Myanmar'da 8 Kasım'da yapılan genel seçimlerin muhalif Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi'nin (NLD) yüzde 75'lik zaferi ile sonuçlanması, Arakan'da yaşayan Rohingya Müslümanları tarafından olumlu karşılandı. Fakat Myanmar'daki Müslümanların temel hak ve özgürlüklerle ilgili endişeleri devam ediyor.
Hollanda merkezli Avrupa Rohingya Kurulu'nun Genel Sekreteri Muhammed İbrahim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, NLD'yi genel seçim zaferinden dolayı tebrik ederken bu partinin beklentileri karşılamasının çok zor olduğunu belirtti.
Arakan'daki Müslümanların, ülkede çıkan isyanlar sonucu adeta soykırıma tabi tutulduklarını anlatan İbrahim, "NLD lideri Aung San Suu Çii, Arakan'daki karışıklıklar ve insan hakları ihlalleri hakkında asla konuşmadı. Müslüman Rohingya halkının tanınması ve vatandaşlık haklarımızın verilmesi gibi iki temel hakkımızı iade etmesi çok zor. Bu açıdan bakacak olursak, NLD'den hiç bir umudumuz yok" ifadelerini kullandı.
İbrahim bununla beraber NLD'nin yerel bazda bazı iyileştirmeler yapabileceğine de dikkat çekerek, "Suu Çii tek başına iktidarı ele geçirirse, yerel hizmetlerle ilgili küçük iyileştirmeler yapabilir. Arakanlı Müslümanlar bir köyden diğerine gidemiyor. Okul yok, hastane yok. Evlenemiyorlar. Belki bu konularda düzelme olabilir" şeklinde konuştu.
Myanmar halkının büyük çoğunluğunun 8 Kasım'da yapılan genel seçimlerde cunta rejimine karşı olduğunu gösterdiğini belirten İbrahim "50 yıllık diktatörlüğü değiştirmek hiç kolay değil. Dolayısıyla iktidarı ve gücü kolay kolay NLD'ye vermek istemeyecekler. Fakat bu seçimler gösterdi ki Myanmar halkının yüzde 80'i bu rejimi istemiyor. Bu sonuçlar ordu güdümündeki hükümetin, Arakanlı Müslümanlara uyguladığı şiddetin bir dışa vurumudur" ifadelerini kullandı.
"Myanmar oyun sahası"
Batılı ülkelerin seçimlerle ilgili tavrını değerlendiren Muhammed İbrahim, Myanmar'ın jeopolitik ve jeostratejik olarak çok önemli bir konumda olduğuna işaret etti.
İktidardaki ordu destekli Dayanışma ve Kalkınma Partisi'nin (USDP), Çin ve Rusya ile çok sıkı ilişkiler içerisinde olduğunun altını çizen İbrahim, Batılı ülkelerin bu yüzden Aung San Suu Çii liderliğindeki NLD'nin iktidara gelmesini istediğini savundu. İbrahim, "Myanmar Batı için Çin'e karşı yeni bir oyun sahasıdır" dedi.
Tayland merkezli Arakan Projesi Başkanı Chris Lewa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arakan sorununun çözümü için Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu nezdinde yeni girişimlerde bulunduklarını belirtti.
"NLD'nin genel seçimlerde büyük bir zafer elde ederek iktidara gelmesi, Arakan sorununun çözümü anlamına gelmiyor" ifadesini kullanan Lewa, buna rağmen NLD'nin tek başına iktidara gelmesinin Arakan bölgesinde yaşayan Rohingya Müslümanlarının bir nebze olsun nefes almasına yardımcı olacağına inandığını dile getirdi.
Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar, "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Rohingyalı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.
Myanmar'daki genel seçimlerde vatandaşlık hakları yasası gereği çeşitli gruplar oy kullanamadı. Bu grupların başında Rohingyalı Müslümanlar gelirken, başka eyaletlerde oy kullanamayan diğer gruplar "Beyaz Kart" adı verilen geçici kimlik kartı sahibi olan Nepal (Gorkhalar), Hint ve Çin kökenliler olarak sıralanıyor. Seçimlerde Hint asıllı Müslümanlar da oy kullanamadı.
Myanmar Seçim Komisyonu'nun kademeli olarak açıkladığı sonuçlar, Suu Çii'nin liderliğini yaptığı NLD'nin iktidardaki ordu destekli Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP) dahil rakipleri karşısında ezici bir zafere doğru ilerlediğini gösteriyor.
Şu ana dek açıklanan sonuçlara göre, parlamentoda orduya tahsis edilen sandalyeler çıkarıldığında kalan 491 sandalyeden 163'ünü NLD, 10'unu USDP ve 9'unu diğer partiler kazandı. Myanmar'da eski cunta rejimi tarafından şekillendirilen 2008 anayasası, orduya parlamentodaki sandalyelerin yüzde 25'ini veriyor. Bu nedenle NLD'nin tek başına iktidara gelebilmesi için parlamentoda en az 329 sandalye kazanması gerekiyor.
"Bu seçimle Burma (Myanmar) demokrasi yolunda önemli bir adım attı"
İngiltere Başbakanı David Cameron, Myanmar'da 8 Kasım'da düzenlenen seçime ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu seçimle Burma (Myanmar) demokrasi yolunda önemli bir adım attı" ifadesini kullandı.
Seçimi Myanmar halkı için "zafer" olarak nitelendiren Cameron, halkın seçim öncesinde değişim arzusunu açıkça ifade ettiğini vurguladı.
Cameron, Myanmar'da binlerce seçmenin ilk kez kullandığı oy hakkı için kuyruk oluşturmasının ülkenin son yıllarda değiştiğinin göstergesi olduğunu belirterek yeni hükümet kurulana kadar barışçıl ve sistemli bir geçiş için tüm partilere birlikte çalışma çağrısında bulundu.
İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond da "Bu barışçıl seçim için Burma halkını kutluyorum" dedi.
Hammond, "Birleşik Krallık, demokrasi ve sorumlu bir hükümet özleminde olan Burma halkını desteklemeye devam edecek" ifadesini kullandı.
Philip Hammond, AB dahil uluslararası gözlemcilerin ilk raporlarından memnuniyet duyduklarını belirterek oy sayım işlemini yakından takip etmeye devam edeceklerini bildirdi.
Myanmar Seçim Komisyonunun kademeli olarak açıkladığı sonuçlar, Nobel ödüllü muhalif lider Aung San Suu Çii'nin liderliğini yaptığı Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi'nin (NLD), iktidardaki ordu destekli Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP) dahil rakipleri karşısında ezici bir zafere doğru ilerlediğini gösteriyor.
AA