Muratpaşa ilçesinde bir alışveriş merkezinin önünde bir araya gelen Antalya Kudüs Platformu, kentteki STK üyeleri ve vatandaşlar ellerinde Türkiye, Filistin ve Doğu Türkistan bayrakları ile dövizler taşıdı.
Alanda yapılan duaların ardından çocuklar, yaşanan savaşı temsilen gösteri gerçekleştirdi.
Grup adına konuşan Antalya Kudüs Platformu Başkanı Mustafa Erduran, bugün insanlığın vicdanını derinden yaralayan bir kurtuluşu dilemek, Gazze'de ve Doğu Türkistan'da öldürülen bebeklerin sessiz çığlıklarını duyurmak için bir araya geldiklerini söyledi.
Filistin'de bebeklerin, çocukların şehit edildiğini belirten Erduran, "Bu bebekleri sevmeye doyamayan anneler, babalar, dedeler ve atalar için buradayız. Ve bundan sonra her 23 Aralık'ta Dünya Şehit Çocuklar Günü'nü yad etmek için burada olacağız." dedi.
Erduran, Filistin'de, Gazze'de yıllardır süren savaşın ortasında çocukların cehenneme dönüşen bu topraklarda can verdiğini kaydederek, savaşın en acımasız yükünün çocukların omuzlarına yüklendiğini ifade etti.
Uluslararası toplumun ve insan haklarının bu zulme karşı daha çok ses vermesini talep ettiklerini dile getiren Erduran, "Gazze'de masum insanların hayalleri, insanlığın onurunun yeniden inşa edilmesinin bir mihenk taşı olmalıdır. Bu çocuklar sadece Filistin'in değil, bütün insanlığın kaybıdır. Onların hatıralarını yaşatmak, adalet için mücadele etmek ve barış dolu bir dünya inşa etmek bizim, hepimizin boynunun borcudur." diye konuştu.
Konuşmaların ardından vatandaşlar, ellerindeki Filistin bayrağı renklerindeki balonları havaya uçururken Mustafa Nuhat Pektaş’ın gurupla birlikte attığı şu sloganları müteakip program sonlandı.
*Çocuklar ölürken sesiz kalınmaz!
*Bı Ruh Bı dem Neftike Ya Aksa!
*Yaşasın Küresel intifada!
*Antalya’dan Hamas’a Direnişe Bin Selam!
*Katil ABD köpeğine Sahip çık!
*Direne Direne Kazanacağız!
Basın açıklaması metni:
ANTALYA KUDÜS PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI
22 Aralık 2024.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
İnsanlardan bazıları yetkiyi eline geçirince yeryüzünde bozgunculuk yapmaya yani ekini ve nesli yok edip mahvetmeye çalışır. Oysa Allah bozgunculuğu sevmez. Onlara “Allah'tan korkun” dendiğinde de kibir ve gururu şişer ve onu daha çok günaha sürükler. Onu ancak Cehennem paklar. Ne kötü bir yerdir orası! (Bakara 205-206).
Kıymetli Antalyalılar, sevgili çocuklarımız ve değerli basın mensupları;
Bugün, insanlığın vicdanını derinden yaralayan bir kurtuluşu dilemek ve Gazze'de, Doğu Türkistan’da hayatları yok edilen, masum ve tertemiz bebeklerin sessiz çığlıklarını duyurmak için bir aradayız. Rimler için, Narinler için, Turganlar için, nice nice ismini saymakla bitiremeyeceğimiz bebekler için, çocuklar için buradayız. Bu bebekleri sevmekle doyamayan anneler, babalar, dedeler için, atalar için buradayız. Ve bundan sonra her 23 Aralık’ta dünya şehit çocuklar gününü yâd etmek için burada olacağız.
Bugün Rim bebeğimizin doğum günü. Dedesi Halid amcamızın da doğum günü. Dede ve torun aradan bir sene geçmişti ki birbirlerine kavuştular. Cani, vahşi, katil, terörist İsrail her ikisinin de canına gözünü kırpmadan kıydı, iki masumu aramızdan çekti çıkardı. Bütün zalimlerin yaptıklarının yanlarına kâr kalmadığını yakın zamanda Suriye’de gördüğümüz gibi İsrail’de de göreceğiz inşallah. Bundan en ufak bir tereddüdümüz yoktur.
Bizi en çok üzen şey de bir insanın en değerli emaneti olan çocuklarımızın, vicdanları sarsacak şekilde savaşın ellerine teslim ediliyor oluşudur. Dünyanın gözleri önünde, oyundaki yavrularımız, neşelerinden, düşlerinden ve geleceklerinden mahrum bırakılıyor.
Bu masum canlar ne bir savaş tarafı ne de bir çatışmanın nedeniydi. Onlar, insanlık için umut, barış için birer işaret fişeğiydi. Çocukların hayalleri vardı: Oyun oynayacakları parklar, öğrenim için hevesle bekledikleri okullar ve sevdikleriyle barınacakları bir yuva. Ancak bu hayaller, bombaların ve mermilerin gölgesinde sonsuzluğa karıştı.
Gazze’de, her gün masum çocuklar evlerinden çıkarak, hayatlarını kaybetme riskini göze alıyorlar. Saldırıların hedefi olmanın ötesinde, sadece yaşama hakkı için mücadele ediyorlar.
Filistin’de, Gazze’de, yıllardır süren iç savaşın ortasında, çocuklar, cehenneme dönüşen bu topraklarda can veriyorlar. Savaşın en acımasız yükü, onların omuzlarına yükleniyor.
Gazze'de, çocuklar ölürken insanlık susuyor. Vicdanlar sağır, dünya kör. Oysaki bu sessizlik, bir çocuğun daha nefessiz kalması, bir annenin daha evladını sonsuzluğa uğurlamasına zemin hazırlıyor.
Bizler, bu sessizliği kabul etmiyoruz. Filistin’de bir çocuk daha ağlamasın, bir anne daha evladını kucaklayamadan bırakmasın diye haykırıyoruz: Artık yeter!
Uluslararası toplumun ve insan haklarının bu zulme karşı daha çok ses vermesini talep ediyoruz. Adalet, sadece adaleti sağlayacak eylemlerle mümkündür. Gazze'de masum insanların hayalleri, insanlığın onurunun yeniden inşa edilmesinin bir mihenk taşı olmalıdır.
Bu çocuklar sadece Filistin'in değil, bütün insanlığın kaybıdır. Onların hatıralarını yaşatmak, adalet için mücadele etmek ve barış dolu bir dünya inşa etmek bizim, hepimizin boynunun borcudur.
Bizler, Çocuklar için direnmeyi kapitalizmin, seküleritenin cazip, modernitenin cüretkar davetine karşı kendimizi tatmin yollu bir reaksiyon, yahut vicdanımızı rahatlatmak için bir tavır olsun diye değil, Müslüman olduğumuz için. Başka türlüsünü yapmaya hakkımız olmadığı için yapıyoruz.
Bizler asırlarca medeniyetlere mahkum olanlardan değil medeniyetleri dizayn edenlerden olmuşuz, rastgele koşan atlardan değil dört nala adalet dağıtan atlarla koşmuşuz, tekrar koşacağız da. Necip Fazıl’ın da dediği gibi “Bizler koşu bittikten sonra da koşan atlarız’. Mazi-hal-istikbali iyi anlayacağız. Anlayacağız ki zalimler çiçeklerle karşılanmayacak, istikballer menfaat uğruna feda edilmeyecek. İşte o zaman tarihteki yerimizi tam olarak almış olacağız.
Ey Gazze'nin, Doğu Türkistan’ın yıldızları, masumları; kalbimizdesiniz. Sizin için susmayacağız, sizin için durmayacağız. Çünkü insanlık, vicdanların ayakta kalmasıyla var olacaktır.
Daha müreffeh yarınlar için biz elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz, susmayacağız, kanıksamayacağız, sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız.
Bizler, her bir canın kıymetini bilerek, savaşları durdurmaya, barışı inşa etmeye ve çocukların güvende olduğu bir dünya kurmaya kararlıyız. Dünya Şehit Çocuklar Günü’nde, tüm dünya liderlerine, uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz:
Savaşın hedefi çocuklar olmamalıdır! Çocukları korumak, onların haklarını savunmak, onları savaşlardan uzak tutmak, en kutsal görevimizdir.
Bugün, Gazze’de, Doğu Türkistan’da her bir savaş bölgesindeki ya da işgal altındaki tüm şehit çocuklarımızı anıyor, hayatta kalmaya çalışan çocuklarımız için barış ve güven talep ediyoruz. Bir çocuk, savaşın değil, barışın kazananı olmalıdır.
ANTALYA KUDÜS PLATFORMU olarak katılımınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz ve duamızı yapmak üzere hocamızı davet ediyoruz.
Allah’a emanet olunuz.