Hilal Köylü’nün haberi:
ABD'nin öncülüğündeki koalisyon güçlerinin 8 Ağustos’ta Irak’ta başladığı askeri harekata Türkiye’nin desteği aylardır tartışma konusu. Irak ve Suriye'deki bir savaşa katılmaya sıcak bakmayan Türkiye, IŞİD'e karşı izleyeceği stratejiyi netleştirmeye başladı. Türk Silahlı Kuvvetleri, Erbil’de kasımdan binden fazla peşmergeye eğitim verdi. Suriyeli muhaliflere dönük 'eğit-donat' programının çok yoğun bir şekilde ve hızla tamamlanmasında da Türk Silahlı Kuvvetleri etkin rol oynayacak.
ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD’e karşı koalisyon güçlerinden sorumlu özel temsilcisi John Allen başkanlığındaki bir heyetin önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Türkiye’de 1 Mart’ta başlaması planlanan eğit-donat programının Katar ve Suudi Arabistan’la yapılan görüşmelerden dolayı kısa bir rötara uğradığı belirtiliyor.
ABD Savunma Bakanlığı’nın Musul’a yapılacak askeri operasyon için nisan ve mayıs aylarını işaret etmesinin ardından Ankara üzerinden yürüyen diplomasi trafiği de dikkat çekici boyuttaydı. Irak’ın Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usame Nuceyi’nin 25 Şubat’ta Ankara’ya yaptığı ziyarette, Irak’a “IŞİD’e karşı operasyonda her türlü desteği vereceğiz” garantisi sunan Ankara, daha sonra askeri malzeme dolusu iki uçağını Bağdat’a yolladı. Askeri malzemeler arasında silahlı mühimmat yoktu, 500 kişiye yetecek kadar kamuflajlı üniforma, çöl botu, hücum yeleği, balistik çelik başlık, soğuk iklim çadırı, battaniye gibi malzemeler vardı. Irak Savunma Bakanlığı’na teslim edilen bu yardım malzemelerinin devamı da gelecek.
Yardımların hemen arkasından Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın Bağdat ve Erbil’de temaslarda bulunması, dikkatleri Ankara’nın Musul operasyonuna vereceği desteğin boyutlarına yöneltti. Yılmaz’ın Bağdat’tan “Musul operasyonunda Irak’ın yanındayız” açıklaması yapması da Ankara’nın operasyona ‘aktif katılımı’ olarak değerlendirildi.
“Sıcak çatışmada yokuz”
Türkiye’nin Musul operasyonunda nasıl şekilde yer alacağına dair en net açıklama ise Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yapıldı. Davutoğlu, “Musul’a desteğimiz olur ama doğrudan çatışmayız” dedi. Türkiye’nin ancak kendisine yöneltilecek bir saldırıya silahla karşılık vereceğini belirten Davutoğlu, Türkiye’nin merkezi Irak hükümetine desteğinin süreceğini söyledi.
Türkiye’nin Kuzey Irak Kürt Bölgesi’nin istikrarını da önemsediğini, TSK’nın peşmergeyi eğittiğini, Türkmenlerin güvenliği için önlemler aldığını söyleyen Davutoğlu, bütün bunların Iraklı yetkililerle ve koalisyon güçleriyle konuşulduğunu dile getirdi.
İncirlik açılır mı?
Peki Musul operasyonunda Türkiye, İncirlik hava sahası başta olmak üzere üslerini koalisyon güçlerine açar mı? Türk Dışişleri yetkilileri bu soruya “Hayır” diyor. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Mehmet Yeğin de bu soruyu Deutsche Welle Türkçe’ye yanıtlarken “Bu süreçte İncirlik’in kullanımı tartışılabilir ama Türkiye’nin şu anda o aşamada olduğu görülmüyor. Türkiye, dikkatli bir katkı sunuyor operasyona” dedi. Yeğin, Türkiye’nin başından beri koalisyon güçleriyle hareket etmekten yana olduğunu gösterdiğini ve ‘sınırlı-dikkatli bir katkı’yla uluslararası gündemdeki yerini koruduğunu dile getirdi. Yeğin, “Eğer Türkiye, İncirlik’i kullandırırsa, işte o zaman dikkatli katkıyı geride bıraktı demektir. Bunu belki de süreç gösterecek. İkinci Körfez savaşında da önce geride duran Türkiye, süreç ilerledikçe hem hava sahasını açmış hem de Türk saskerine operasyonda aktif rol vermişti” değerlendirmesini yaptı.
Mehmet Yeğin, Türkiye’nin Musul’la ilgili her konuda alınacak kararda uluslararası koalisyonun içinde yer alması gerektiğini ve bunu da başta Amerika olmak üzere herkesin bildiğini anlatırken “Türk - Amerikan ilişkileri de yeni yeni rayına giriyor. Tarafların birbirini zora sokacak adımlar atmaları da şu noktada söz konusu olmaz. Operasyonla ilgili yeni kararlar alınırsa, birlikte alınır” diyor.
Türk-Irak Dostluk Derneği Başkanı Mehmet Kapkiç de Türk hükümetinin sıcak çatışmadan uzak durma tavrını ‘yerinde’ bulduklarını belirterek bölgedeki durumla ilgili şu bilgileri verdi:
“Şu an Erbil’deyim. Bölge halkı Türkiye’nin yardımlarından son derece memnun ve Türkiye’ye güveniyor. Ülke genelindeki güvenlik sıkıntıları sürerken Türkiye’nin doğrudan bir sıcak çatışmaya girmesi Türk ve Irak halkının geleceğini de olumsuz etkiler. Hepimiz, bölge halkının geleceğini düşünmeliyiz. Irak halkının daha çok insani yardıma ihtiyacı var. Uluslararası yardımların da bölgeye ulaşmasında Türkiye’nin önümüzdeki dönemde daha çok katkısı olacağını düşünüyoruz. Kimse savaş istemiyor ama Musul’a yapılacak IŞİD operasyonu kısa sürede başarıyla tamamlanacak ve IŞİD terörüne büyük darbe vurulacak. Artık her şey an meselesi. Türkiye ile merkezi Irak hükümeti arasındaki diyaloğu da çok yapıcı buluyoruz.”
(Deutsche Welle Türkçe)