Çocukları PKK tarafından kaçırıldığı için Diyarbakır'da oturma eylemi yapan aileler, Ankara'daki görüşmeleriyle ilgili Diyarbakır'a dönmeden önce basın toplantısı düzenledi.
Hacı Bayram Veli Konferans Salonundaki basın toplantısında aileler adına açıklama yapan Erhan Eren, 40 günden fazla Diyarbakır'da eylem yaptıklarını söyledi.
Eren, çocukların ellerine silah vermenin çözüm sürecine hiçbir katkısının olmadığını ve sürece de zarar verdiğini vurgulayarak, "Özellikle üniversitelerde okuyan gençlerin dağlara götürülmesi, başta Kürt toplumu olmak üzere Türk ve Kürt halklarının kardeşliğine de zarar vermektedir. Süreçle artık çok şükür ki artık cenazeler gelmiyor ancak çocuklarımızın dağlara götürülmesiyle yüreğimize ateş düşmeye devam ediyor" diye konuştu.
Çocukların propagandalarla bir şekilde dağa götürüldüğünü savunan Erhan, "Ancak bunu yaparken şunu unuttular ki, Kürtler artık eski Kürtler değil, zamanın ruhu değişti. Ne devlet eski devlet, ne de Kürtler eski Kürtler. Başlatılan süreç şunu daha iyi gösterdi ki, dağa gitmelerin sürece hiçbir katkısı yok. Bizler bunu çok iyi biliyoruz ve dağ yolunun meşruluğunu hiç kimse bizlere asla inandıramayacaktır" dedi.
"Anneler, her ilde çadır eylemlerini başlatacak"
Eren, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptıkları görüşmenin kendilerinde olumlu izlenim yarattığına değinerek, şöyle konuştu:
"Bugün, eylemimizi başlattığımız yer olan Diyarbakır'da eylem çadırlarımıza dönüyoruz. Şunu çok iyi belirtir ve altını çizeriz ki, evlatlarımız gelmeden mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Onlar, bizim canlarımız, ciğerlerimiz. Onları dağlarda bırakıp, koltuklarımıza nasıl yaslanır, kafamızı yastığa koyabiliriz. Biliyoruz ki, evlatlarımızın yastıkları taştan, yürekleri kan ağlıyor. Şunu herkesin çok iyi bilmesini isteriz ki, eylem yapan ve sayıları 150'yi bulan anne sayısı gün geçtikçe katlanıp, büyüyor. Eğer anneler çocuklarına kavuşmazsa her ilde çadırlar kurarak, kitlesel gösteriler halini alan bir eylemselliğe dönüşecek. Maddi imkansızlıklardan dolayı herkesin Diyarbakır'a gelemediğini bilmenizi isteriz. Ancak örgütlü bir mücadeleyle her ilde annelerin özellikle Ramazan Bayramı'ndan sonra çadır eylemlerini başlatacaklarını buradan herkese ilan ediyoruz."
"Çocuklarımızın ölü resimlerini görmek istemiyoruz"
Eylem yapan annelerden Bedriye Gözlügöl de çocuklarına kavuşana kadar mücadelelerine devam edeceklerini ifade etti.
"Biz, çocuklarımızı dağda istemiyoruz, onların ölü resimlerini görmek istemiyoruz" diyen anne Gözlügöl, "Biz, onları canlı istiyoruz, onları koklamak istiyoruz. Biz onların kokusuna hasretiz" dedi.
Gözlügöl, küçük çocukların ailelere geri bırakılacağına dair söylentilerin olduğunu kaydederek, "Biz istiyoruz ki bunlar, 18 yaş üstünü de kapsasın. 40 yaşında da olsalar bunlar bizim çocuklarımız, bizim hakkımız. Bize yardımcı olsunlar, süreci hızlandırsınlar. Bizim çocuklarımız silahlı çatışmaya karışmadan en kısa zamanda ocaklarına dönsünler, ocaklarımızı sevindirsinler" diye konuştu.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen de sebebi ne olursa olsun hiç kimsenin, bir çocuğu ailesinden ayırmaya hakkı olmadığına dikkati çekerek, ailelere sonuna kadar destek vereceklerini bildirdi.