17 Mayıs'ta, çokuluslu güvenlik şirketlerinin daha örgütlerinin başında gelen Blackwater'ın, yeni ismiyle Xe'nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile 529 milyon dolarlık anlaşma yaptığını, şirkete bir askeri üs tahsis edildiğini, yüzlerce paralı askerin eğitimine başlandığını yazmış, gelişmenin muhtemel sonuçlarını tartışmıştık. Konu şuydu:
Blackwater, BAE merkezli yeni bir özel ordu kuruyordu. Şirketin/örgütün Basra Körfezi'ni merkeze alan yeni organizasyonu yakında çok önemli gelişmelerin olacağına işaret ediyordu. Şu an Libya ve Yemen'de etkin şekilde zaten kullanılan bu tür örgütlerin yakın gelecekte bütün Ortadoğu'da denklem kuracak güce dönüşeceği, ülkelerin siyasal yapısından ulusal sınırlarına kadar müdahil olacağı düşünülmeliydi. Öyleyse Ortadoğu'da gelecekte çıkacak savaşlarda, ulusal ordulardan çok bu örgütler kullanılacaktı.
BAE'nin yaptığı anlaşma, siyasal sonuçların yanı sıra Körfez ülkelerinin son derece cazip yeni bir yatırımı keşfettiğine de işaret ediyor. Artık bu ülkeler ya da onlara bağlı şirketler, kendi bölgelerinden Kuzey Afrika ülkelerine kadar özel ordular ihraç edebilecek. Milyar dolarların döndüğü bir piyasa olacak bu.
Olayla ilgili ayrıntılara geçmeden önce bu şirket/örgütü tekrar hatırlatalım. Dünyanın bir çok bölgesinde özel ordu olarak görev yapıyor, ihaleler alıyor. Afganistan ve Irak'taki katliamlardan insan kaçakçılığına, iç savaş çıkartmaya yönelik suikast ve saldırılarına, CIA ile gizli işkence merkezi işletmeciliğine kadar ne kadar pis iş varsa yapıyor. Terör örgütleri kurmak ve yönetmek, gemilerle silah sevkiyatı, kitle imha silahları artıklarını temizlemek, suikastler, etnik ve mezhep eksenli çatışmaları tezgahlamak gibi sayısız faaliyet alanı var.
Irak'a gönderilip PKK'nın elinde çıkan silahlar da onların organizasyon yeteneklerinin ürünüydü. Mart 2004'te Irak'ta dört üyeleri öldürüldü. Bunun için ABD ordusuyla birlikte Felluce'ye saldırdılar. Haftalarca yakıp yıktılar kitle imha silahları kullandılar. İşte onları yapanlar ABD askerleriyle birlikte bu örgüttü.
Anlaşmanın detaylarıyla ilgili yeni bilgiler geliyor. Biz BAE ile örgüt arasındaki anlaşma, BAE'nin iç güvenliği ile sınırlı gibi algılandı. Öyle değilmiş, tam da bizim düşündüğümüz gibiymiş..
Basra Körfezi ülkelerinin tamamına "hizmet" verecek hatta daha da ileri gidip önümüzdeki aylarda, yıllarda Kuzey Afrika'ya kadar bütün ülkelere "hizmetlerini" yayacakmış. Şimdilik ABD'deki dev karargahın benzerini bu ülkeye kuruyorlar. Yakında başka ülkelerde de üsler açmaya, ikili anlaşmalar yapmaya başlayacaklar.
Kolombiya ve Güney Afrika gibi ülkelerden gelenlerin eğitimine başlandı. Bu kişiler ABD, İngiliz ve Alman uzmanlar tarafından savaşa hazırlanıyor. Her biri aylık 150 dolar alırken eğitmenleri yıllık 300 bin dolar alıyor.
Abu Dabi'nin Veliaht Prens'i Şeyh Muhammed bin Zayid en-Nahyan bu yönüyle, güvenliğe yatırım yapan girişimci ruhuyla öne çıkıyor. Kendisi de İngiliz askeri akademisinden mezun olan Prens, Pentagon'la da oldukça yakın. Anlaşmayı kim sağladı dersiniz, elbette ABD ve İngiltere.
Peki bu örgütlenmenin gerçek amacı tam olarak ne? Kurulan üslerde eğitilecek gizli askeri birimler Ortadoğu'yu sarsan halk isyanlarına karşı kullanılacak. Özellikle Körfez ülkelerinde yönetime karşı özgürlük talep edenleri bastıracak. Bahreyn'deki taleplerin S. Arabistan askerleriyle bastırılması gibi.
Öyleyse; S. Arabistan, Katar, Kuveyt, BAE gibi Körfez ülkeleri bu tür isyanlar öngörüyor ve kitleleri yabancı paralı askerlerle kontrol altına almayı, ayaklanmaları bastırmayı planlıyor.
Haberlere bakılırsa özel birlikler Körfez dışında da kullanılacak. Gelecekte Mısır'da, Tunus'ta askeri yönetimlere karşı ayaklananları bastırmak için bu ülkelere servis yapılacak. Fiilen kullanıldıklarını biliyoruz ama önümüzdeki dönemde Libya'da etkin biçimde kullanılacak. Ülke bölünecekse bunlar üzerinden bölünecek, ABD ve Avrupa ülkelerinin Libya'daki çıkarlarına göre dizayn yapılacak. Elbette ordulardan önce bu güçler her türlü kirli "hizmetler"i görecek.
Arap Baharı ya da adı ne olursa olsun, kitlesel öfke kiralık katiller ordusu tarafından bastırılacak. Tabi Batı çıkarları ne gerektiriyorsa öyle yapılacak, nerede nasıl kullanılacakları ona göre belirlenecek. Körfez'de halk isyanlarını bastırırken Batı'nın hoşlanmadığı ülkelerde de isyanı, iç savaşı tetikleyecek..
YENİ ŞAFAK