Myanmar'da Arakan eyaletindeki olağanüstü hal uygulaması kaldırıldı. Myanmar'da görevini henüz devretmemiş olan eski Devlet Başkanı Thein Sein'in makamından yapılan açıklamada, eyalette 3 yıldan fazla bir süredir devam eden olağanüstü halin kaldırıldığı duyuruldu.
Açıklamada, "Arakan eyalet yönetimi tarafından hazırlanan rapora göre insanların canlarını ve mallarını tehdit eden herhangi bir tehdit unsuru bulunmadığından eyaletteki olağanüstü hal kaldırılmıştır." ifadesi kullanıldı.
Birlik, Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP) Milletvekili Shwe Maung, söz konusu açıklamanın dini vecibelerini yerine getirmelerine izin verilmeyen Müslümanları yakından ilgilendirdiğini kaydetti. Dünya Bülteni'nin yer verdiği habere göre Arakanlı Müslüman Milletvekili Shwe, "Arakan Müslümanları (Rohingyalar), çok zor zamanlar geçirdi. Camilerde namaz kılmamıza izin verilmedi ve dini bayramlarımıza kısıtlama getirildi." ifadelerine yer verdi.
MÜSLÜMANLAR MEMNUN
Olağanüstü hal uygulamasının kaldırılmış olmasından memnuniyet duyduklarını belirten Shwe, 1 Nisan'da görevi devralacak Ulusal Demokrasi Birliği hükümetine, Arakanlı Müslümanların yoğun olduğu bölgelerde herkese eşit davranmaları ve özgürlük sağlamaları çağrısında bulundu.
Myanmar parlamentosunda 15 Mart'ta yapılan seçimde, ülkedeki 8 Kasım 2015'te düzenlenen genel seçimleri büyük farkla kazanan NLD lideri Aung San Suu Çii'nin yakın müttefiki U Htin Kyaw, 54 yıllık askeri yönetimin ardından seçilen ilk sivil devlet başkanı olmuştu.
Myanmar ordusu Başkomutanı Kıdemli General Min Aung Hlaing, daha fazla demokratik reform için ülkedeki etnik unsurlarla çatışmaların sonlandırılması gerektiğini kaydetmişti.
Ordunun meclis üyelerinin yüzde 25'ini atadığı ve devlet başkanı yardımcılarından birini belirlediği ülkede, Hlaing ile NLD lideri Suu Çii arasındaki ilişkilerin gelecek beş yılın seyrini belirleyeceği ifade ediliyor.
MÜSLÜMANLAR HER TÜRLÜ HAKTAN MAHRUM BIRAKILMIŞTI
Arakan eyaletinde, 2012'de yaşanan, bir kısmının devlet tarafından desteklendiği iddia edilen çatışmalar neticesinde 57'si Müslüman, 31'i Budist 88 kişi ölmüş, yaklaşık 100 bin kişi yerinden edilmiş ve çoğu Arakanlı Müslümanlara ait 2 bin 500'den fazla ev yakılmıştı. Çatışmaların ardından eyalette olağanüstü hal ilan edilmişti.
Özellikle 2012'den itibaren güvenlik güçleri ve Budist grupların saldırılarına uğrayan ve yerlerinden edilen Arakanlı Müslümanlar, vatandaşlık haklarından mahrum edilerek Bangladeş ve diğer ülkelere gönderilmeye çalışılıyor.
Ülkede 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar, "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.