25-26 Mart tarihlerinde Kuveyt’te toplanacak Arap Birliği liderlerinin ortak bir bölgesel politika belirlemeleri çok zor. Bölge ülkeleri İran, Suriye ve Mısır konusunda farklı cephelerde duruyor.
Suriye’ye insani yardım konusunda hemfikir olan Arap Birliği liderleri, Beşşar Esed’in devrilmesi ve kurulması planlanan geçiş yönetimi konusunda görüş ayrılığı yaşıyor.
Zirve Körfez ülkeleri arasında Müslüman Kardeşler Teşkilatı üzerinden yaşanan bölünmenin hemen ardından gerçekleşiyor.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn, Mart ayı başında Katar’daki büyükelçilerini geri çekmişti. Kararın arkasında Katar’ın Mısır’daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı’na (İhvan) verdiği destek vardı.
Suudi Arabistan, karardan hemen sonra İhvan’ı terör örgütü ilan etmişti.
Suudi Arabistan ve Irak arasında, Irak’ın Anbar eyaletinde El Kaide bağlantılı silahlı gruplara ve onlara destek veren aşiretlere karşı yürütülen askeri operasyonla ilgili sözlü bir gerginlik de yaşanmıştı.
Reuters Haber Ajansı’na konuşan Emirates Üniversitesi siyaset bilimi profesörü İbtisam Kitbi’ye göre tüm zirvelerde görüş ayrılıkları olur, ancak bu zirve ayrılıklarla dolu. Bu ayrılıklar ev sahibi ülke üzerinde belirleyici bir baskı oluşturuyor.
Kitbi “Bu görüş ayrılıkları nedeniyle zirvede herhangi bir konuda anlaşmaya varmak bir yana, tutarlı bir karar metnine odaklanmak da zor” dedi.
2011 yılında başlayan Arap Ayaklanmaları öncesinde, Arap Birliği zirvelerinde temel konu İsrail-Filistin sorunuydu ve üye ülkeler bu konuda fikir birliği içindeydi. Ayaklanmalardan sonra özellikle Mısır konusunda görüş ayrılıkları doğdu.
Bölgedeki bölünme Suriye’deki savaşla birlikte daha da keskin hale geldi. Körfez’deki Sünni yönetimler ile Irak, İran’daki Şii yönetimler ve Lübnan’daki Şiiler Suriye’deki gelişmeler konusunda zıt kutuplarda yer alıyor.
Zirveden önce Mısır basınına konuşan Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil Arabi “Arap atmosferini temizlemeye ve zirveden bir fayda sağlamaya umutsuzca bir ihtiyaç var” ifadesini kullandı.
Arabi bir başka açıklamasında zirvenin ‘farklılıklar’ nedeniyle etkileneceğini de kabul etti.
Suriye koltuğu
Suriye muhalefeti Arap Birliği’nde rejimden boşalan koltuğun kendilerine verilmesi için bir süredir baskı yapıyor. 22 üyeli birlikte Irak, Cezayir ve Lübnan koltuğun muhaliflere verilmesine karşı. Bu ülkeler El Kaide’nin muhalifler içinde en güçlü grup olduğunu öne çıkarıyor.
Genel Sekreter, Kahire'deki son zirvede muhalefetin henüz kendilerinden beklenen çalışmaları tamamlamamış olması nedeniyle koltuğun bir süre daha boş kalacağını açıklamıştı.
Buna rağmen Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Başkanı Ahmet Carba’nın zirvede bir konuşma yapması bekleniyor.
İran’ın planları
Körfez ülkeleri, zirveden Suriye’de Esed rejimine destek vermekle suçladığı İran’a sert bir mesaj çıkmasını istiyor.
Bu ülkeler en büyük müttefikleri ABD’nin İran ile yürüttüğü nükleer müzakerelerden ve otuz yıldır kopuk olan ABD-İran ilişkilerinin yeniden inşa edilmesinden de rahatsız.
Kitbi “Körfez ülkeleri en büyük meydan okumanın İran’ın jeopolitik projesinden geldiğini düşünüyor. Bu proje giderek güçleniyor ve Arap duvarından süzülecek çatlaklar arıyor” dedi.
ABD merkezli Baker Enstitüsü’nden Körfez uzmanı Kristian Ulrichsen’e göre ev sahibi Kuveyt, zirvenin olaysız geçmesini sağlamaya çalışıyor.
Ulrichsen “Emir ve yetkililer, Katar ile yaşanan diplomatik sorunun daha da tırmanmasını önleme konusunda kararlı. Kuveyt zirvede arabuluculuk çabalarına ağırlık verecek” ifadesini kullandı.
(Reuters)