Burma'nın batısındaki Arakan'da iktidarı elinde bulunduran Rakhine Budistleri, geçen yılın Mayıs ayında Rohingya Müslümanları'na yönelik ağır saldırılar başlatmışlardı. Yüzlerce Müslüman katledilirken 150 bin Müslüman da Budist zulmünden kaçarak başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Katliama ait fotoğraf ve videoların yayınlanmasıyla Arakanlı Müslümanlar dünya gündemine oturdu.
İnsan Hakları İzleme Komisyonu (HRW) tarafından yayınlanan raporlarda Haziran 2012'den bu yana Müslümanların yaşadığı mahallelere düzenlenen saldırılar ‘Etnik Temizlik’ olarak adlandırılmış, vahşet olaylarında Müslüman halkın evleri yakılmış, yüz binden fazla insan evsiz kalmış ve göç etmek zorunda bırakılmıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yayımladığı rapor, Arakan eyaletindeki Müslümanlarla yapılan görüşmeleri de içeriyordu. Burmalı bir askerin köyü ateşe verilen bir Müslüman'a, ''Hayatını kurtarmak için yapabileceğin tek şey dua etmek!'' demesinden yola çıkan örgüt, rapora ''Tek Yapabileceğin Dua Etmek: Myanmar'ın Arakan Eyaletinde Rohingya Müslümanlarını Hedef Alan İnsanlık Karşıtı Suçlar ve Etnik Temizlik'' adını vermişti.
Rohingya Kamplarına düzenlediği özel bir ziyaretten sonra uluslararası kamuoyunun ve devletlerin sessizliğine sitem eden gazeteci Wayne Hay ise şöyle diyordu: “Bu kamplardaki insanları, sadece Myanmar hükümeti değil, ‘gelişen demokrasideki’ ‘satılık’ ‘ekonomi ödüllerini alma telaşı içinde’ olan ‘dünyanın diğer hükümetleri’ de hayal kırıklığına uğratıyor...”
Hiçbir gazetecinin kabul edilmediği ve dışarıya fotoğraf ve video yollamanın yasak olduğu Arakan’da yaşanan vahşetin boyutlarını anlamak için elde edilen iki uydu fotoğrafına bakmak yeterlidir. Mart ayının sonlarında Meiktila kentinde gerçekleştirilen katliamda üç günde 200 den fazla kişinin yakılarak ve kesilerek öldürüldüğü bildirildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yayınladığı iki uydu fotoğrafında yaşanan vahşet gözler önüne serildi.
Fotoğraflarda yakılan bir mahallenin önceki ve sonraki hali görülüyor. 442 evin yakıldığı belirtildi.
Ve Rohingyalı Savaşçıların ortaya çıkışı:
Yaşanan katliama tepkiler özellikle İslam dünyasında büyüyerek devam etti. Afganistan'da bağımsız bir İslam devleti kurmak için savaşan Taliban, dünyadaki katliamlardan sorumlu tuttuğu ABD öncülüğündeki Batı ittifakına Arakanlı Müslümanlara hediye ettiği saldırılar düzenledi.
Burma'da Müslüman katliamı sürerken Pakistan ve Endonezya'dan bir grup İslamcı savaşçının da Burma'ya gittiği belirtildi. Endonezya'da yayın yapan Arrahmah.com sitesinin haberine göre savaşçılar Endonezya ve başka ülkelerden olmak üzere mali yardım, silah ve savaşçı desteğine ihtiyaçları olduğunu belirtmişti.
Endonezyalı alimler ise “Müslümanlar büyük zulümler görüyor. Mücahitler Arakan'da cihat etmeye hazırdır Müslümanların şu an Arakan’da yaşanan krize karşı yapacağı tek şey Allah yolunda cihattır." şeklinde açıklama yaptılar.
Gelişen süreçte Arakanlı İslam alimlerinin Arakan'da cihat ilanı yapması üzerinden çok vakit geçmeden ilk kez İslamcı savaşçıların fotoğrafları yayınlandı.
Burma'daki Rohingya Müslümanlarının katledilmesi üzerine ülkeye giren İslamcı savaşçılar Budist rahiplere yönelik saldırılar düzenlemeye başladılar. Askeri konvoya düzenledikleri saldırının yanısıra çok sayıda rahibin öldürüldüğü haberleri geldi. Yaralanan rahiplerin görüntüleri internette yayımlandı.
Ve Rohingyalı Müslüman Savaşçılar Mart ayında çektikleri bir videoyla Dünya Müslümanlarına sesleniyorlar ve eğitim görüntülerini paylaşıyorlar. Haber Ajansımıza ulaştırdıkları videoları dünya basınında ilk kez incanews.com olarak siz değerli okurlarımıza sunuyoruz.
Arakanlı savaşçılar tarafından yakalanan Arakanda Müslümanlara etnik katliam yapan budist subaylar.
Arakan'da direniş başladı: Sıra Mısır'da mı?
Bilindiği gibi İslam dünyasının bir çok yerinde Batı ükeleri tarafından desteklenen yönetimler Müslüman halklara büyük baskı ve sidirme politikaları uyguluyor. İslam dünyasında artan baskılar ve Müslümanların demkratik seçimlerde elde ettikleri başarıların da ABD başta olmak üzere Btı tarafından engellenmesi İslam dünyasında cihad hareketinin güçlenmesini sağlıyor. Arakan'da bir halkın toplu olarak katliamdan geçirilmesi ve Batı ülkelerinin Budist yönetime büyük detek vermesi Küresel Cihad düşüncesinin öncelikli düşman olarak batıyı seçmesini ve halkları katliamdan kurtarmanın tek yolunun cihad yöntemi olduğu tezini doğruluyor.
Arakan'da başlayan direniş hareketinin bütün barışçıl yöntem ve girişimlerin, demokratik söylemlerin Müslüman toplumlara yönelik artan zulme cevap veremediği bir ortamda gerçekleştiği görülüyor. Mısır'da son dönemde Batı demokrasisi ile iktidara gelen İhvan hareketinin bizzat ABD ve İsrail tarafından gerçekleştirilen darbe ile acımasız bir katliamla bastırılması Mısır'da da cihad hareketinin başlayacağ şeklnde yorumlanıyor.Sina bölgesinde ve Ariş'de bazı İslami grupların cihad faaliyetlerine başladığı haberleri geliyor.