Anayasal düzene bağlı mısınız?

Hasan Cemal’in ‘Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım’ adlı kitabında bir öykü vardır.
Hasan Cemal, Ankara’da bir gazeteci arkadaşımızın Sönmez Köksal için, Köksal’ın sonunda Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan kurtulup kendi asli mesleği olan diplomatlığa dönmesi nedeniyle verdiği bir veda yemeğine katılır.
Yemekte Hasal Cemal, o dönem MİT’in iki numaralı yöneticisi olan
Mikdat Alpay ile tanışır. Alpay, MİT’te istihbaratçılık mesleğine başladığı ilk yıllarda uğraştığı konulardan birinin, içlerinde Hasan Cemal’in de yer aldığı Doğan Avcıoğlu ve arkadaşlarının Türkiye’de sosyalist bir askeri darbe yaptırmaya çalışan grubu izlemek olduğunu anlatır. Hasan Cemal şaşırınca da ekler: “Niye şaşırdınız, siz Anayasal düzeni ve demokrasiyi silah zoruyla değiştirmeye çalışırken biz de Anayasayı ve
demokrasiyi korumaya çalışıyorduk.”
***
Son bir haftadır Ergenekon’la yatıyor, onunla kalkıyorum. 2 bin 500 sayfalık iddianameyi okumayı bitirdim, şimdi milyonlarca sayfalık olduğu söylenen belgelere bakıyorum.
Ergenekon şüphelilerinin hepsinin polis sorgusunda tekrarlayan standart
bir sorusu var İstanbul polisinin: “Türkiye’nin Anayasal düzenini benimsiyor ve kabul ediyor musunuz?”
Herkes de “Evet” diyor duraksamadan, “Benimsiyor ve kabul ediyorum.”
***
Dün de kendisinden biraz söz etmeye çalıştığım gazi unvanlı, emekli Binbaşı Fikret Emek’in evinde sadece acayip acayip silahlar ve patlayıcılar bulunmamış, çok sayıda ‘gizli’ gizlilik dereceli belge de var. Fikret Emek, belgeler için “Bunları Özel Kuvvetler’deki görevim gereği evime getirip üstünde çalışmıştım, emeklilik sırasında da unutmuşum bende kalmışlar ama üstünden çok zaman geçtiği için artık değeri kalmamış gizli evraklar” diyor.
İki gündür manşetimizde Fikret Emek’ten çıkan vahim içerikli belgeleri yayımlıyoruz. İstanbul’da (ve muhtemelen Türkiye’nin her yerinde) kişi ve kuruluşların siyasi görüşlerine göre, terör örgütlerine izafe edilen yakınlıklarına göre Özel Kuvvetler Komutanlığı’nca sınıflandırıldığını, yani fişlendiğini gördük. Tamamen hukuk dışı olan bu uygulama Akın Birdal tarafından Meclis gündemine de taşındı, bakalım ne sonuç alınacak.
Bugünkü manşetimiz ise dudak uçuklatacak cinsten. Bir kuvvet komutanının 2003 yılındaki bazı evrakları bunlar. Bu evrakın Fikret Emek’te ne aradığını bilmiyorum, o polis ifadesinde ‘Bunlar istihbaratçı olduğum için bana gönderildi, ben de tutarsız buldum ve uydurma olduklarını düşündüm’ diyor ama açıkçası yazılı olanlar pek de uydurmaya benzemiyor, uydurmaysa da gerçekten usta işi uydurmalar bunlar.
Bu evrak, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a ait olabilir mi? Onun tarafından kurmaylarına tutturulmuş notlar vs. olabilir mi?
Emekli General Yalman’a ulaşmaya çalıştık ama başaramadık, eğer kendisi bir açıklama yaparsa bunu memnuniyetle yayımlarız elbette.
Ayrıca bir vatandaş olarak söyleyeyim, keşke bu evrak gerçekten uydurma olsa, orgeneral rütbesine gelmiş insanlar arasında böyle konuşmalar geçmemiş olsa, anti Batı duygular o seviyedeki insanlar arasında bu denli dogmatik hale gelmemiş olsa, ülkenin yasal ve meşru hükümetini düşürmek için ‘örtülü eylemler’ dahil bazı şeyler yapmak gerektiği söylenmemiş olsa...
***
Polisin standart sorusunu bir kez daha hatırlatayım: “Türkiye’nin Anayasal düzenini benimsiyor ve kabul ediyor musunuz?”
Cevabınız?

RADİKAL