Gazetelerde yer alan haberlere göre, Askeri Şûra'da komutanlar Başbakan'a dert yanmışlar. Birileri TSK'ya karşı asimetrik psikolojik harekât uyguluyormuş.
Gerçekten enteresan...
Halbuki biz tam tersi bir durumun olduğunu düşünüyorduk. TSK'nın içindeki birtakım darbe heveslilerinin millete karşı bilumum geometrik ve asimetrik -üstelik salt psikolojik de olmayan- harekât uygulamaya çabaladığını. Bunun için andıçlar hazırladığını, örgütlenmeye gittiğini filan okuyorduk medyadan. Sanırım 'birileri yapabilir ama siz niye görüyorsunuz, görmezden gelin' demenin başka şekli asimetrik harekât.
Bir başka şenlikli durum da holding medyasında yaşanıyor.
Geçmişte, 'dindar gazetelerin birinci sayfalarına baktım, bilmem kimin CEO seçilmesini görmemişler' diye şikâyet eden medya elemanları, şimdilerde aynen şöyle diyebiliyor: "Dünyanın hangi demokratik ülkesinde bir gazete ötekine 'Bu haberi niye vermedin?' diye hesap sorar. Uygun görmez vermez. Eksik görür vermez. Elinde yeterince kanıt yoktur vermez."
Bu model yine iyi, bir de vaktiyle, 'Alçakları tanıyalım' diye yazıp, günümüzde 'Sana ne?' diye diklenen yazar modelleri var.
Ey karıncaya ruh üfleyen Rabbülalemin ne büyüksün!
Öncelikle bir algı yanlışını düzeltelim mi?
Kimsenin holding medyasına 'Kafes haberini niye vermedin, niye görmedin?' diye sorduğu yok.
Sadece 'haberi vermedin, görmedin' diyenler var. Yapılan şey hesap sormak değil, durum tespiti yapmak. Bu nedenle bozuluyorlar zaten. Yoksa bu tür haberleri 'niye' vermediklerini, 'neden' görmediklerini cümle alem biliyor zaten. Üstelik sadece verilmeyenleri/görülmeyenleri değil, verilenleri ve görülenleri de biliyor herkes, üstelik niye verilip, görüldüğünü de...
Anlamayanlar için tekrar edeyim:
Medya suç işlerse hesabı hukuk sorar, yamuk yaparsa da okur sorar. Bir medyanın diğerine hesap sormaya haddi de yoktur, hali de...
Lakin tarihe de not düşmekten kimse kimseyi alıkoyamaz a dostlar!
Bir yandan 'Tarassut köpekliği' misyonu üstlenirken, diğer yandan, 'yazı işlerinde oylama yaptık, Ergenekon dümen' mealinde şecaatli sirkat makalesi döşeyenleri kaydettiği gibi neleri görmezden geldiğini de kaydediyor tarih.
Olay bu yani...
Kimsenin öfkelenip, babalanmasına gerek yok, kimse 'niye yayınlamadın?' diye sormuyor, çünkü biliyor 'niye' olduğunu. Tıpkı 28 Şubat sürecinde, 'Alçakları tanıyalım'ı niye verdiklerini, 'Türkiye'nin 11 Eylül'ü' başlığını neden attıklarını, 'Bu defa silahsız kuvvetler halletsin' diye manşetten niye çaktıklarını bildikleri gibi.
Sizce de enteresan değil mi? Bu kadar belge, bilgi, ıslak/kuru rapor, imza filan ortadayken Askeri Şûra'nın mevzunun kıyısından bile geçmeden, klasik 'İrticacı' iddiasıyla personeli ordudan rahatlıkla atması yani...
Sonra da birileri çıkıp, 'Hani siz darbeye karşıydınız, göz yummazdınız?' diye sorduğunda yapıştırıyorlar etiketi: Asimetrik psikolojik harekât yapılıyor!
Bence eksik, 'holding ve Ergenekon medyası hariç' diye şerh düşülmeliymiş...
Olay gayet simetrik çünkü!
ZAMAN