“Araplaştırma ve Arapçalaştırma” paranoyası tırmanırken

Kenan Alpay, ırkçılıkla İslam düşmanlığının bir araya geldiği hususları inceliyor.

Toplumun bir kesimi Türkiye’nin Suriyelilerin işgaline maruz kaldığı, hızla Araplaştığı korkusuyla derin bir telaş içerisinde günden güne saldırgan bir takım söylemler ve tutumlar geliştiriyor maalesef. Yukarıdan aşağıya, merkezden çevreye doğru son derece sistematik ajitasyon ve provokasyonlarla özellikle seküler-ulusalcı çevrelerden kimi muhafazakar kesimlere doğru da genişleyen ciddi bir “yabancı korkusu” iklimiyle karşı karşıyayız. Esasen mesele yabancı korkusu ile yabancı nefreti arasında salınıyorsa da nefret duygusu aklı mantığı da ağır bir ipotek altına almış durumda. Fakat üst ve merkezdeki kurmay kadrolar yabancı korkusu ve nefreti üzerinden hem ideolojik manada bir hegemonya kurmayı hem de siyaset ve toplum üzerinde dilediği gibi operasyonlar gerçekleştirebilmeyi hedeflemektedir.

YAZININ DEVAMI

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!