Birilerine göre, bu Bedevi Araplar kendi başlarına hiçbir şey yapamazlar. Böyle bir ayaklanmayı olsa olsa İsrail, Amerika, İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, İspanyollar, Hollandalılar, Belçikalılar, Almanlar, Vatikan filan yapmış olabilir.
Birileri bu ülkeleri gözlerinde fazla büyütüyor ve Arapları, daha doğrusu Müslümanları küçük görüyor, onlar için de aşağılayıcı bir dil kullanıyor.. Birileri, masonları, komünistleri ve Yahudileri gözlerine çok yaklaştırınca arkasında bir ormanı kaybediyorlar.
Kelin ilacı olsa kendi başına çalar. Bunlar şeytanın askerleri. Şeytan ise umutsuz ve çaresiz bir vakıa..
Allah’ın izni olmadan O’nun müttaki kullarına kim zarar verebilir ki! Allah bizleri kimi zaman mallarımızla, kimi zaman canlarımız ve sevdiklerimizle artırarak ya da eksilterek imtihan edecektir.
Bunların kalpleri paramparçadır ve güçleri örümcek ağına benzer..
Asıl sorun şu, biz Allah’ın ipini bıraktık, cahil ve zalimlerden olduk, Allah da bizim ipimizi bıraktı ve bu zalimler başımıza musallat oldu.
Ya hu kardeşim hak gelince batıl zail olmaz mı, karanlık aydınlığın yokluğu değil mi?
Şeytanın ve onun askerlerinin gücü ne ki! Işık gelince karanlık yokolur. Zaten batıl yokolmaya mahkûm değil mi?
Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirir.. Yarın batı yoksul düşer, bakarsınız en yoksullar, Afrikalılar zengin olurlar.
Allah dilerse, kafirleri ve bukağılanmış şeytanları bile dininin ve kullarının hizmetine verir.. Onların hile ve tuzaklarını bozar ve zaman olur bakarsınız Hak şerleri hayreyler de, bize şer gibi gelen şeyler hayra dönüşür. Birileri sanki Allah’ın yardımından umudunu kesmiş ve kendi sorumluluklarını unutmuş gözüküyorlar. Gelinen noktada “biz ne yapmalıyız” diye düşünen, soran, çabalayan var mı?. “Olmaz”, “yapamazlar”, “bu işin arkasında başkaları var” diye kendi kendilerine bahaneler bularak ahkam kesiyorlar.. Böyle düşünenler, batılıların bu kardeşlerimize duaları ile olsun destek olmak isteyenlerin gönül bağını dinamitlemek için uydurduğu bahanenin tuzağına düşüyor olmasınlar!
Şeytan damarlarımızda dolaşıyor.. Elbette Şeytan ve onun askerleri de boş durmuyor, boş durmayacak da.. Peygamberleri bile davasından vazgeçirmeye çalışacak. Peki biz ne yapıyoruz?.
Sonucu tayin ve takdir edecek, bu sonucun gerçekleşmesi için esbabını halk edecek olan Allah’tır.. O Allah ki (cc) bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak, mazlumlara yardım etmek ister.. Bizim ellerimizle onların oyunlarını bozmak ve bizi yeryüzünün varisleri kılmak ister.
O zaman niye “olurdu”, “olmazdı” diye, ham fikirlerle vakit geçiriyoruz ki!
Allah dilerse, bu olayları onların/ötekilerin eliyle de başlatmış olabilir. Kaldı ki, onlar bölgedeki her hareketin içine nüfuz etmek konusunda eğitimli ve örgütlüler.
Ama bu olayları tümü ile onların işi olarak görmek insafsızlıktan, vicdansızlıktan başka bir şey değil.
Bu fikir sahipleri, İslam ülkelerindeki kanaat önderlerini yabancıların kuklası gibi görürler. Kendi oğullarına, kızlarına, eşlerine sözlerini dinletemezler ama, Müslümanları yabancıların kuklası gibi görmek ve göstermek için ne kadar da isteklidirler!
Biz görevimizi yapmazsak, zalimler çalışırsa ve kardeşlerimiz gaflete düşer, heva ve heveslerinin peşine takılıp yanlış yollara sapacak olurlarsa elbette varacakları yer hiç de içaçıcı bir yer olmayacaktır..
MOSSAD, CIA, MI5 boş durmayacaktır elbette. Biz, Libyalı, Tunuslu ve Mısırlılara yardım etmek yerine, onlar aleyhinde propoganda yapacak olursak, kimlerin safında bu mücadeleye katılmış olacağız!..
Batılılar, eğer bu diktatörlükler hayatiyetlerini sürdürüyor olsalardı onlarla yollarına devam etmek isteyeceklerdi. Bugün, gelinen noktada ise, en azından kendi aleyhlerine olmayacak kişilerin iktidara gelmesi için çaba gösteriyorlar. Bu insanlar bizim insanlarımız. Onlara yardım etmemiz gerekiyor.. Onlar aleyhinde suizan ederek, dedikodu üreterek, aleyhlerine şüphe uyandırarak, onlarla olan gönül bağlarını zaafa uğratanlar, aynı zamanda vahdet köprüsünü de bombaladıklarının farkındalar mı?
Kuşkusuz aralarında yanlış adamlar da vardır. Yanlışlıklar da yapacaklar. Ama bizim görevimiz, bu kardeşlerimizi uyarmak, bu süreçte rol alan kardeşlerimize yardım etmek değil mi?
Kim, kimin kalbini yardı da içinden geçenleri okudu.. Zanlarımız bizi yanıltabilir. Şeytan, bizi kardeşlerimize yardımdan alıkoymak için sakın bizi oyuna getiriyor olmasın.
“Arap Baharı” yalancı bahar değil. Bu bahar doğru yerde ve doğru zamanda başladı. Bundan sonrası için sıra bizde. Allah’ın yardımı ile inşallah başaracağız. Allah dilerse kafirleri bile dinine ve sevdiklerine hizmet ettirebilir. Erdem Bayazıt’ın dediği gibi, “Bekleyin inananlar, bahar gelecek bahar!”
Birilerinin Arap Baharını kışa döndürme çabalarına alet olmayalım derim. Selâm ve dua ile.
YENİ AKİT