HAKSÖZ HABER
Ankara Özgür-Der Şube Başkanı Yasemin Öğüt'ün oturuma açtığı basın toplantısında Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya yaptığı açıklamada, Altındağ’da yaşanan olayların küçümsenmemesi ve üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğinin altını çizdi.
Başta Müslümanlar olmak üzere sorumluluk sahibi herkesin muhacirlere ensar olması gerektiğini söyleyen Kaya, “Irkçılık bu toplumda kitlesel olarak yaygın değil. Belli kesimlerle daha çok kendini hissettiriyor.” dedi.
2014’teki 6-8 olayları tecrübesinin göz önünde olduğunu belirten Kaya, “Selahattin Demirtaş ve birtakım provokatörlerin telkinleriyle sokağa dökülen çeteler, Yasin Börü ve arkadaşlarını vahşice katlettiler. Bu tür olaylara engel olunmazsa, bu provokatörler engellenmezse ve tahrik politikası üzerinden ciddiyetle durulmazsa gergin fay hatları üzerinde bu tür zalimane olaylar tekrarlanır.” değerlendirmesinde bulundu.
Birilerinin Allah’ın arzı üzerinde yaşayan kullarını başka bir yere gönderme hakkının olmadığını dile getiren Kaya, “Bu olay kendi kendine gelişmedi. Sadece ekonomik sıkıntılara ve birtakım toplumsal olaylara bağlanamaz. Altındağ’da yaşanan olayda öldürülen genci bahane ederek sokağa dökülen güruhun sokakları yakıp yıkması ve bir anne ve çocuğunun bulunduğu eve taş atmasına bakıldığı zaman bunların insan olmasından söz edilemez.” açıklamasını yaptı.
İHH Ankara Şubesi Başkanı Hacı Bayram Şahin de Müslümanların ırkçılık geleneği olmadığına vurgu yaptı. Yaşanan elim vakıadan dolayı üzgün olduğunu söyleyen Şahin, “Altındağ’daki kardeşlerimize ve Suriyeli kardeşlerimize teşekkür ederiz. Çoğunluğu bu olaylara karışmadı. Biz mazlum ve mağdura sahip çıkma geleneğimizi devam ettireceğiz inşallah.” diye konuştu.
Memur-Sen Ankara İl Başkanı Zahit Şahin ise Irkçılığın bir düşünce değil, hastalık olduğunu dile getirdi. Şahin, “Memur-Sen olarak nerede bir mazlum varsa nerede sıkıntıya düşmüş biri varsa biz daima oradayız. Müslüman kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasına dahil olan Ankaralı sivil kitle örgütleri: İHH İnsani Yardım Vakfı - Medeniyet Vakfı - MEMURSEN - ÖZGÜR-DER - Şehir ve Medeniyet Derneği - İnsan ve Medeniyet Hareketi- Uluslararası Mülteci Hakları Derneği - UMRAN Kültür ve Medeniyet Hareketi
Özgür-Der Ankara Şubesi Üyesi Yasemin Öğüt’ün okuduğu Irkçı Tahrike Hayır! başlıklı basın açıklaması:
Irkçı Tahrike Hayır!
Ankara Altındağ İlçesi’nde muhacir ve mülteci Suriyeli komşularımıza karşı yapılan ırkçı saldırıyı kınıyoruz!
Ankara Altındağ’da bir parkta başlayan tartışma sonrası çıkan kavgada Suriye uyruklu Yahya A. tarafından Emirhan Yalçın bıçaklanmış ve kaldırıldığı hastanede maalesef ki vefat etmiştir. Bu olay bahane edilerek uzun süreden beri Suriyelilere karşı yürütülen ırkçı tahrikleri sosyal medyada yalan haberlerle köpürten bazı provokatörler özellikle sabıkalı ve uyuşturucu kullanan kişileri öne sürerek Altındağ ilçesinin Önder Mahallesi’nde yaşayan on binlerce Suriyelinin işyerlerine ve evlerine yönelik saldırı ve kundaklamalar gerçekleştirmişlerdir. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamaya göre saldırıya katılanlardan 76 kişi yakalanmış 36 kişi sabıkalı çıkmıştır.
Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan ve 10 yıldır Türkiye’de yaşayan komşularımıza; 1919 yılında son Meclis-i Mebusan’da ilan edilen Misak-ı Milli sınırları içinde kalan Arap’ı ile, Türkmen’i ile, Kürt’ü ile bu Osmanlı tebâsı mülteci halka Hükümet olsun Türkiye toplumunun mutedil unsurlarının büyük çoğunluğu olsun muhacir muamelesi yaparken; özellikle CHP-İyi Parti içinden bazı siyasiler bazı ırkçı yazar, akademisyen ve siyasiler Avrupa’daki dazlaklar gibi kullandıkları nefret dili ve ırkçı propagandalarıyla kamuoyunu manipüle etmeye çalışmaktadırlar. Suçun şahsiliği kuralına rağmen bir adlı vakıa bahane edilerek -ki aynı saldırılara Suriyeliler de uğramaktadır- abartıyla kitlesel bir tepki üretilmiş, Altındağ İlçesi’nde Suriyelilere karşı maalesef ki bir tedhiş, imha, sürgün ve katliam hareketi oluşturulmuştur. Halkının katili Suriye’deki Esed Rejimi’ni oldukça memnun eden bu ırkçı kalkışmayı ve komployu şiddetle kınıyor, faillerinin açığa çıkartılmasını İçişleri ve Adalet Bakanlığı’ndan talep ediyoruz.
Resmi olarak bu kalkışmanın ve tahrikin aktörlerinin bazı sabıkalılar ve uyuşturucu taşıyıcılarının olduğunu ilan etmek yeterli değildir. Ayrıca olaylar sırasında bölgedeki kolluk güçlerini gerekli önleyici tedbirleri sağlamaması ve alandaki gözlemlere göre de önleyici tedbirlerde gevşek davranması üzüntümüz olmuştur. Hükümet’e ve Hukuk Devleti’ne düşen ise herkesin hayat hakkını korumak, hak ihlallerini engellemek ve tecavüzcüleri cezalandırmak olmalıdır.
Hukuki planda sığınmacı konumunda olan Suriyeli muhacirlerin can ve mal güvenliği Türkiye toplumunun veya camii cemaatimizin haklarından daha aşağıda değildir. Hukuk bütün insanlar için geçerlidir. Tarihi, kültürel ve coğrafi beraberliğimiz Türkiyeli ve Suriyeli insanlarımızın orta paydasıdır. Zulüm ve cürümler ister Suriye’deki Esed Rejimi’nden ister Türkiye’de ortak değerlerimizden yabancılaşmış Türkçü ırkçılardan gelsin, karşılıklı nefret, ırkçılık ve bölücülük oluşturan bu ayrılıkçı fitne kabul edilemez.
Hükümetin bugüne kadar Suriyeli muhacir komşularımıza gösterdiği insani yardımları takdirle karşılıyor, bundan sonra da Suriyelilerin ve tüm yolda kalmışların haklarının çiğnenmemesi için daha aktif ve duyarlı tavırlar sergilemesini bekliyoruz.
Bizler mazlum ve mahrum insanlarla dayanışmayı ilahi bir öneri ve görev olarak biliyoruz. Ortak kimliğimiz, ırk temelinde ayrışmayı değil bölgemizdeki gönül coğrafyamızı bütünleştirmeyi gerekli kılmaktadır. Dış vesayeti ve iç çatışmayı engellemenin yolu da budur. Ortak tarihimize, ortak kültürümüze ve karşılıklı haklarımıza sahip çıkmalıyız. Her türlü ırkçı ayrımcılığa karşı Hükümet’i ve tüm yetkilileri tavır almaya davet ediyoruz.
Ankara’da Sivil Kitle Örgütleri
İHH İnsani Yardım Vakfı - Medeniyet Vakfı - MEMURSEN - ÖZGÜR-DER - Şehir ve Medeniyet Derneği - İnsan ve Medeniyet Hareketi- Uluslararası Mülteci Hakları Derneği - UMRAN Kültür ve Medeniyet Hareketi