Zirve'nin yapıldığı dönem aynı zamanda Arap Dünyası'nda Mısır, Tunus ve Libya gibi ülkelerde geçici yönetimlerin başta olduğu bir sürece denk geliyor. Suudi Arabistan, Irak ve Cezayir devlet başkanları ise sağlık sorunlarından dolayı zirveye katılamadıklarını açıkladı.
Ülkeler arasındaki ihtilafın temsiliyet seviyesine de yansıdığı bu gelişmeler, Arap Dünyası'nın içinden geçtiği savaş, geri kalmışlık, zayıflık, dışa bağımlılık gibi büyük sorunların böyle zirvelerle çözülemeyeceği düşüncesini de beraberinde getiriyor. Öyle ki bazı Arap analistler, zirveden hiçbir somut sonucun çıkmayacağını, ülkelerin sorunları çözmeye çalışmadıklarını ve böyle bir zirveden herhangi bir beklenti veya umutlarının olmadığını açıkça dile getiriyor. Bazılarına göre ise bu zirve sadece bir "şovdan" ibaret.
Tarihsel çıkmaz
Arap Dünyası, siyasi ve toplumsal olaylarla çalkalandığı bir süreçten geçiyor. Tam da böyle kritik bir süreçten geçiliyorken bazı ülkelerin zirveye "düşük düzeyli" bir katılım gerçekleştirmesi, Kuveytli siyasi analist Şefik Gabra'ya göre "Arap Dünyası'ndaki krizlerin ülkeler ve sorunlara yaklaşımlarına yansıdığı tarihsel bir çıkmaz."
Zirve'de Al Jazeera’ye konuşan bir katılımcı, Arap ülkelerindeki toplumsal baskıların bireysel düzeyde de kendisini hissettirdiğini ve bu baskıların geniş bir yelpazeye yaslandığını söyledi. Katılımcı, "Devrimler, reform talepleri, İslami veya İslami olmayan siyasi hareketlerin talepleri ve bunlara askeri darbelerle verilen cevaplar, Arap Dünyası'nın zorlu bir tarihsel süreçten geçtiği anlamına geliyor" dedi.
Gabra’ya göre; Mısır, Irak ve Suriye gibi doğrudan çatışmalara sahne olan ülkeler ile ilgili Arap Dünyası'nda görüş farklılıklarının yaşanması normal. Bazıları çatışmaların çözümü için inisiyatif alacak, bazıları çatışmaya müdahil olacak, bazıları ise çatışmadan kaçınacak.
Gabra bu görüşüyle çoğulculuğa, çoğulculuğun kabulüne ve farklı görüşlere kulak vermeye davet ediyor.
"Umut Allah’tan"
Gazeteci yazar İrfan Nizameddin ise, birçok ülke liderinin bu zirveye gelmemesi, zirvede bazı kararlar alınsa bile bu kararların uygulanamayacağı anlamına geliyor.
Nizameddin, “Allah’tan umut büyük, ancak Arap Dünyası'nın içinden geçtiği ciddi koşullar nedeniyle bu zirveden büyük bir umudumuz yok. Çünkü bütün Arap Birliği zirvelerinden uygulanamayacak kararlar çıkıyor” diyor. Nizameddin, çıkabilecek kararların ise daha çok ekonomik ve kalkınma projeleri ile ilgili olacağını öngörüyor.
Nizameddin'e göre, düşük düzeyli katılımdan dolayı önemli siyasal kararlar çıkmasa da Yemen ve Moritanya gibi fakir devletlere yardım sağlayacak bazı kararların alınması mümkün.
Temsiliyet düzeyinin hayati bir mesele olmadığını söyleyen Nizameddin, "iyi niyet ve siyasi kararlılık" olursa, elçiler seviyesinde bile önemli kararların alınabileceğini belirtiyor.
Gazeteci yazar Abdülvahhab Bedirhan da, düşük düzeyli temsiliyetin, zirveye ev sahipliği yapan Kuveyt'te yönelik bir tavır olmadığını, ülkelerin kendi iç dengeleriyle ilgili olduğunu öne sürüyor.
Bedirhan, zirveye katılmayan önemli liderlerden birisinin katılmama kararının tamamen kendi "mizacı"ndan kaynaklandığını, ancak düşük düzeyli temsiliyetin yine de alınacak kararlar üzerinde bir etkisi olmayacağını söylüyor. Ancak zirveden büyük beklentilere kapılmamak gerektiğini kaydeden Bedirhan, daha önce yapılan zirvelerin "büyük siyasal değişikliklere" izin verilmeyeceğini gösterdiğini ifade ediyor.
Zirveye katılan Arap liderler
- Ürdün Kralı II. Abdullah Bin Hüseyin Al-i Haşim
- Katar Emiri Temim Bin Hamad Al-i Tani
- Kuveyt Emiri Sabah Ahmed Cabir Sabah (Ev sahibi)
- Tunus'un geçici Cumhurbaşkanı Munsif Marzuki
- Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir
- Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman
- Libya Genel Ulusal Kongre (ülkedeki en yüksek siyasi makam) Başkanı Nuri Busehmeyn
- Mısır'ın geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur
- Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas
- Moritanya Devlet Başkanı Muhammed Veled Abdülaziz
- Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi
- Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud
- Komor Adaları Cumhurbaşkanı Iklil Zanin
- Cibuti Devlet Başkanı İsmail Ömer Cila
Sağlık sorunları nedeniyle zirveye katılamayan liderler
- Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al-i Suud
- Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Halife Bin Zayid Al-i Nahyan
- Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika
- Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani
Çeşitli nedenlerle zirveye katılmayan liderler
- Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa Al-i Halife
- Fas Kralı 6. Muhammed Bin Hasan
- Umman Sultanı Kabus Bin Said
- 2013'te Katar’da düzenlenen Arap Birliği zirvesinde Suriye koltuğu muhaliflere verilmişti. Bu sefer Suriye koltuğu boş.
(Al Jazeera)