Mısır’da ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin darbe ile iktidardan indirilmesi ile başlayan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) karşıtı duruş, cunta destekçisi ülkelerde hızla yayılıyor. Önce Mısır, darbeden birkaç ay sonra 25 Aralık 2013 tarihinde İhvan’ı “terör örgütü” listesine aldı. Darbeye açık destek veren ülkelerden Suudi Arabistan da Kahire yönetimine 7 Mart 2014 tarihinde aldığı kararla katıldı. Son olarak, cuntaya yaptığı maddi destekle Riyad’dan geri kalmayan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de İhvan’ı “terör örgütü” ilan etti. BAE Bakanlar Kurulu’nca hazırlanan ve içinde 83 örgütün bulunduğu listede İhvan’la birlikte, Yemen’deki Şii Husi hareketi, Libya ve Tunus’ta aktif rol oynayan Ensar’ul Şeria örgütü, Pakistan Talibanı ile Nijerya’daki Boko Haram da yer aldı.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile Nusra Cephesi’nin de bulunduğu listeye, Suriye’de rejime karşı mücadele veren birçok grubun alınması dikkat çekti. Bunlardan en önemlileri rejime karşı savaşan en büyük koalisyon İslami Cephe bünyesinde yer alan Ahrar-ü Şam ve Liva Tevhid grupları. Listede ayrıca, İngiltere, Finlandiya, İtalya, İsveç, Sırbistan ve ABD’de etkin olan Amerikan İslami İlişkiler Konseyi (CAIR) ile Amerikan Müslüman Toplumu (MAS) gibi İslami kuruluşlar da “terör örgütü” olarak tanımlandı. CAIR, ABD’de yükselişe geçen İslamofobiyle mücadele etmek için yaptığı çalışmalarla tanınıyor.
ARAP BİRLİĞİ’NDEN DESTEK
İhvan karşıtı koalisyona Arap Birliği’nden onay çıktı. Mısırlı Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi, BAE’nin kararını memnuniyetle karşıladığını, onayladığını belirtti. Mısır’ın da benzer kararlar aldığını belirten Arabi, “Bölgenin terörizme maruz kaldığı dönemde alınan bu kararlara destek verdiğini” ifade etti.
İHVAN: AKIL MANTIK DIŞI
İhvan'ın siyasi kanadı İslami Çalışma Cephesi ise Ürdün'den yaptığı açıklamayla kararı kınadı. Açıklamada karar 'akıl-mantık dışı ve keyfi' olarak nitelendi.
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, birçok alanda benzer politikalar izliyor. Mısır’da Mursi yönetiminin devrilmesinin ardından iktidara gelen darbe yönetimine desteğini esirgemeyen Riyad ve Abu Dabi yönetimleri, aynı zamanda Mısır’daki darbe yönetimine en çok mali yardımda bulunan iki ülke. Darbeden sonra BAE, Suudi Arabistan ve Kuveyt, Mısır’a 4 milyar doları petrol ürünleri olmak üzere toplam 15,9 milyar dolarlık yardımda bulunmuştu. Mısır ve BAE arasında imzalanan protokol gereği yeni yardım paketiyse 4,8 milyar dolar olarak açıklanmıştı.