Cemaat olma ihtiyacı nereden doğuyor?
Hem fıtri ve hem de sosyal olarak birlikte yaşama ihtiyacı vardır. Kainatta topluluk halinde yaşam esastır ve insan da nitelikli bir birliktelik kuran yegane canlıdır. Yaşam tarzını ve toplumsal yapısını seçme hürriyetinden kaynaklı insan hesap verme sorumluluğunu da üstüne alır.
Cemaat olmaktaki beklentilerimiz nelerdir?
Müslüman da toplumsal tercihlerini inancından yana koymak durumunda olduğu için nitelikli seçimi İslam Cemaati olmalıdır. Bireysel yaşamın mümkün olmadığı dünyada her şart ve durumdan mesul olmanın verdiği bu sorumluluk bilinci iyiliği yayma ve hakim kılma çabasını da beraberinde getirmektedir.
İyilik ve kötülük kavramlarının akışkan olmasından dolayı iyilik çoğaltma yarışı durduğunda kötülük hemen alanı doldurur. En başta aile ve bir sonraki nesle karşı duyulan ızdırap Müslümanların birlikte iş üretmesini gerekli kılmaktadır. Hayattaki zorlukların mazeret olarak sahibine dönmesi sadece dünyanın aldatıcı bir meta olmasından kaynaklıdır. Aşma bilincini sürekli diri tutan İslam, mazaretlerin arkasına gizlenen sinik ve edilgen bir profili kabul etmemektedir. İslam tarihinde de dinamizim üreten yapılar sürekli yenilenme ve ileri atılma psikolojisini diri tutan zihni arka plana sahiptirler.
Cemaat içi ilişkilerde takvayı esas almak ve nihai olarak Allah’ın rızasına ulaşmak gibi bir hedefi temel almak gerekiyor. Müminlerin sürekli birbirini temizleyen bir yaklaşımı benimsemeleri neticesinde cemaat iyilik üreten bir organizmaya dönüşecektir. İstişare geleneğinin sağlıklı işletilmesi ve iş odaklı istişarelerin de beraberinde bereketi getireceği vurgulandı.
Son olarak Allahın ipine yani kurana birlikte sarılan Müslümanların ancak tevhidi geleneği devam ettireceği vurgulandı ve sunum soru cevap safhasıyla son buldu.