Antalya Özgür-Der yeni yılın ilk seminerini gerçekleştirdi. “Ataletli İnsanlar” ilk seminerin konusuydu. Seminer Barış Hoyraz tarafından sunuldu.
Barış Hoyraz seminere katılan dinleyicilere aşağıdaki soruları cevaplamaları için fotokopiler dağıttı ve seminer boyunca bu sorular çerçevesinde konuşulacağı hatırlatıldı:
Yıllardır yapmanız gerektiğini düşündüğünüz, isterseniz nasıl yapılabileceğini bildiğiniz ama bir türlü yapmadığınız şeyler nelerdir?
Şu anda yaşadığınız hayattan memnun musunuz? Kendinizde ve hayatınızda hiçbir değişiklik yapmadan 10 yıl sonra nasıl bir hayat yaşıyor olacaksınız?
“Atalet” denildiğinde aklınıza gelen diğer yakın anlamlı kelimeler nelerdir?
Tembellikle ilgili bildiğiniz sözler/özdeyişler nelerdir?
Sizin atalet yüzünden problem yaşadığınız en önemli konu nedir?
Ataletle mücadeleye nereden başlanmalı?
Kendisini kurtaramayan birey başkalarını kurtarabilir mi?
Bilmek mi önemlidir yoksa yapabilmek mi?
Beyninize giren bilgi atalet mi yoksa hareket mi yaratıyor?
Tükenmişlik sendromu nedir?
Tükenmişliğin nedeni kişi midir? Yoksa kurum mudur?
Motivasyon içten mi gelmeli yoksa dıştan mı?
Kur’an’da ataletle ilgili geçen ayetler ve Hz.Muhammed’in (sav) bu konudaki görüşleri nelerdir?
Daha sonra ataletin tanımını şöyle yaptı: “Atıl halde yaşamak, eylemsizlik hali eşyanın hareket etmeyip olduğu yerde durması, yılgınlık, yavaşlık, tükenmişlik”
Bir kişinin başarmak istediği bir hedefi varsa ve bu hedefe ulaşmak için kendi elinde olan bazı şeyleri yapmıyorsa, o kişi ataleti yaşıyor demektir. Nasıl bir bisikletin yürüyebilmesi için sürekli pedal çevirmek gerekiyorsa, hayatın içinde de insanın sürekli kendisini yenilemesi, aynı şeyleri tekrar etmemesi, mücadelede pes etmemesi gerektiğini üzerinde duruldu.
Daha sonra insanı atalete yönelten bazı inanç ve düşünceler hakkında dinleyicilere aşağıdaki konular hakkında düşüncelerini ifade etmelerini istedi:
- Değişmezlik İnancı
- Gereksizlik İnancı
- Erteleme İnancı
- Anlamsızlık İnancı
- Kontrolsüzlük İnancı
- Yetersizlik İnancı
- Mükemmeliyetçilik İnancı
Bunların yanında Hareket üreten duygular üzerinde de duruldu:
- Kararlılık ve cesaret
- Coşku ve moral
- Onur ve takdir duygusu
- Sevgi ve yakınlık
- Hırslanma ve rekabet duygusu
- Başarı hissi ve kazanma duygusu
- Canlılık ve heyecan duygusu
- Özgüven ve kontrol duygusu
Tükenmişlik sendromunun ne olduğu üzerinde durularak, tükenmişliğin nedeninin kurumlar mı yoksa bireyler mi olduğu üzerinde tartışıldı. Bu sendromdan kurtulmak için neler yapılabileceği hakkında konuşuldu. İlk adımın elbette zor olduğunu , bunun için ilk önce niyet edilmesi gerektiği hatırlatıldı. Rahatlık ve konfor tuzağına düşenlerinde atalet içerisinde olduklarını, özgür ve onurlu insanların atalete asla teslim olamayacakları üzerinde duruldu.
Dinleyicilerin sorularının cevaplanmasının ardından seminer sona erdi.