İşte Türkiye'deki düzen bu!
Sanık general, Başbakan'ın karşısında, hiçbir şey yokmuş gibi oturuyor.
Bu fotoğraf YAŞ'ın değil işte bu Türkiye'deki askeri vesayetin fotoğrafıdır.
Adam adeta Başbakan'a meydan okuyor.
Kimse bana dokunamaz, mahkemeleri bile takmıyorum ben havasında...
"Çünkü bu ülkenin asli unsuru benim" havasında...
Ne kadar da ilginç, Başbakan da Genelkurmay Başkanı'na dönüp, "Kim bu arkadaş, mahkemenin aradığı adam değil mi, ne işi var burada?" demiyor.
Ama herkes görüyor işte.
Fotoğraf bu!
Türkiye'deki mevcut düzenin, askeri vesayetin gerçek fotoğrafı bu.
Türk Silahlı Kuvvetleri yeni komuta kademesini şekillendiriyor.
Generallerinin çoğu darbecilikten aranan bir ordu.
Mahkemeyi takmayan bir general.
Mahkemeyi takmayan bir generali kollayan bir Genelkurmay Başkanı...
Madem öyle Dursun Ali Çiçek'in suçu ne ki, emirleri yerine getirmek mi?
Gündemdeki konu "darbecilikten haklarında soruşturma bulunan generaller terfi edecek mi?"
Tabii terfi etsinler de Türk halkının üç yüz küsur generale sağladığı imkânlardan faydalansınlar.
Makam otolarının markaları yükselsin.
Emir subaylarının rütbeleri yükselsin.
Rütbeleri yükselsin ki, T.C. mahkemelerine rest çekebilecek konuma yükselsinler.
Eğer böyle düşünüyorlarsa çok küçük hesaplar peşinde olduklarını söyleyebilirim.
Sanki terfi etseler generaller hakkındaki yakalama kararları ortadan kalkacak!
Bilakis, terfi ederlerse daha yüksek rütbeli bir asker olarak yargılanacaklar!
Ne oldu bugüne kadar onca darbe yaptınız da.
Hiçbir mantığa dayanmayan,
Millet adına hiçbir yarar vadetmeyen,
Bir çeşit sindirme,
Millete haddini bildirme,
Sonra da iktidarı ele geçirme...
Şahsi saltanatları devam ettirme...
Gemilerini yüzdürmek için kan seylâplarına ihtiyaç duyma...
Bir emekli kurmay albayın dediği gibi "Türk Silahlı Kuvvetleri kontrolsüz bir güçtür."
Adaletsizliği, dengesizliği içeren kontrolsüz bir güç.
Oysa kontrolsüz güç, güç değildir.
Bir tahrip aracıdır, bir yıkım aracıdır!
Ezer...
Sindirir...
Başkalarının tepesine biner...
Sesleri kısar.
Asar, keser.
Nitekim yaşları 18 olmamış gençlerimizi astılar.
Ezan-bayrak-Kur'an sevdalısı gençlerimizi astılar.
Başbakanlarımızı bakanlarımızı astılar.
Bir sağdan bir soldan mantığı ile astılar.
Centilmenliğe küfürle karşılık verdiler.
"O gün, o kanlı darbeleri yapan ve vatan evladını kamplara bölüp kanlarını dökenlerle...
Bugün, PKK'yı besleyip destekleyen, silah ve uyuşturucu ticareti adına kullanan ve kendilerinin bir kısım isteklerini gerçekleştirmek için onu orada sürekli kanayan bir yara ve bitmeyen bir problem olarak canlı tutan kimseler...
Aynı insanlardır ve mantık aynı mantıktır."
Millet gerçeği görmüştür artık.
Bundan sonra hangi rütbeye yükseltilirseniz yükseltilin...
İsterseniz Genelkurmay başkanı...
İsterseniz Kara Kuvvetleri komutanı...
İsterseniz 1. Ordu komutanı olun...
Fark etmez!
BUGÜN