diğer örgütler gibi öncelikliler listesinde yer almadığı yanıtını verdi.
'BİR OPERASYON ÖNCESİ HİÇBİR ZAMAN MÜKEMMEL İSTİHBARAT YOKTUR'
Komisyona ifade veren tek asker olan Aşkenazi, "Bir operasyon öncesinde hiçbir zaman mükemmel istihbarat yoktur ve bir operasyon hemen hemen hiçbir zaman tam öngörüldüğü gibi yürümez. Başarı ile sorun çıkması arasındaki fark, bir saç teli kadar incedir" ifadesini kullandı.
Aşkenazi ayrıca, Türkiye'nin İsrail'in düşmanı olmadığını ve gelecekte asla düşmanı olmamasını umduğunu ifade ederek, "Mevcut krize rağmen Türkiye ile askeri bağlantılarımız var" diye konuştu.
Aşkenazi'nin komisyona verdiği ifadenin bir bölümü, tıpkı Netanyahu ve Barak'ın ifadelerinde olduğu gibi halka açık olurken, diğer bölümü halka kapalı olacak.