HAKSÖZ-HABER
Özgür-Der Diyarbakır Salı Sohbetleri kapsamında Özgür-Der Ergani Temsilcisi Abdulhalim Eyüpoğlu Kur'an ayetleri ve hadisler ışığında "Anne Baba Hakları" konulu bir sunum yaptı.
Eyüpoğlu Kur'an'da en çok zikredilen meselelerden birinin anne-baba hakları olduğunu söyleyerek anne ve babaya ihsanın farz kılındığını, Allah'a isyan etmeyi emretmedikleri sürece anne ve babaya itaat edilmesi gerektiğini anlattı.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Konferans salonunda gerçekleştirilen program Nurettin Yargıcı’nın Lokman Suresi’nin ilgili ayetlerini tilaveti ile başladı. Mehmet Deniz ilgili ayetlerin meallerini okuyarak sözü Abdulhalim Eyüpoğlu’na verdi.
Erkek-Kadın İlişkileri ve Aile Kurumu
Anne ve baba haklarına geçmeden önce anne ve baba kavramlarında yaşanan değişimin ele alınması gerektiğinden hareketle postmodern dünyanın değerleri dönüştürüp içlerini boşalttığını söyleyen Eyüboğlu, anne ve baba kavramlarının da özellikle erkek-kadın ilişkilerindeki değişime bağlı olarak bu dönüşümden nasibini aldığını ifade ederek sözlerine başladı. Geleneğe postmodern gözlüklerle bakılmasının İslam dünyasında da rastlanır hale geldiğini ifade eden Eyüboğlu, hassaten kadının ve ailenin neliğindeki değişimin bu bağlamda önem arz ettiğini vurguladı.
Eyüboğlu, bilgi ve inancın amele dönüştüğü mecralar olması gereken ailenin; Rönesans öncesinde din ekseninde şekillenirken Rönesans sonrasında planlanabilecek bir kurum haline geldiğine işaret etti ve modern dönemde devletin görünmez bir aile rolüne büründüğünü aktardı. Moderniteyle oluşturulan birey tipi ve aile yapısındaki çözülmelerin anne ve babanın konumuna etkilerini özetleyen Eyüboğlu sunumuna aşağıda alıntılayarak derlediğimiz şekliyle devam etti:
“Müslüman toplumunda yaşanan büyük yozlaşmanın, sekülerleşmenin yok ettiği önemli hasletlerimizden birisini, Kur'an’da ve sünnette ısrarla ve tekraren altı çizilerek emredildiği halde terk edilen ana-babaya saygılı olma, iyi davranma ve meşru alanda itaat etmeyi ele almaya çalışacağız.”
Kur'an'da Ana-Babanın Evlada Karşı Görevlerinden Daha Çok Evladın Ana-Babaya Karşı Sorumlulukları Hatırlatılır
Seyyid Kutub, Kur'an ve hadislerde çocuklara ana-babalarına karşı sorumluluklarını hatırlatan birçok hüküm ve uyarı bulunduğu halde, ana-babanın çocuklarına yönelik sorumluluklarını hatırlatan çok az hüküm ve uyarı bulunmasının sebebini şöyle açıklamaktadır:
Çocuğa, ana-babasına ilişkin tavsiyeler, Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimizin öğütlerinde yinelenmektedir. Ana-babaya, çocuklarına ilişkin tavsiyeler ise pek az görülür. Onun da çoğunluğu özel şartlarda, özel bir durum olan çocukların diri diri toprağa gömülmesi olayına ilişkindir. Ya da çocukları şirkten ve ateşten koruyucu tedbirleri almak, onları iyi bir Müslüman olarak yetiştirmekle ilgilidir. Çocuklarla ilgili ana-babaya yapılan tavsiyelerin, çocukların ana-babaya karşı sorumluluklarına dair tavsiyelere nazaran çok daha az olmasının nedeni, salt insan yapısının/fıtratının çocuğun korunup kollanmasını kendiliğinden üstlenmiş olmasıdır.
Kur’an’da, evlatları için ana-babaya verilen en temel talimat onları “ateşten koruyucu tedbirleri almaktır. Ana-babaların kendileri ve evlatları için gösterecekleri en büyük hayır ateşten korunmaktır/korumaktır. ”Ey iman edenler, kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır;” (Tahrim: 66/6). Hz. Lokman’ın evladına yönelik nasihatleri ve bu nasihatlerin önceliklerine göre sıralanması da çocuklarını ateşten korumaya yönelik olarak kıyamete kadar bütün mü’min ana-babalara evlatlarına yönelik temel görev ve sorumluluklarını hatırlatmak bakımından yol gösterici olacak niteliktedir.
Allah’a Şirk Koşmayın” ve “Allah’a Kulluk Yapın” Emrinden Sonra Anne-Babaya İyi Davranmak Emredilir
“De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin (ihsanda bulunun), fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız.” (En'am Suresi 6/151)
"Rabbin, sadece kendisine kulluk/ibadet etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı (ihsanda bulunmanızı) kesin bir şekilde emretti…"(İsrâ Suresi 17/23)
Görüldüğü üzere, Kur'an'da Allah'a şirk koşmama emrini müteakiben emredilen en büyük sorumluluk ana-babaya iyi davranmak, saygılı ve itaatkâr olmaktır. Aynı şekilde sadece Allah'a kulluk/ibadet yapma emrini müteakip emredilen yükümlülük de yine ana-babaya iyi davranmaktır. 'İhsan' saygı gösterme, itaat etme ve anne-babayı sevindirip kendilerine hizmet etme vs.yi içine alır. Anne-babanın bu tür hakları Kur'an'ın çeşitli yerlerinde hemen Allah'ın hakkından sonra anılmaktadır. Anne-babanın haklarının yalnızca Allah hakkından sonra geldiğinin ve tüm diğer insanî haklar karşısında önceliği olduğunun açık bir ispatıdır bu. Ebeveyne İhsân: Kur'an’da, tek olan Allah'a ibâdet edip O'na hiç bir şeyi şirk koşmama emrinden sonra, ana-babaya itaat etme ve onlara ihsanda bulunma emrinin geldiği görülmektedir. Bu konudaki âyetlerden ana-babaya iyilik ve ihsanda bulunmanın farz olduğu anlaşılmaktadır. En'am 151 ayette ise Allah, ana-babaya ihsanı/iyiliği ve itaati terketmenin kötülüğünü beyan için bunu haram kılınanlar arasında zikretti. O halde ana-babaya ihsan/iyilik farz; terki haramdır.
Allah'a Şükretmek Yanında Ana-Babaya da Şükretmek Emrediliyor
Kur'an'da yer alan pek çok ayette evladın ana-babaya karşı büyük sorumluluklarının altını ısrarla çizmekte, evladın Allah'tan sonra ana-babaya da şükretmek mecburiyetinde olduğunu beyan etmekte ve ana-babaya kötü davranıp isyan eden evladın Allah'a isyan etmiş sayılacağını bildirmektedir.
Rabbimiz, Lokman 14. ayette de ana-babaya iyi/ihsanla davranma emrini tekrarlarken, aynı zamanda kendisine şükredilmesini emretmesinin hemen ardından aynı zamanda ana-babaya da şükredilmesini emretmiştir. Ayet "Dönüş banadır" uyarısıyla sona eriyor. Bununla dünyada Allah’a ve ebeveynine karşı yanlış davrananların, Allah huzurunda hesaba çekilecekleri hatırlatılıyor.
Anne Babanın İsteklerini Yerine Getirmek
"Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin (onlara iyi ve nazik davran). Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm". (Lokman/15)
Rasûlullah'a (s) bu ayetin açıklaması sorulduğunda şöyle buyurdu; “Onlarla iyi geçinmek demek;
1- Aç iseler yemek vermek.
2- Elbiseleri yoksa elbise yapmak.
3- Hizmete muhtâç iseler onlara hizmeti cana minnet bilmek.
4- Çağırdıklarında buyurun deyip yanlarına gitmek ve onlara hep iyilik etmek.
5- Bir iş buyurduklarında emirlerini yerine getirmek, (günah olan emirler yerine getirilmez).
6- Onlarla konuşurken tatlı ve yumuşak hitâb etmek.
7- Onları isimleri ile çağırmamak.
8- Onlarla bir yere giderken arkalarından gitmek.
9- Kendi için sevdiği şeyi onlar için de sevmek.
10- Kendine duâ ederken onlara da duâ etmek."
Ankebut Suresi 8. ayetinin birinci cümlesinde ana-babaya iyi davranma emredilip sonraki cümlede ise ancak "seni şirk koşmaya zorlarlarsa bu takdirde onlara itaat etme" emri verilmiştir. Buradan kalkarak birinci cümledeki "İyi davranma"'nın içinde zımnen "maruf ve meşru olan konularda itaat et" emrinin varlığı kabul edilmektedir. Zaten şer'i olan maruf ve meşru konularda Allah'a itaate çağıran ana-babaya uyum sağlanıp itaat edilmezse, onlara "iyi davranılmış" olabilir mi?
Ana-baba, çocuğunu Allah'a isyana teşvik etmedikçe, evlâtların onların meşrû her emrine uyması gerekir. Ana-baba için mağfiret talebinde bulunmak, iyiliklerine duâ etmek, bizzat Kur'ân'ın emridir. "Ey Rabbimiz! Hesaba çekileceği gün beni, ana-babamı ve (bütün) mü'minleri bağışla!" Ana-baba, -Allah korusun- müşrik de olsalar, onlara ikramda bulunmak dinin emridir. Peygamberimiz, müşrik anneye sıla-i rahimde bulunup ona iltifatlarda bulunmayı emretmiştir,
Özetle Anne ve Babaya Karşı Sorumluluklar
1-Kur'an'da Allah'a şirk koşmama emrini müteakiben emredilen en büyük sorumluluk ana-babaya iyi davranmak, saygılı ve itaatkâr olmaktır.
2- Sadece Allah'a kulluk/ibadet yapma çağrısını müteakip emredilen ilk yükümlülük de ana-babaya iyi davranmaktır. Rabbimiz, ana-babaya iyi davranmayan kişiyi "isyankâr ve zorba" olarak nitelendirmiştir.
3- Yaşlılığında evladına sığınıp onun bakımına muhtaç olduğunda ana-babaya "Öf bile dememek, azarlamamak, güzel söz söylemek" emredilmiştir.
4- Allah'a şükürden sonra ana-babaya da şükretmek (teşekkür etmek) de emredilmiştir.
5- Ana-baba Allah'a şirk koşmaya çağırıp zorladıklarında onlara itaat etmemek, ama istekleri, nasihatleri, tavsiyeleri meşru, şer'i alanda ise itaat etmek gerekir. Her durumda güzellik sergilemek gerekir.
Sunum soru-cevap aşaması ve dinleyicilerin katkılarıyla son buldu.