Ankara'da maruf ve muharref örf ayrımı konuşuldu

Özgür-Der Ankara Şubesi aylık seminerlerine bu ay Rıdvan Kaya’nın, ‘Maruf ve Muharref Örf Ayrımı’ sunumuyla devam edildi.

HAKSÖZ HABER

Dernek konferans salonunda yüz yüze yapılan etkinlikte, açılış konuşmasıyla dernek faaliyetleri hakkında genel bilgi veren Ankara Özgür-Der şube başkanı Yasemin Öğüt’ün ardından Rıdvan Kaya’nın konuşmasına geçildi.

Konuşmasına ilahi ölçülerin Müslümanlar açısından önemine ve hududullaha bağlılığın rahmet ve izzet kaynağı olduğuna vurguyla başlayan Kaya, "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" (Hûd: 112) ayetinin ve ‘Allah’a iman ettim’ de! Sonra da dosdoğru ol!’ (Müslim) hadisinin gereğini yerine getirenlerin dünyevi anlamda başarılı olacakları garanti olmasa da Rablerine hesap verebilecekleri bir hayat yaşayacaklarını söyledi. Sözlerine “Mümin ahdini ciddiye alan kişidir, ahde vefa Müslümanların temel özelliklerindendir” diyerek devam eden Kaya, bu özelliğin; emirleri yerine getirme, haramlarla araya net bir sınır çizme ve şüpheli olan şeylerden uzak durma maddelerinde özetlenebilecek bir mükellefiyet çerçevesi çizdiğini ifade etti.

Toplumda huzursuz, şikâyetçi bir havanın ve kavgacı, cedelci bir dilin hâkim olduğu, bunun din hakkındaki konuşmalara da yansıdığı tespitinde bulunan Rıdvan Kaya, tebliğin bir usûl gerektirdiğini, sorumsuzca açılan tartışmaların, gündem edilen konuların insanlarda vesveselere neden olmasının ağır bir vebal olacağını söyledi. Bu bağlamda bütün bir İslam tarihini, ilmi müktesebatı değersizleştiren ve çoğu hakikatin tarihte sadece kendileri tarafından anlaşıldığını ima eden söylemleri eleştiren Kaya, geçmişi kutsamanın yanlış olduğunu ancak aklı ilah haline getirecek bu yaklaşımlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı. “Bu yaklaşımın sadece İslami birikimi bize kadar taşıyan ulemaya karşı değil, sahabeye karşı, hatta Allah rasulune karşı da adaletten ve saygıdan yoksun bir tutumu beslediğini görebiliyoruz” diyen Kaya, dini anlama çabasında Rasul’ün örnekliğine bakmayı temel almanın, ‘sesin Rasul’ün sesinin üstüne çıkması’ tehlikesinden bizi koruyacağını söyledi.

Her insanın doğal olarak bir gelenek içinde kendini bulduğunu, bir gelenek üzere olacağını, önemli olanın nass temelli sahih bir geleneğe tabi olmaya gayret etmek olduğunu belirten Rıdvan Kaya, bu hususta belirleyici ve ayırt edici iki unsurun, salih bir niyet ve sahih bir usûl olduğunu ifade etti. Kaya, Kuran’da cahiliyenin atalar dininde ifadesini bulan muharref gelenek yerine, ‘onların yoluna uy’ ilahi emrinde dikkat çekilen nebevi geleneğin takip edilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini noktaladı.

Program soru-cevap faslının ardından sona erdi.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Akademi Beyoğlu'nda Barbie filmi üzerinden haz, beden ve tüketim ilişkisi söyleşisi
Gazze yürüyüşüne şahit olan vicdanlı Norveçliler gözyaşlarıyla destek oldular!
“Yükselen yeni milliyetçilik”
Bursa'da Gazze Dayanışma Platformu çağrısıyla Gazze için eylem gerçekleştirildi
Peygamber dostu dört güzel insan