Arakan Rohingya Ulusal Örgütü'nün (ARNO) Başkanı Nurul İslam, Myanmar hükümetine eski Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan öncülüğünde hazırlanan rapordaki tavsiyeleri tam bir şekilde yerine getirmesi ve Arakan’da Müslümanlara karşı devam eden katliamların soruşturulması için bağımsız bir komisyon kurması çağrısında bulundu.
Merkezi Londra'da bulunan ARNO’nun Başkanı İslam, Myanmar’daki son gelişmeleri değerlendirdi.
İslam, Annan öncülüğünde, Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çi'nin desteğiyle oluşturulan Arakan Danışma Komisyonunun hazırladığı tavsiye raporunun memnuniyet verici olduğunu ancak rapora karşı olan çevrelerin kışkırtıcı eylemlere giriştiğini söyledi.
"SAHTE GÜVENLİK ALARMI VERİLDİ"
Arakan’daki Budist liderlerin, Arakan Ulusal Partisi (ANP) milletvekillerinin ve 2012’de Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) karşı yürütülen şiddet kampanyasının arkasındaki isim olarak bilinen Dr. Aye Maung’un en başından itibaren Arakan Danışma Komisyonuna karşı olduğunu belirten İslam, şunları kaydetti:
"ANP milletvekilleri, Kuzey Arakan’a asker sevkini öngören bir teklifi parlamentoya getirdi ancak geçiremedi. Sözde 'İslami teröristlere' karşı ve Budistleri korumaya yönelik olduğu savunulan teklife askeri kanat destek vermişti. Daha sonra Dr. Aye Maung liderliğindeki ANP milletvekilleri ve General Min Aung Hlaing, 9 Ağustos’ta bir toplantı yaptı ve Kuzey Arakan’daki Maungdaw’da sahte güvenlik alarmı verildi."
"OLAĞANÜSTÜ BİR ORTAM OLUŞTURULDU"
"Bölgeye asker sevkinin ardından Rohingya Müslümanlarına karşı kışkırtıcı eylemler zaten başlamıştı." diyen İslam, olayların özellikle Rathedaung kentinde ve çevresinde yoğunlaştığını anlattı.
"Birçok Rohingya köyü ablukaya alındı, saldırıya maruz kaldı, taciz, işkence ve keyfi tutuklamalarla olağanüstü bir ortam yaratıldı." ifadelerini kullanan İslam, "23 ve 24 Ağustos’ta Rathedaung’a bağlı Auk Nan Yar köyündeki hemen hemen bütün erkekler silahlı güçlerce alınıp götürüldü. Geride savunmasız kadınlar, yaşlılar ve çocuklar kaldı. Budist milisler ordunun himayesinde köyü kuşattı, tecavüz olayları yaşandı." diye konuştu.
Myanmar hükümetinin Annan raporunda yer verilen tavsiyeleri eksiksiz hayata geçirmesi gerektiğini söyleyen İslam, "Hükümet, Arakan’da devam eden sivillere yönelik katliamları soruşturacak bağımsız bir komisyon kurmalı. Hükümet, Rohingya nüfusuna karşı işlenen suçları soruşturacak bir BM tespit heyetine de izin vermeli." ifadesini kullandı.
BM RAPORU
Myanmar ordusunun geçen yıldan bu yana sürdürdüğü operasyonlar nedeniyle 90 binden fazla Arakanlı Müslüman, yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Rohingya azınlığın temsilcileri, operasyonlarda bugüne kadar yaklaşık 400 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtiyor.
Birleşmiş Milletler (BM) bölgede yaşananları aydınlığa kavuşturmak üzere kendi araştırma komisyonunu görevlendirmiş ancak Myanmar hükümeti komisyon üyelerinin bölgeye erişimini engellemişti.
Annan öncülüğündeki Arakan Danışma Komisyonu, tavsiye raporunda, eyaletteki sorunlara çözüm bulunmasının bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasıyla yakından ilgili olduğuna işaret ederek ekonomik kaynakların federal yönetim ile eyalet yönetimi arasında adilce paylaştırılması gerektiği vurgulamıştı.
Topraklarına el konulanlara tazminat ödenmesi çağrısı yapılan raporda, Arakanlı Müslümanlara vatandaşlık statüsü verilmesi, diğer vatandaşların sahip olduğu tüm hak ve hürriyetlerden sınırsız faydalanmaları istenmişti.
Raporda, hükümetin din, etnik aidiyet veya vatandaşlık statüsüne bakılmaksızın Arakan eyaletinde yaşayan herkese serbest dolaşım hakkı tanıması gerektiği belirtilmiş, herkese eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit oranda faydalanma imkanı sağlanması istenmişti.
Raporda ayrıca Myanmar hükümetine, tüm ulusal ve uluslararası görevlilere Arakan eyaletindeki tüm topluluklara her zaman tam ve engelsiz insani erişim sağlaması çağrısında bulunulmuştu.
Raporda, 100 binden fazla Arakanlı mülteciye ev sahipliği yapan komşu Bangladeş ile iş birliği yapılmasının önemine işaret edilerek iki ülke hükümetlerinin uluslararası normlara uygun olarak mültecilerin Bangladeş'ten Myanmar'a gönüllü dönüşlerine imkan sağlaması gerektiği kaydedilmişti.
Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.