Temel hak ve hürriyetlerle ilgili hassasiyeti ile tanınan AB'nin tek temsil kurumu Avrupa Parlamentosu da önceki gün aldığı Mısır kararında 3 Temmuz darbesi için ‘askerî devralma' ifadesini kullanmayı tercih etti. Raporda, darbeyle devrilen Müslüman Kardeşler ile darbeyi yapan generaller beraber suçlanıyor.
Raporun ‘İzah’ bölümünde Mısır’daki gelişmelerin bölge için ehemmiyetine işaret edilmesinin hemen ardından darbenin iktidardan ettiği Cumhurbaşbakanı Muhammed Mursi’nin başarısızlıkları sıralanıyor. Milyonlarca Mısırlının Mursi’nin istifasını talep etmesinin ardından Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi’nin 3 Temmuz’da “askeri devralmayla” iktidara geldiği ifade ediliyor. “Eski diktatör” Hüsnü Mübarek’in salıverilerek ev hapsine alındığı, Mursi’nin ise hâlâ hapishanede olduğu vurgulanan raporda, demokrasiye geçiş haritasının en yüksek İslami ve Kıpti Hıristiyan yetkililer, ileri gelen liberaller ve Selefi Nur Partisi tarafından desteklendiği savunuluyor ancak liberal Devlet Başkanı Yardımcısı Muhammed el Baradey’in cunta hükümetinden istifa ettiği belirtilmiyor.
Müslüman Kardeşlere Teessüf!
Rapor 14 Ağustos katliamından ziyade Rabia ve Nahda meydanlarının boşaltılmasında güvenlik kuvvetlerinin “aşırı güç” kullanımını kınıyor. Hemen ardından da Müslüman Kardeşler'in taraftarlarına şiddetten uzak durma çağrısını açık seçik yapmamasına, şiddeti durdurmak için çaba göstermemesine “teessüf” ediyor.
AP raporunun en dikkat çekici satırlarından biri Müslüman Kardeşleri “mutedil olanlar ve olmayanlar” olarak ikiye ayırması. Anayasa yapılırken Mısır halkının bütün katmanlarının katılımının şart olduğu belirtilen raporda “Müslüman Kardeşlerin mutedil kesimlerinin” de bu süreçte yer alması gerektiği ifade ediliyor. Rapor, Mursi’nin serbest bırakılması çağrısı da yapıyor.
3 Temmuz’daki askeri müdaheleyi ilk günden itibaren ‘darbe’ olarak isimlendirmekten kaçınan AB yoğun eleştirilere maruz kalıyor.
ZAMAN