Asgari ücret pazarlığında hedef insan onuruna yakışır geçim olmalı

İşçi ve işveren temsilcileri ile hükümet arasında başlayan asgari ücret pazarlık süreci başladı

HAKSÖZ-HABER

Her sene yıl sonuna doğru özellikle enflasyon oranları göz önünde bulundurularak bir sonraki sene uygulanacak olan asgari (minimum) ücret pazarlıkları başlıyor ve Aralık ayı bitmeden duyuruluyor.

Ülkede asgari ücret 2017 yılından 2021 yılına kadar 5 sene içerisinde yüzde 100'lük bir artışla 1,404 liradan 2,825 lira seviyesine gelmişti. 2017 yılında ele geçen asgari ücret yıllık dolar kuru ortalamasına göre yaklaşık 385 dolar ederken 2021 yılındaki ortalama kura göre asgari ücret yaklaşık 334 dolar seviyesinde kaldı. Yıl ortalaması değil de Ocak ayı ortalamasına bakıldığında bile karşımıza 381 dolarlık bir rakam çıkıyor ki 2017'nin yine gerisinde. İşin kötüsü asgari ücretin duyurulduğu 28 Aralık 2020 tarihindeki dolar kuruyla asgari ücret 373 dolar ediyordu. Yani zam ölü doğmuştu.

Pek tabi ABD doları bir ülkenin asgari ücretinin belirlenmesinde tek belirleyici değildir. Ekmek, yağ, un, şeker gibi temel gıda maddeleri, sabun, deterjan gibi temel temizlik malzemeleri ile kira ve taşıma rakamlarına bakıldığında sadece son bir yılda bile yüzde 100’e varan artışlar söz konusu. 5 yıl öncesinin rakamlarını hatırlamak dahi zor olabiliyor.

Bu rakamları göz önünde bulundurunca daha maaş zammı konuşulurken belirlenecek zam oranı erimeye başlıyor ve zam geldiğinde çoktan anlamını yitirmiş oluyor.

Bu vesileyle asgari ücreti belirleyen taraflara şunu hatırlatıyoruz, asgari ücret bir ailenin insan onuruna yakışır şekilde geçimini sağlamalıdır. Asgari ücret asgari yaşam şartları anlamına gelmemelidir.

Öte yandan yıllarca çalıştırdığı insanlara asgari ücretteki artış dışında herhangi bir artış vermeyen, on yıllarca emek sarf eden insanların sadece asgari maaşla geçinmesini zorlayan işverenlerin de insaflı olması gerekiyor. Zaman zaman personele yıl içerisinde ya da yıl sonunda seyyanen zamlarla destek olan işverenlerin tüm sektörlere örnek olması gerekiyor. Unutmamak gerekiyor ki çalıştırdığınız insanlara verdiğiniz ücretler kayıp değildir.

Son olarak aslında asgari ücret ya da memur maaşı fark etmeksizin sürekli maaş zammı konuşulmasının sebebi kısır döngü haline gelen enflasyon sarmalıdır. Enflasyon alım gücünü düşürürken zamlar çok kısa bir süre için bu sorunu çözmekte, piyasaya enjekte edilen nakit kısa sürede enflasyonu tekrar körüklemektedir. Hükümet sürekli zamları konuşmaktan ziyade kalıcı düşük enflasyon hedefine yoğunlaşmalı ve buna dönük adımlar atmalıdır.

Ekonomi Haberleri

Ticaret Bakanlığı'ndan hızlı kargo dolandırıcılığı uyarısı
Visa ve Mastercard'a rekabet soruşturması açıldı
İstanbul'da su fiyatlarına zam
Trafiğe kayıtlı taşıt sayısı 30 milyon 883 bini geçti
Arap Devletleri Ligine ihracat 40 milyar dolara ulaştı