Arakan Müslümanlarını İnsani Yardımla Kurtaramayız
Osman Atalay / Yeni Akit
Arakan Müslümanları, BM tarafından “Dünyanın en mazlum halkı olarak ilan edilmiştir.”
İslam dünyası tarafından sahipsiz yetim gibi sadece dini bayramlar ve maruz kaldıkları katliamlar sonrasında hatırlanmaktadır.
54 milyonluk Budist Myanmar yönetimi altında yaşadığı sistematik baskı ve soykırım politikaları sonucunda 3 milyon Arakanlı topraklarını terk etmek zorunda kaldı.
Bugün 1 milyona düşen nüfusu ile hiçbir insani, hukuki haklara sahip olmayan Arakan halkının yalnızlığı Budist Myanmar yönetimini daha da acımasız göç politikalarını uygulamaya sevk etmektedir.
BUDİST YÖNETİMİN ARAKAN MÜSLÜMANLARINA UYGULADIĞI BASKILAR
Arakan’da hacca gitmek, oruç tutmak, kurban kesmek, ezan okumak, bir arada namaz kılmak yasak.
Bir köyden bir köye akraba ziyareti dahil izinsiz seyahat etmek yasak. Müslüman Arakanlı çocuklar için ilkokuldan sonra eğitim yasak, lise ve üniversite okuyacak Müslüman çocuklar sadece din değiştirip Budist olmaları koşuluyla okuyabilir.
Devletten izinsiz evlenmeleri ve çocuk yapmaları yasak. Motorlu taşıt almaları yasak.
Arakanlı Müslümanların tek şansı Bangladeş’e göç etmek. Bugün 1 milyon civarında Arakanlı Bangladeş’te muşambadan yaptıkları çadır kamplarında BM ve yardım kuruluşlarına muhtaç bir şekilde ölüm kalım mücadelesi vermektedir.
Geri kalan Arakanlı Müslümanlar, Endonezya, Malezya, Tayland, Pakistan, Hindistan, Körfez ve Suudi Arabistan’a dağılmış durumdalar.
Türkiye son 10 yıl içerisinde Arakan Müslümanları ve Bangladeş’teki mülteci kamplarına elinden gelen insani yardımı esirgemedi ve esirgemiyor.
Fakat Arakan Müslümanları göz göre göre Budist yönetim tarafından katliamlara, işkencelere maruz kalmaktadır.
Türkiye’de en azından STK’lar, üniversiteler ve yazarlar, Arakan’daki insan hakları sorununu uluslararası platforma, Birleşmiş Milletler’e taşımalıdır.
İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde özel bir Arakan masası kurulmalıdır.
İslam İşbirliği Teşkilatı, Malezya’da 19 Ocak’ta, Endonezya, Afganistan, Pakistan, Azerbaycan, Filistin, İran ve Maldivler yetkilileriyle gerçekleştirdiği toplantıda, Arakan probleminin insani yardımlarla aşılamayacağı kanısına vardı fakat henüz bu konu ile ilgili geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştiremedi.
Gözlerimizin önünde fiziki, manevi işkence ve baskılara maruz kalan Arakan Müslümanlarını kurtarmanın yolu insani yardımdan değil, hukuki ve siyasi yardımdan geçer.
Arakan Müslümanlarını, Endonezya’nın sahip olduğu yüzlerce adalardan birinde tahsis etmek veya 54 İslam ülkesine dağıtmak fikri ve pratiği bu kardeşlerimizin gözlerimizin önünde katledilmesini seyretmekten daha iyidir.