Lübnan'da çetin kış şartları, iç savaştan kaçarak buraya sığınan ve çoğunluğu çadırlarda kalan Suriyeli mültecilerin hayatını felç etti.
Arsal Belediye Başkanı Basil Haciri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye sınırındaki dağlık bölgede yer alan Beka vilayetine bağlı beldenin nüfusunun daha önce 40 bin civarında olduğunu, Suriye'de krizin başladığı 2011 yılından itibarense yoğun göç dalgası yaşandığını söyledi.
Arsal'a sığınan mültecilerin sayısının bir dönem 120 bine kadar çıktığını belirten Haciri, kendi sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorluk çeken bölgenin bu nüfusu kaldırmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla buradan ayrılmaların başladığını ve beldedeki Suriyeli mülteci sayısının bugün itibarıyla 60 bin civarında olduğunu aktardı.
Haciri, mültecilerin beldenin iç ve dış bölgelerine kurulan 126 çadır kampında Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası hayır kuruluşlarından gelen yardımlarla hayatlarını sürdürmeye çalıştığını, ancak son zamanlarda bölgeye yeterli insani yardım ulaşmadığını vurguladı.
Suriyeli mülteciler temel ihtiyaçlardan bile yoksunlar
Yardımların aksamasının yanı sıra zorlu kış şartları da mültecileri zorluyor.
Arsal Belediye Başkanı, Suriyeli ailelerin çoğunun naylon ve kumaş parçaları kullanarak kurduğu çadırlarda dondurucu kış mevsiminin gelmesiyle çok zor günler geçirdiğini anlattı.
Bölgede son günlerde etkili olan şiddetli Norma fırtınası sırasında kampları gezdiklerini ve çok kötü manzaralarla karşılaştıklarını dile getiren Haciri, "Çadırlardan suyun olduğu gibi içeri aktığı ve insanların içeride çaresizce beklediğini gördük. Çadır kamplarındaki Suriyeli mültecilerin, hayatın temel ihtiyaçları olan gıda ve ısınmak için yakacak imkanları bile yok." dedi.
Yoğun kar yağışı ve fırtına dolayısıyla çadırları yıkılan bazı ailelerin, yakınlarının yanına taşındığına dikkati çeken Haciri, yağışların iki gündür durduğunu ancak Suriyeli mültecilerin yaşadığı acıların devam ettiğini belirtti.
Belediye Başkanı Haciri, Suriyeli mültecilere karşı sadece Lübnan'ın değil bütün uluslararası toplumun yükümlülüğü olduğu belirterek tüm dünyaya yardım çağrısında bulundu.
"Ölümü isteyenler bile var"
Arsal Belediyesi olarak kar yağışının yoğun olduğu günlerde yolları açmaya çalıştıklarını, ancak 40 bin nüfuslu bir beldede 100 bin insana hizmet vermenin kolay olmadığını belirten Haciri, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kış mevsiminde hayat çok daha zor oluyor. Kamplarda 7 yıldan beri kullanılan çadırlar artık işe yaramıyor. İnsanlar yorgun düştü, umutsuzluğa kapıldı, içlerinde ölümü isteyenler bile var. Bugün, Suriye'de krizin patlak verdiği 2011 yılından daha fazla desteğe ihtiyacımız var."
Haciri, Arsal bölgesinin bu denli büyük bir nüfusa ev sahipliği yapacak kadar yeterli altyapıya sahip olmamasından dolayı Suriyeli mültecilerin çilesinin daha da katlandığını ifade etti.
Suriyeli mültecilerin yaşadığı kamplarda geçen yıllardaki kış mevsimlerinde soğuktan dolayı meydana gelen ölüm vakalarının bu yıl yaşanmadığına işaret eden Haciri, sosyal medyada Arsal'da hayatını kaybettiğine dair bir çocuğa ait paylaşılan fotoğrafın ise 2015 yılından kalma olduğunu ve yeniymiş gibi kullanıldığını aktardı.
Haciri, 2011 yılından itibaren Suriyeli mültecilere yönelik yardım kampanyaları yapan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin son zamanlardaki faaliyetlerinde ciddi düşüşler olduğunu ifade etti.
Belediye Başkanı Haciri, Arsal veya başka bölgelere sığınan Suriyelilere güvenli bir hayat koşulları oluşturulmadığı için gerçek anlamda mülteci statüsünde görülmediğini kaydetti.
"Türkiye, insani yardım konusunda büyük bir iz bıraktı"
"Türkiye'nin adı, Suriye krizinin başladığı günden beri insani yönüyle ön plana çıktı ve bu konuda büyük bir iz bıraktığını gördük." diyen Haciri, Türkiye'nin insani yardım kuruluşlarına ciddi yardımlarda bulunduğuna, ancak birçok tarafın yeterli hassasiyeti göstermemesi dolayısıyla yardım ihtiyaçlarında ciddi oranda açıklar olduğuna dikkati çekti.
Haciri, Türkiye'nin yanı sıra büyük imkanlara sahip Arap ülkelerinden, evlerinden kaçmak zorunda kalan Suriyeli mültecilerin temel ihtiyaçlarını giderecek insani yardımda bulunmalarını istedi.
Lübnan'daki mülteciler için kış mevsimi, çadırlarının kış şartlarına dayanıksız olması ve sobaları için mazot bulamamalarından dolayı çetin geçiyor.
Çadır kamplarda yaşayan Suriyeliler, kış aylarında ısınabilmek için çadır içinde soba veya elektrikli ısıtıcı kullanıyor. Bu durum bazen yangınlara neden oluyor. Ülkedeki Suriyeli mülteci kamplarında geçen yıl çıkan yangınlarda 8 kişi hayatını kaybetmişti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, 2017 sonunda Lübnan'daki Suriyeli mülteci sayısını 997 bin olarak açıklamıştı.
Lübnanlı yetkililer, geçen yıldan beri ülkedeki Suriyeli mültecilere gönüllü olarak ülkelerine dönmeleri çağrısı yapıyor. Yetkililer, mültecilerin ülkedeki sınırlı kaynaklara baskı yaptığını ve uluslararası toplumun mülteciler konusunda desteğinin eksik olduğunu belirtiyor.