Ankara'daki Çin Büyükelçiliği sansür ve tehdit karargahı gibi çalışıyor

Ankara'daki Çin Büyükelçiliği Doğu Türkistan'daki zulümlere gösterilen tepkileri bastırmak için işi şirretlik ve sansüre kadar vardırdı. Elçiliğin Meral Akşener ve Mansur Yavaş’a yönelik tehditkar cevabı bunun son örneği.

HAKSÖZ-HABER

Ankara'daki Çin Büyükelçiliği özellikle Doğu Türkistan'daki toplama kampları ve etnik-dini soykırım faaliyetlerine gösterilen tepkileri bastırmak için işi şirretlik ve sansüre kadar vardırdı. Öyle ki artık Doğu Perinçek ve Aydınlık-Vatan Partisi şebekesinin propaganda ve kara-propaganda faaliyetleri ile yetinmez oldu; kimi sol-sosyalist örgütler, kimi İran'a müzahir çevreler eliyle yürüttüğü PR çalışmalarının yetersiz kaldığını gördüğü için Çin Büyükelçiliği doğrudan devreye girmeye mecbur kaldı.

Barın Katliamı'nın yıldönümü dolayısıyla sosyal medyada konuyla alakalı mesaj yayınlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a Çin Büyükelçiliği'nden gelen tepki sadece ahlaki ve hukuki sınırları değil diplomatik teamülleri de fazlasıyla aşıp edepsiz bir zorbalığa dönüşüyordu.

Çin Devleti Doğu Türkistan'daki asırlık işgal ve katliam politikasını sistematik olarak tırmandırdığı gibi Türkiye'de veya dünyanın herhangi bir bölgesinde bu emperyal siyasetinin teşhir edilmesine ve kınanmasına da zorbalıkla sınırlama getirmeye kalkışıyor.

Muhtemelen Çin Büyükelçiliği şöyle bir hesap yaptı: "Türkiye'deki siyasal çekişmeler dolayısıyla Meral Akşener ve Mansur Yavaş'a karşı sergileyeceğimiz şirretlik ve tehditkar mesaj Hükümet ve kamuoyu tarafından görmezden gelinir."

Oysa Çin devletinin işgal, işkence ve katliam politikalarını teşhir etmenin, kınayıp lanetlemenin iç veya dış siyasal çelişki ve çekişmelere göre değerlendirilmemesi gerektiği gün gibi aşikardır. Bugün Çin tarafından Meral Akşener ve Mansur Yavaş'a yönelen edepsiz ve tehditkar dil sessiz kalındığında diğer siyasilere de yönelmek için vize sayılacak ve teşvik edici bir örneğe dönüşecektir.

*

Meral Akşener’in twiti:

#BarınKatliamı’nda Çin esaretine boyun eğmeyen Doğu Türkistanlı soydaşlarımızı, şehadetlerinin yıl dönümünde rahmetle anıyorum…

Esaret altındaki soydaşlarımızı unutmayacak, uğradıkları zulümlere sessiz kalmayacağız.

Doğu Türkistan bir gün mutlaka bağımsız olacak!

Mansur Yavaş’ın twiti:

Doğu Türkistan'da yaşanan katliamın acısını 31 yıl geçmesine rağmen hâlâ ilk günkü gibi hissediyoruz.

Barın şehitlerini rahmetle anıyorum.

Çin Büyükelçiliğinin tehditkar twiti:

Çin tarafı, herhangi bir kişi veya gücün Çin’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne herhangi bir şekilde meydan okumasına kararlılıkla karşı çıkmakta ve bunu şiddetle kınamaktadır. Çin tarafı, haklı karşılık verme hakkını saklı tutmaktadır. @meral_aksener @mansuryavas06

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!