Siyasiler, gazeteciler, yargı mensupları ve iş adamları dahil 48 kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla Emniyet Genel Müdürlüğünün eski İstihbarat Daire Başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak'ın da arasında yer aldığı 50 sanığın yargılanmasına başlandı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile bazı müşteki ve sanık avukatları katıldı.
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ramazan Akyürek, duruşmaya görüntülü sistem üzerinden bağlandı.
Hazır bulunanların tutanağa geçirilmesinin ardından bazı sanık avukatları duruşmanın kapalı yapılması talebinde bulundu.
Sanık avukatlarından Melih Bayat, dava konusu istihbari dinlemelerin devlet sırrı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, "Bunların ifşası suçtur. Sanıklar, terör örgütleriyle ilgili çalışmalar yapmışlardır. Duruşma açık olursa hem onların hem ailelerinin güvenliği tehlikede olacaktır" dedi.
Avukat Osman Oğuzhan da benzer davada Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin kapalı duruşma kararı aldığını hatırlattı ve duruşmanın belli kısımlarının güvenlik gerekçesiyle kapatılmasını istedi.
Müşteki avukatlarından Ertuğrul Cem Cihan ise sanıkların güvenliğini tehlikeye düşürecek durumun söz konusu olmadığını savundu ve "Dosyanın kamudan gizlenmesi doğru değil" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının da talebi doğrultusunda, kapalı duruşma istemini reddetti.
Sanıklardan Ömer Altıparmak, kimlik tespiti sırasında ev adresini vermek istemeyerek, "Hayati tehlikesi olan insanlarız. Terörle mücadele edenlerin adreslerinin muhafaza edilmesi lazım. Salondaki bazı insanların (Iğdır'da) şehitlerimiz olmasına rağmen tebessüm ettiğini gördüm. İstiyorsanız açık adresimi vereyim ama çok risk var" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, Altıparmak'a, adresini yazılı verebileceğini bildirdi.
Savunmaların alınmasına başlandı
Duruşmada daha sonra 2007-2010'da Teknik Takip Operasyon Şube Müdürülüğünde (TEKOP) müdür yardımcısı olarak görev yapan Ahmet Ümit Seçkin'in savunmasına başlandı.
Emniyet Genel Müdürlüğünün terörle ilgili çeşitli birimlerinde çalıştığını, haber alma şubesiyle mahkeler ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) arasındaki iletişimi sağladığını anlatan Seçkin, "İstihbarat bilgi notu hazırlamıyordum, talep formu da hazırlamıyordum. Bundan sonraki kısımda devreye giriyor, iletişime müdahale forumunu mahkemeye sevk ediyordum. Yetkim bu" diye konuştu.
İddianamede öne sürüldüğü şekilde bazı kayıtları silme ve evrakta sahtecilik suçlamalarını reddeden Seçkin, görevini kanun çerçevesinde yaptığını ileri sürdü.
Çok sayıda evrakta imzası olduğu için tutuklandığını savunan Seçkin, "Soruşturma sırasında savcı, 'Demek meşhur Ahmet Ümit Seçkin sensin' diye karşıladı. Ne yönden olduğunu sorunca evraklarda en fazla imzası olan üçüncü şahıs olduğumu öğrendim" dedi.
Farklı hakimlerden alınan üç ayrı kararı mahkemeye gösteren Seçkin, bu kararların tamamında aynı zabıt katibinin imzası olduğuna işaret etti.
Seçkin, "HSYK bu hakimler hakkında kuvvetle muhtemel soruşturma başlatacaktır. Peki, bu zabıt katibi de soruşturulacak mı? Üç evrakta da imzası var. Ahmet Ümit Seçkin’in de sevkli evrakta imzasının olmasından doğal bir şey yok" ifadelerini kullandı.
Herhangi bir terör örgütüne üye olmadığını savunan Seçkin, “Bir örgütün üyesi olsam, Güvenlik Şube Müdürlüğüne gönderilir miydim? O örgütün işini kolaylaştırmak için o şubede devam ederdim. Diğer sanıklarla bağlantım yok. Örgüt kurucusu değilim. Sanıklara kandil mesajım bile yoktur. Bununla ilgili telefonuma ait HTS kayıtlarının alınmasını talep ediyorum" dedi.
Seçkin, cumhuriyet savcısının, "Dinlemelere bakarken, mesela Necmettin Erbakan dinlenmiş, bunu fark etmiyor musunuz?" sorusuna, "Sorunun muhatabı ben değilim. Dinlemeci gelip 'Biz bu hattı girmişiz ama sayın savcım, sayın hakimim, burada böyle bir ibare geçiyor' demesi lazım. Biz ne tapeyi ne de sesi görürüz" dedi.
Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.
İddianame
İddianamede sanıklar, eski Başbakan Necmettin Erbakan, bazı cumhurbaşkanlığı danışmanları ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin yakınları, hakim, gazeteci, iş adamı, siyasetçi, emniyet müdürü ve insansız hava aracı projesinde yer alanların da arasında bulunduğu 48 kişiyi, dosyalara farklı isimlerle dahil ederek dinlemekle suçlanıyor.
Sanıklara, "suç işlemek için örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme ve saklama, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal ve iftira" suçlamaları yöneltiliyor.
AA